ANALİZ - ABD'deki Rusya kavgası, FBI Direktörünü koltuğundan etti

ANALİZ - ABD'deki Rusya kavgası, FBI Direktörünü koltuğundan etti

ABD Başkanı Trump'ın, FBI eski Direktörü Comey'yi beklenmedik şekilde görevden alması Washington'da deprem etkisi yaparken, Rusya soruşturmasından yakasını kurtaramayan yeni Başkan'ın bu kararı, şimdiye kadarki en sert iç politika hamlesi oldu- Rusya soru

WASHINGTON (AA) - HAKAN ÇOPUR - ABD Başkanı Donald Trump'ın, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) eski Direktörü James Comey'yi beklenmedik şekilde görevden alması, Washington'da deprem etkisi yaparken, Rusya soruşturmasından yakasını kurtaramayan yeni Başkan'ın bu kararı, şimdiye kadarki en sert iç politika hamlesi oldu.

Rusya'nın 8 Kasım 2016'daki başkanlık seçimine siber saldırı yoluyla müdahale ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturmaların ilk büyük kurbanı, soruşturmayı yürüten kurumlardan biri olan FBI'ın eski Direktörü Comey oldu.

Comey'yi kovan Trump'ın bu adımı, "soruşturmanın gidişatından Beyaz Saray'ın memnun olmadığı" şeklinde yorumlanırken, Kongre ve medyanın Trump üzerindeki Rusya baskısının daha da artacağı değerlendirmesi ağır basıyor.

- Rusya: Trump ile yerleşik düzen arasında yüzleşme alanı

Siyasi kariyeri olmaksızın ve Cumhuriyetçi Parti elitlerine rağmen Başkan seçilen Trump, Washington'daki yerleşik düzenin ana unsurları olan Kongre, istihbarat kurumları ve ana akım medya ile adeta Rusya soruşturması üzerinden yüzleşiyor.

20 Ocak'ta başkanlık koltuğuna oturan Trump, Beyaz Saray'a yerleşir yerleşmez "koltuğunu tehdit edecek kadar" önemli bir Rusya sorunuyla karşı karşıya kaldı. Trump'ın kampanya dönemindeki yakın ekibinden bazı isimlerin, seçimlere müdahale ettiği iddia edilen Moskova ile yakın ilişki içinde olduğunun ortaya çıkması, Cumhuriyetçi Başkan'ı oldukça zor durumda bıraktı.

Göreve gelişinin ilk ayında eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in (Rusya bağlantılı tartışmalardan dolayı) istifasını almak zorunda kalan Trump, özellikle medyanın Flynn ile ilgili konuları sürekli gündemde tutması sebebiyle sıkıntılı bir dönem geçiriyor.

- Soruşturmalar derinleştikçe kavga da büyüdü

Hem FBI, hem de Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi tarafından ayrı ayrı yürütülen soruşturmalar derinleştikçe, Trump yönetimi ile Amerikan istihbarat kurumları ve ana akım medyası arasındaki kavga da giderek büyüdü. Bu kavganın kaçınılmaz olarak bir tarafı olan FBI ve büronun eski Direktörü Comey, günlük Rusya tartışmalarının tam ortasında yer almaktan kaçamadı.

Seçimlerden 10 gün önce Kongre'ye yolladığı mektupta Demokratların başkan adayı Hillary Clinton'ın e-postalarıyla ilgili yeniden soruşturma açacağını kaydeden Comey, Demokratlara göre "seçimleri Trump'a kazandıran" isimdi. Hatta geçen hafta konuyla ilgili bir açıklamasında Clinton, seçimleri kaybetmesini Rusya'ya bağlayarak, "Eğer seçimler 27 Ekim'de yapılsaydı başkanınız ben olurdum." şeklinde konuşmuştu.

Ancak seçimlerden sonraki günlerde "Trump'ın adamı" muamelesi gören Comey'nin beklenmedik şekilde görevinden alınması, başkent kulislerinde "Rusya soruşturmasının vardığı boyut" ve "Trump'ın bunu kendine doğrudan tehdit olarak görmesiyle" ilişkilendirildi.

- Gerçek sebep ne?

Comey kararıyla ilgili yorumlarında Trump, "Comey işini iyi yapmıyordu, insanların güvenini kaybetmişti, tribünlere oynuyordu ve FBI'da karmaşa hakimdi" türünden sert ifadeler kullansa da, kamuoyu bu açıklamalardan tatmin olmuş gözükmüyor.

Amerikan medyasına yansıyan haberlere göre, Trump'ın kararında, Comey'nin geçen hafta Trump yönetiminden Rusya soruşturması için ek bütçe talep etmesi ve Senatodaki bir oturumda soruşturmayla ilgili söylediği sözler bardağı taşıran unsurlar oldu. Buna göre Comey, soruşturmayı sonuna kadar götürmek ve ucu Trump yönetimine yakın isimlere dokunca bile tamamlamak istiyordu.

Ayrıca Beyaz Saray tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Comey ile ilgili kararının Adalet Bakanlığının Trump'a yaptığı öneri üzerine alındığının" ifade edilmesi ve bir gün sonra Trump'ın "Ben zaten aylar önce karar vermiştim." demesi, kamuoyunda yeni soru işaretlerine neden oldu.

Öte yandan geçici olarak FBI'ın başına getirilen Andrew McCabe'in daha ilk kamuya açık oturumdaki "Comey'ye büyük saygı duyuyoruz ve Rusya soruşturmasını sonuna kadar götüreceği.z" şeklindeki açıklaması, Rusya soruşturmasının aynı şekilde ana gündem olmaya devam edeceği sinyalini verdi.

Bir diğer deyişle üzerinde Rusya soruşturması "Demokles'in kılıcı" gibi sallanan Trump'ın Comey hamlesi, en azından şu aşamada "mutlak bir rahatlama" anlamına gelecek gibi gözükmüyor.

- Başkan'a suçlama yapılabilir mi?

ABD tarihinde çok ender yaşanan "Başkan'ın görevi kötüye kullanmaktan suçlanması" durumunun Trump için mümkün olup olmayacağı sorusu, Rusya soruşturmasının ilk gününden beri tartışılan konular arasında geliyor.

Hem FBI eski Direktörü Comey, hem de Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Devin Nunes, "Trump ve ekibi ile Rusya arasında seçimleri etkileyen doğrudan bir bağlantı olduğu yönünde yeterli delil olmadığını" söylemiş olsalar da Comey'nin kovulmasıyla alevlenen "bağımsız komisyon" tartışmaları, Trump'ın başını ağrıtacak gibi gözüküyor.

- Trump'ın "sert" cevabı yeterli olmayabilir

Washington'daki oyun alanının Rusya soruşturması ve aynı kapsamda eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn'in Rusya bağlantıları üzerinden daraltıldığını net bir şekilde gören Trump, şimdiye kadarki en sert iç politika adımını, FBI Direktörünün görevine son vererek attı.

Ancak bu adımın, Trump'a alan kazandıracağı oldukça şüpheli. Zira Demokratlar ve ana akım medya kadar Arizona Senatörü John McCain ve Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham gibi bazı önde gelen Cumhuriyetçilerin de Rusya konusunda Trump ile farklı pozisyonlarda durması, Washington'daki ayrışmayı ve Beyaz Saray üzerindeki baskıyı iyice artırıyor.

Bu gerilimi Trump'ın ne kadar taşıyabileceği ve yakın bir gelecekte Trump'a karşı bir "yasal suçlama" yapılıp yapılmayacağı, Amerikan tarihinin en sıra dışı başkanlarından birinin geleceğini büyük ölçüde etkileyebilir.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler