LONDRA (AA) - İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon, Rusya'nın Şayrat Askeri Üssü'ne yönelik ABD operasyonundan ders çıkarması ve Suriye üzerindeki nüfuzunu kullanarak rejimin katliamlarını durdurması gerektiğini söyledi.

İngiliz basınına açıklamalarda bulunan Fallon, İngiltere'nin ABD operasyonuna tam destek verdiğini vurguladı.

"Sınırlı ve yerindeydi." diye nitelendirdiği operasyonla ilgili olarak Fallon, "Operasyon, ABD'nin kimyasal saldırıda kullanıldığına inandığı uçak ve teçhizatı hedef alacak ve Esed’i gelecekte kimyasal saldırı düzenlemekten caydıracak şekilde tasarlandı." diye konuştu.

Suriye rejiminin sivillere yönelik saldırılarına da değinen Fallon, "Bunu durdurabilecek olan bizler değiliz. Eğer isterse, rejim üzerinde nüfuzu olan Rusya bu savaşa bir son verebilir. Umuyorum ki Rusya dün geceden ders çıkaracak ve bu katliamları durdurmak için Esed üzerindeki nüfuzunu kullanacaktır." ifadelerini kullandı.

Esed’in kimyasal silah kullanarak uluslararası hukuku çiğnediğini belirten Fallon, "Başka yerlerde de kimyasal silah ve gaz kullanırken yakaladık onları. Yaklaşık 100 kişinin öldüğü son olay bunun bir başka örneği sadece. Eyleme geçilmezse, masum siviller bu korkunç gazla ölmeye devam edecek." görüşünü dile getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın operasyon kararını da değerlendiren Fallon, "Bu Başkan Trump’ın karşı karşıya kaldığı ilk gaz saldırısıydı ve bu şekilde harekete geçme kararı aldı. Dün geceden aldığımız mesaj bu yönde. ABD yönetimi bunun kabul edilebilir olmadığını açıkça ortaya koydu." şeklinde konuştu.

Fallon, operasyon öncesinde ABD'li mevkidaşının kendisini telefonla arayarak bilgilendirdiğini de kaydetti.

ABD, Doğu Akdeniz'deki destroyerlerinden fırlatılan 59 Tomahawk füzesiyle, kimyasal silah saldırısında kullanılan Şayrat Hava Üssü'nü vurduğunu açıklamıştı. Pentagon Sözcüsü Albay Jeff Davis, "Bu füzelerle (hava üssündeki) uçaklar, hangarlar, yakıt ve lojistik destek depoları, güçlendirilmiş uçak sığınakları, mühimmat depoları, hava savunma sistemleri ve radarlar vuruldu." şeklinde konuşmuştu.

AA