ABD'de başkan adayları hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardı arkası kesilmiyor

ABD'de başkan adayları hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardı arkası kesilmiyor

ABD'de başkan adayları, sandığa gidilmesine bir ay kala seçim vaatlerinden çok yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla gündeme geliyor- Eski Dışişleri Bakanı Clinton'a yönelik iddialar ailesinin yardım vakfına bağış yapanlara odaklanırken, Cumhuriyetçi aday Trum

WASHINGTON (AA) – ERKAN AVCI / GÜLBİN YILDIRIM ABD’de 8 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerine haftalar kalırken, başkan adayları siyasi vaatlerinden çok yolsuzluk ve rüşvet skandallarıyla gündeme geliyor.

ABD’nin yeni liderini belirleyecek başkanlık seçimlerine bir ay kala, Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile Demokrat aday Hillary Clinton'a yönelik ithamlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Clinton'a yönelik iddialara genellikle eşi Bill Clinton’la birlikte kurduğu yardım vakfına yapılan bağışlar ile astronomik ücretli konuşmaları konu olurken, emlak milyarderi Trump hakkındaki söylentilerde vergi kaçırmadan dolandırıcılığa kadar pek çok suçlamaya yer veriliyor.

- Trump'ın 5 bin öğrenciyi dolandırdığı iddiası

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın, sahip olduğu Trump Üniversitesinde dolandırıcılık yaptığı iddiaları 2013 yılından beri gündemden düşmüyor.

New York Başsavcısı Eric Schneiderman'ın toplamda 40 milyon dolara yakın para ödeyen 5 bin öğrencinin boş vaatlerle kandırıldığı suçlamasıyla dava açtığı Trump Üniversitesi, ayrıca lisanssız eğitim vermekle suçlanıyor.

Trump'ın emlak yatırımcılığının püf noktalarını öğretmeyi vadettiği üniversite öğrencilerini, 10 bin ila 35 bin dolar ödemelerle seminer ve belirli programlara katılmaya zorladığı öne sürülüyor.

İlgili davanın ne zaman sonuçlanacağı bilinmese de gizlilik kararının geçtiğimiz aylarda kaldırılması, Trump'ın seçim kampanyası boyunca üniversitesine ilişkin sorularla sık sık muhatap olmasına neden oldu. Dolandırıcılık suçlamalarını kesin bir dille reddeden Trump, davayı kazanacağını iddia ediyor.

- Trump Vakfına “usulsüzlük” soruşturması

Emlak milyarderi olan Trump, kendi adını taşıyan yardım vakfına yönelik “usulsüzlük” soruşturmasıyla da gündeme geldi.

Yine New York Başsavcısı Schneiderman, geçtiğimiz günlerde Trump Vakfının bazı yolsuzluklara bulaştığından şüphelenildiği için vakıf hakkında soruşturma başlattıklarını açıklamış ve bağış yasağı getirmişti.

- Bağış kılıfında rüşvet iddiaları

Trump'ın peşinde olan tek savcı Schneiderman değil. Florida Başsavcısı Cumhuriyetçi Pam Bondi de Cumhuriyetçi başkan adayının Trump Üniversitesine yönelik soruşturma açmıştı.

Bununla birlikte, Trump'ın 2013 yılındaki seçimlerde Bondi’yi destekleyen politik eylem grubuna Trump Vakfının bütçesinden 25 bin dolar bağış yaptığı ve bunun karşılığında üniversitesine yönelik soruşturmanın sonlandırılmasını istediği ileri sürülüyor.

ABD'de derneklerin siyasi bağışta bulunmaları yasak olduğundan Trump'ın izlediği yöntemin vergi kanunlarına aykırı olduğu belirtiliyor.

Trump'ın yardım vakfının bağış amacıyla topladığı paraları harcadığı diğer yerler de eleştirilerden payını alıyor.

İddialara göre, Trump vakıf parasını hukuki sorunları için kullanmayı alışkanlık haline getirmiş. Örneğin, Washington Post, Trump'ın çeşitli hukuki anlaşmazlıklar için harcadığı 258 milyon doları vakfın kasasından temin ettiğini yazmıştı.

Bu anlaşmazlıklar arasında Trump'ın Florida'da bulunan tatil kulübünün ödenmemiş cezalarını sildirmek için eyaletin gazilerine 100 bin dolar bağış yapması da yer alıyor.

Trump'ın ayrıca bazı özel harcamalarını da Amerikalıların bağışlarıyla finanse edilen vakfın bütçesinden karşıladığı ve kendi portreleri için yaklaşık 20 bin dolar ödettiği ifade ediliyor.

- Gelir vergisi için tek kuruş ödememiş

Trump'ın yolsuzlukla itham edildiği başka bir alan da gelir vergisi. Emlak milyarderinin 1976'dan bu yana vergi beyannamesini açıklamayan tek başkan adayı olması başını en çok ağrıtan konuların başında geliyor.

New York Times'ın yayınladığı 1995 yılına ait vergi beyannamesinde Trump'ın Ulusal Vergi İdaresi'ne (IRS) yaklaşık 916 milyon dolar zarar rapor ettiği görülüyor. Amerikalı vergi uzmanları 1995'te kayıtlara geçen büyük zararın sonraki 18 yılda ödenecek vergileri sıfıra indirmiş olabileceğini öngörüyor.

- Clinton bağış için görevini suistimal etti iddiası

Demokrat Parti'nin başkan adayı Hillary Clinton'a yönelik eleştiriler, eşi eski ABD Başkanı Bill Clinton ile kurduğu Clinton Vakfına yapılan bağışlar ve yaptıkları konuşmalar başına aldıkları ücretlere odaklanıyor.

ABD haricinde Moskova, Cidde, Pekin gibi dünyanın birçok önemli kentinde büyük firmalar için yüzlerce konuşma yapan Clintonlar, bu konuşmalardan yaklaşık 154 milyon dolar gelir elde etti.

The Economist dergisine göre, Bill ve Hillary Clinton konuşmalarının bazılarını 500 bin dolara yaptı. Clintonlar 154 milyon doları, 2001 yılında Bill Clinton’ın ABD başkanlığını bıraktıktan sonra eşi Hillary ile yaptıkları toplam 728 konuşmadan kazandı.

Bu gelirin yüzde 86’sı sadece Bill Clinton’ın konuşmalarından gelirken, 2009’da ABD dışişleri bakanlığı görevine gelen Hillary Clinton ise ofisteki görevi boyunca paralı konuşmalara ara vermek zorunda kaldı.

Ancak eşinin dışişleri bakanı olmasıyla da Bill Clinton’ın parayla yaptığı konuşmalarında artış yaşandı.

Clintonların vakfın faaliyetlerini finanse etmek için yabancı şahıs ve hükümetlerden politik güçlerini kullanarak bağış topladıkları yönündeki haberler basında sık sık yer alıyor.

Bunların arasında en çok dikkat çekeni ise 24 Nisan 2015'te New York Times'da yayımlandı. Söz konusu haberde, Hillary Clinton'ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, ABD Kongresinden ve bakanlık yetkililerinden gelen uyarılara rağmen Kanadalı maden şirketi Uranium One'ın Rusyalı Rosatom'a satılmasına bağış karşılığında izin verdiği öne sürülmüştü.

İddialara göre, Uranium One, satış görüşmeleri sürerken Clinton Vakfına dört ayrı bağışta yaklaşık 2,6 milyon dolar verdi.

Ayrıca, şirketin sahibi Frank Giustra'nın Bill Clinton'ın yakın arkadaşı olduğu ve Clinton Vakfına milyonlarca dolarlık kişisel bağışta bulunduğu söyleniyor.

AP'nin araştırmasına göre ise, Hillary Clinton'ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde telefonda veya yüz yüze görüştüğü 154 kişiden (bakanlık yetkilileri ile yabancı ülkelerin temsilcileri hariç) 85'i Clinton Vakfına 156 milyon dolar bağışta bulundu.

Hillary Clinton’ın 2009-2013 yılları arasında bakanlığı döneminde eşi Bill, sadece konuşmalardan 49 milyon gelir elde etti.

2008 yılında yaşanan küresel ekonomik krizin ardından büyük bankaların Clintonlara birçok konuşma yaptırdığı görülüyor.

Clinton ailesi konuşmalardan elde ettiği gelirlerinin sadece yüzde 15’ini Toronto Dominion, Goldman Sachs ve UBS bankalarında yaptığı 35 konuşmadan kazandı.

- Vakfa yapılan bağışlar katlanarak arttı

Bill Clinton tarafından 1997’de kurulan Clinton Vakfına yapılan bağışlarda da zamanla artış görülüyor.

Bağış ve hibelerden oluşan gelirleri 2001 yılında 10 milyon dolar olan vakfın gelirleri 2014 yılına gelindiğinde 338 milyon dolara dayandı. Vakfın varlıkları ise aynı zaman aralığında 21 milyon dolardan 440 milyon dolara ulaştı.

Clinton Vakfına yabancı devletlerin de yüksek miktarda bağış yaptıkları görülüyor. Bu devletlerin bazılarının yardımdan ziyade çıkar amaçlı bağış yaptıkları ABD medyasında sıklıkla işlendi.

Vakıf da 338 milyon dolara dayanan gelirinin 181 milyon dolarını sadece yabancı hükümetlerden elde etti. Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar gibi devletlerin vakfa bağışladıkları rakam 54 milyon dolar.

Washington Post gazetesi, Cezayir'in insan hakları ihlalleri eleştirilerine karşı lobi faaliyetleri yürüttüğü dönemde, Cezayir'in Washington Büyükelçiliğinin Clinton Vakfına yarım milyon dolar bağış yaptığını ortaya çıkarmıştı.

Bu durum tek başına bile şüphe uyandırmaya yeterken söz konusu bağışın Obama yönetimine rapor edilmemesinin vakıfla ilgili iddiaları güçlendirdiği düşünülüyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :