Akıncı Üssü davası

Akıncı Üssü davası

FETÖ'nün darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada tanık ifadeleri alındı- Duruşmada Yüzbaşı Özkan Hekin'in darbe girişiminin yaşandığı gecenin sabahı sırtından vurularak şehit edilmesiyle ilgili tanıkla

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın görülmesine tanık beyanlarıyla devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve yakınları ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmanın sabahki bölümünde, Yüzbaşı Özkan Hekin'in darbe girişiminin yaşandığı gecenin sabahı sırtından vurularak şehit edilmesiyle ilgili tanıklar dinlendi.

Hekin'in kayınbiraderi olduğunu belirten Zekeriya Ü, 16 Temmuz sabahı kendisiyle bir telefon görüşmesi yaptığını belirterek şöyle devam etti:

"Özkan beni aradı. 'Ben Akıncı Üssü'ndeyim, tugay komutanı denen şerefsiz bizi buraya getirdi. Ne olduğu belli değil, millet sağa sola ateş ediyor. Yenikent nizamiyesindeyim, gel beni al.' dedi. Bu sırada arkadan bir 'tak' sesi duydum. Sonra 'Zeki çabuk gel, ben vuruldum. Beni kurtar.' diye bağırdı. Hala o ses kulaklarımdan çıkmıyor.

'Seni kim vurdu?' diye sorduğumda, 'Bizimkiler vurdu, askerler askerler.' diye ama can feryat bağırıyordu. Şaştım, darmadağın oldum, adam bağırıyor 'Gel beni kurtar.' diye. 30 saniye bağırmadan sonra ses biraz uzaklaştı ve telefon kapandı. Ben sürekli irtibat kurmaya çalıştım, beş dakika sonra telefona ulaşamadım bir daha."

Sincan Devlet Hastanesi'ne götürülen Hekin'in durumunun kötü olduğunu, ardından da Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiğini anlatan Zekeriya Ü, darbe girişimine katılan sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek davaya katılma talebinde bulundu.

- "Gidip onları öldüreceğim"

15 Temmuz'da Sincan Devlet Hastanesi'nde görev yapan doktor A.C.A. ise darbe girişiminin yaşandığı gün acil serviste olduğunu belirterek, saat 10.00 civarında Özkan Hekin'in getirildiğini söyledi.

Hekin'in bilincinin açık olduğunu dile getiren A.C.A, "Yüzbaşı geldi, henüz kendinden geçmemişti. Bana, 'Doktor bey, beni yaşat, beni vuran şerefsizleri tanıyorum, gidip onları öldüreceğim.' dedi." diye konuştu.

A.C.A, Hekin'in sırtından bir kurşun girişi olduğunu, iç kanama olduğunu düşündüğünü ve genel cerrahı çağırdıklarını belirterek, cerrahın da onu ameliyathaneye çıkardığını bildirdi. Hekin'i daha sonra görmediğini anlatan A.C.A, mahkeme başkanının sorusu üzerine yaralı yüzbaşının başka hastaneye götürüldüğünü öğrendiğini dile getirdi.

A.C.A, cerrahın Hekin'in sevk edilmesi gerektiğini söylediğini de duyduğunu söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde İnsani Yardım Tugayı'nda görevli olduğunu aktaran tanık S.B. de o gece nöbetçi olduğunu bildirdi.

S.B, akşam saatlerinde tugay komutan vekili albay Ali Eraslan'ın geldiğini, kışla dışından da kendisini Özkan Hekin ile astsubay Emre Karaaslan'ın da aradığını ve ne olduğunu sorduğunu söyledi.

Alarm verildiğini, kendisini arayanların söylediğini dile getiren S.B, alarm verilip verilmediğini soruşturduğunu ve alarm verildiğini öğrendiğini aktardı.

S.B, bu sırada şehit yüzbaşının geldiğini, karargaha toplantı için gittiğini ve 20 dakika sonra görüştüğünde önce eğitim olduğunu, 5 dakika sonra tekrar arayıp alarm verildiğini aktardığını bildirdi.

Hekin'in tugayın önüne dört tane kapalı land araç istediğini, daha sonra garaj bölgesinde de onu gördüğünü ifade eden S.B, yüzbaşının araçları sevk ettiğini belirtti.

S.B, kendisinin kışlada kaldığını, bir süre sonra arayan nöbetçi amirin bakım komutanının görevden alındığını ve Ali Eraslan'ın kışla komutanı yapıldığına dair emir geldiğini söylediğini ifade etti.

Yakınlarından gelen telefonlardan ve internetten yaşananları öğrendiklerini anlatan S.B, dışarıya çıkan ekipte olan Emre Karaaslan'ı arayıp ne yaptıklarını sorduğunu, onun da Akıncı Üssü'nde olduklarını söylediğini aktardı. S.B, "Karaaslan 'Bizi burayı korumaya getirmişler.' dedi. 'İki üç astsubay orayı mı koruyacaksınız?' dedim. 'Bir şey bilmiyorum, bizi buraya getirdiler, bekliyoruz.' dedi." ifadelerini kullandı.

Karaaslan ve Süleyman astsubayla görüşmeler yaptığını, en son 05.00-06.00 gibi görüştüğünde de onların bir lojman binasının bodrum katında saklandıklarını, 17.00 civarı da polise teslim olduklarını dile getiren S.B, Hekin'in vurulduğunu da sonradan öğrendiğini anlattı.

Duruşmaya diğer tanık beyanlarının ardından öğle arası verildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler