İş dünyası temsilcileri, Ankara'da meydana gelen terör saldırısını lanetlerken birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) ile Türkiye Kadın Girişimciler Derneğince (KAGİDER) Ankara'da meydana gelen patlamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

İTO Başkanı İbrahim Çağlar, meydana gelen terör saldırısının herkesi derinden üzdüğünü belirtti.

Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar dileyen Çağlar, bu katliamın hedefinin Türkiye'nin birlik, beraberlik ve kardeşliği olduğunun altını çizdi.

Bu zor günlerin kenetlenerek aşılacağına dikkati çeken Çağlar, "Bir olacağız, onların oyunlarını bozacağız. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu acı olayı en kısa sürede açıklığa kavuşturacağına inancımız tamdır. Ülkemiz ve milletimizin bir daha böyle bir olay yaşamaması için 380 bin üyesiyle İTO olarak devletimize her türlü desteği vermeye hazırız. Milletimize metanet diliyoruz" ifadelerini kullandı.

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise yine şiddet ve kirli bir oyun ile karşı karşıya olunduğunu bildirdi.

Türkiye'de ne zaman barıştan bahsedilecek olsa bombaların patlatıldığını, provokasyonların arttığını ve masum canların katledildiğini anımsatan Olpak, "Bugün, suçlamalar değil, birlik ve provokasyonlara karşı uyanık olma günüdür. Bu süreçte teyit edilmemiş bilgilere de itibar edilmemelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Elim olaydan dolayı acının büyük olduğunu vurgulayan Olpak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Her zaman tekrar ettiğimiz gibi şiddet kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın, hangi ideoloji, inanç, felsefe, ya da siyasi amaç için yapılırsa yapılsın, net olarak karşısındayız. Bugün Ankara'da yapılan terör saldırısının yeri ve zamanlaması da manidardır. Barış adına, istikrar adına, küçük bir ihtimalin doğduğu anda bile terörün karanlık yüzü sahneye çıkmış, gündemimiz yine acı, gözyaşı ve kan olarak belirlenmiştir. Bu saldırının muhtemel hedeflerinden birisi, yakın vadede seçim sonuçlarını etkileme, uzun vadede, istikrarın bozulmasıdır. Bugün birbirimizi suçlama günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan bildirimlerin tümüne itibar edilmemesi, sağduyuyla hareket edilmesi ve güvenilir kaynakların açıklamalarının dikkate alınması gerekiyor. Siyasi parti liderlerinin seçim çalışmalarına kısa süreli ara vermelerini destekliyor, vatandaşlarımızı panik duygusuna kapılmadan tedbirli davranmalarını hatırlatıyoruz. Bugün yine Diyarbakır'da şehit olan polisimize ve Ankara'da terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz." 

- "Birliğimizi ilelebet koruyacağına inancımız tamdır"

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu da Ankara'da meydana gelen terör saldırısını tüm kalpleriyle lanetlediklerini bildirdi.

Sorumluların ivedilikle bulunması ve yetkili makamlarca cezalandırılmalarını istediklerini vurgulayan Kadooğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de miting ve gösteri alanlarının güvenliği konusunda daha yoğun önlemler alınması ve bu konuda olağanüstü bir titizlik gösterilmesi hususunun altını çizmek istiyoruz. Türkiye zor zamanlardan geçiyor. Şiddet yeniden gündelik hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Ancak ne olursa olsun barışa, huzura ve güvene olan inancımız hiç azalmamalıdır. Türkiye olarak bu zor zamanları birlikte durarak ve birbirimize inanarak atlatacağız. Sebebi ne olursa olsun şiddet hiçbir zaman meşru görülemez, haklı kabul edilemez."

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca da patlamada yaşamını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.

Terör saldırıları nereden gelirse gelsin nihai hedefinin milletin birliğini hedef almak olduğuna işaret eden Koca, şu ifadeleri kullandı:

"Terör saldırılarına inat milletimizin sağduyu ile davranıp birliğimizi ilelebet koruyacağına inancımız tamdır. Terör olayının faillerinin kökü nereye dayanıyorsa dayansın bir an önce bulunması, bunu yapanların ivedilikle halka deşifre edilmesi ve hukuk önünde hesap verilmesinin sağlanmasını bekliyoruz."

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun ise Ankara'da gerçekleşen hain saldırıyı kınadıklarını vurguladı.

Terörün her türlüsünü telin ettiklerini ve Türkiye'de bir daha bu tür elim olayların yaşanmamasını dilediklerini aktaran Zeytinoğlu, "Sağduyunun üstün geleceğini, artan şiddetin bir an önce sona ereceğini ve ülkemiz açısından kritik önemde olan 1 Kasım seçimlerinin güvenli bir ortamda yapılması için gereken koşulların sağlanacağını umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

KAGİDER Başkanı Sanem Oktar da açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Demokratik haklarımızı kullanacağımız ve seçime huzurla gitmeyi arzu ettiğimiz bu günlerde; barış, kardeşlik ve özgürlük için yapılan çağrılara acı ve şiddet bulaşmıştır. Ankara'da barış istemek için bir araya gelen vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik katliamı lanetliyor, hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarını yitirenlere başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. KAGİDER olarak demokrasinin toplumun tüm kesimlerince benimsendiği, fikirlerin özgürce ifade edilip tartışılabildiği bir ortamı yaratmanın, barışın ve bir arada yaşamanın en temel koşulu olduğuna inanıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının bu sorumlulukla bir araya geldiği ve barış talep ettiği mitinge yapılan bu saldırı; yaşamı, demokrasi ve barışı da hedef almıştır. Tüm bu yaşananların önüne geçilmesi için kadının barışın inşası sürecine katılımı, barışa 'kadın eli' değmesi önem kazanmıştır. Bu noktada Türkiye'nin tüm sivil toplum kuruluşlarını bu süreçte aktif sorumluluk almaya çağırıyoruz. Kayıpların acısını derinden yaşarken tüm yetkili ve ilgili kurumları göreve davet ediyor; saldırının arkasındaki faillerin acilen bulunmasını, herkesin demokratik haklarını kullanabileceği, güvenlik şartlarının, huzur ve barış ortamının sağlanmasını talep ediyoruz."

AA