AB Bakanı Bozkır Editör Masası'nda

AB Bakanı Bozkır Editör Masası'nda

AB Bakanı Bozkır: (3)- "Paranın (3 milyar avronun) tamamının gönderilip burada AB Daimi Temsilciliği gözetiminde harcanması yahut Dünya Bankası aracılığıyla gönderilip o şekilde kullanılması gibi formüller var. Çeşitli formüller üzerinde çalışıyoruz. Soru

ANKARA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Suriyeliler için AB'den gelecek 3 milyar avroluk desteğin nasıl kullanılacağıyla ilgili "Paranın tamamının gönderilip burada AB Daimi Temsilciliği gözetiminde harcanması yahut Dünya Bankası aracılığıyla gönderilip o şekilde kullanılması gibi formüller var. Çeşitli formüller üzerinde çalışıyoruz. Sorun olacağını düşünmüyorum" dedi.

AA Editör Masası'na konuk olan Bozkır, AB'nin Suriyeli sığınmacılar için göndereceği 3 milyar avroluk destek paketine ilişkin bir soru üzerine, AB ile mali ilişkilerin başka bir formatta yürüdüğünü söyleyerek "Bu para hemen Türkiye'ye gelsin, biz bunu Türkiye'de, çantamızda görelim" yaklaşımının doğru olmayacağını belirtti. AB'den Suriyeli sığınmacılar için gelecek desteğin kullanımında henüz yöntem saptanmadığını ifade eden Bozkır, AB projelerinin finansmanında takip edilen sürecin izlenmesi durumunda amaca kısa sürede ulaşılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Okul, hastane ve altyapı gibi ihtiyaçlar için 6 aylık ve 1 yıllık listelerin daha önce AB'ye ulaştırıldığını ancak durumun AB için de yeni olduğunu, dolayısıyla henüz bir mekanizma belirlenmediğini söyleyen Bozkır, 7 Mart'taki zirvede konuyu gündeme getirdiklerini, bir sonraki zirvede de yeniden görüşeceklerini vurguladı. "Bu konuda başka bir mekanizma kurmak üzere çalışıyoruz" diyen Bozkır, yakında aralarında hastane ve okulların da bulunduğu çok sayıda projenin temel atma törenlerinin yapılabileceğini belirtti.

Bakan Bozkır, mali desteğin nasıl kullanılacağıyla ilgili de "Paranın tamamının gönderilip burada AB Daimi Temsilciliği gözetiminde harcanması yahut Dünya Bankası aracılığıyla gönderilip o şekilde kullanılması gibi formüller var. Çeşitli formüller üzerinde çalışıyoruz. Sorun olacağını düşünmüyorum" dedi.

- AB'ye yönelik eleştiriler

Türkiye-AB Zirvesi'nde görüşülen konularla ilgili AB liderlerine yöneltilen eleştirilerin bir sonraki zirvenin sonucunu etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine Bakan Bozkır, kamuoylarını ikna etmenin AB ülkelerine düştüğünü ifade etti. Paketin bütün unsurlarıyla bir bütün olduğunu, bir kısmını kabul edip bir kısmını etmemenin doğru olmayacağını vurgulayan Bozkır, "AB kabul ederse bu plan yürürlüğe girecek. Bunun kamuoylarına izahı, kamuoylarında olabilecek reaksiyonları göğüslemek AB ülkelerinin sorumluluğunda" diye konuştu.

Bakan Bozkır, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) ırkçı bir parlamenterin Türkiye'ye hakaret etmesine ilişkin olarak da şunları söyledi:

"Dün AP'de gerçekleşen olayı gerçekten kınıyorum. Çok terbiyesizce, ahlaksızca çıkış yapmıştır bir Avrupa parlamenteri ama hem AP Başkanı Martin Schulz'un tutumu, hem anında tepki gösteren parlamenterlerin tutumu hem de kendini bilmez kişi salondan çıkarılırken bütün parlamentonun alınan kararı ortak bir şekilde alkışlaması bence kötü bir başlangıcın çok doğru bir yaklaşımla cevaplandırılmış olduğunu göstermektedir. Her ülkede böyle ipini koparmış ahlaksızlar olabilir. Onların da üstesinden yine demokratik yöntemlerle kurallar içinde gelmek daha doğru bir yöntem olacaktır."

- Türkiye-Yunanistan ilişkileri

Bozkır, AB ile varılan geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girmesinin Türkiye-Yunanistan ilişkilerine yansımasıyla ilgili bir soru üzerine, iki komşu ülke arasında iyi ilişkiler olmasının önemine vurgu yaptı. Taraflar arasında önemli sorunların bulunduğunu ancak iki ülke siyasetçilerinin uzunca bir süredir dostluk ve işbirliğinin önemini idrak ettiğini kaydeden Bozkır, sorunların çözümü için görüşmelerin yapılmasının, sorunları öne sürerek ilişkilerin gerilmesinden çok daha iyi olduğunu söyledi.

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın İzmir ziyareti vesilesiyle sergilen dostluk tablosunun iki ülke vatandaşlarını da memnun ettiği ve bu yönüyle kazanım olduğunu belirten Bozkır, "Sorunların çözümü için görüşmelerimiz devam ediyor. İstikşafi görüşmeler devam ediyor. İnşallah bunlarda ilerleme kaydedilecek ve gelecek dönemde çok daha iyi ilişkilere de sahip olacağız" ifadesini kullandı.

- AB'nin genişleme politikası

Bakan Bozkır, Ukrayna-AB ilişkileri hakkındaki bir soru üzerine, AB'nin son dönemde takındığı genişleme karşıtı tavrı eleştirdi. AB'nin bir süredir yaptığı yanlışlıklara ve genişlemenin ortadan kalktığı bir psikoloji yaratmaya geçen yıllarda da devam ettiğini belirten Bozkır, "O kadar ileri bir noktaya geldik ki genişlemeden sorumlu komiserin unvanından genişleme kelimesini çıkartmak yoluna gittiler. Bizim ikazlarımızla bu tablo doğru olan noktaya geri geldi" dedi.

Genişlemenin bölgedeki ülkelerin ümidi olduğunu kaydeden Bozkır, Türkiye bakımından sorun bulunmadığını ancak pek çok ülke için genişlemenin istikrar unsuru olduğuna dikkat çekti. Bozkır, "Hiçbir tehdit altında da değiliz ama öyle ülkeler var ki genişleme kelimesini gündemden çektiğiniz zaman iç çalkantılara maruz kalabilecekleri gibi, dışardan bu ülkelere yönelik tehditte de bir artış söz konusu olacaktır. Dolayısıyla sürekli olarak genişlemenin mutlaka gündeme olmasını, Ukrayna, Moldova, Gürcistan olsun bütün bu bölgedeki ülkeler olsun, bunlar için hayati öneme haiz olduğunu ifade ettik. AB de sanıyorum yaptığı bu yanlışlıktan dönmeye başladı hem de bizim o zamanki ikazlarımızın ne anlama geldiğini bugün çok daha iyi anlıyor" ifadesini kullandı.

- "Merkel'in davranışı AB'yi yaratan değerlere uygun"

Duvarlar örülerek göçün önlenemeyeceğini en iyi bilen kişilerden biri olduğu için Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu noktaya geldiğini söyleyen Bozkır, bu tür sıkıntıların ne olduğunu, en iyi bilen insanlardan biri olduğu için diğerlerinden çok daha önce farkına varabildiğini anlattı. Sovyetler Birliği ve Berlin duvarının bir göç dalgasıyla çöktüğünü ifade eden Bozkır, "Duvarlar örersiniz, duvarların arkasında binlerce insanı tutarsınız ama soğuktan bir gecede binlerce kişi ölür, o zaman o duvarları ören ülke liderleri, kamuoyunun vicdanında yargılanmaya başlar. Dolayısıyla şimdi almakta olduğumuz tedbirler, gerçekleşirse sorunu esas çözecek tedbirlerdir. Aksi takdirde Yunanistan'ın bunu önleme kapasitesi yoktur ve bu ülkeden bu beklenmemelidir" diye konuştu. Bozkır, Merkel'in davranışının AB'yi yaratan değerlere de uygun olduğunun altını çizdi.

- "Göç dalgası önlenemezse Schengen sistemi zora girer"

AB'nin üç temel direğinin Schengen sistemi, avro sistemi ve birliğin kendisi olduğuna işaret eden Bozkır, düzensiz göç dalgasının önlenememesi halinde hem terörle mücadelede başarı elde edilemeyeceğini hem de hem de Schengen sisteminin zora gireceğini vurguladı. "Schengen sisteminin yıkılması demek, AB'nin üç temel direğinden birinin çökmesi demektir" diye konuşan Bozkır, böylesi bir durumda AB'nin kendisinin de sarsılacağına dikkati çekti.

Bozkır, "Burada çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla bunu Merkel ve başka birkaç Avrupa lideri gördüğü için bütün bu olayın kalbine giden bir tedbir paketini geçirmeye çalışmaktadırlar. Aksi takdirde sadece Balkan hattındaki bir sorun olarak görürsek arkasındaki çok büyük bir tehlikeyi göz ardı etmiş olacağız. Ve o zaman sorun daha büyümüş olarak karşımıza gelecek" diye konuştu. Avrupa'da "Schengen kalksın" diyen çok sayıda kişinin bulunduğunu söyleyen Bakan Bozkır, pasaport kuyruğuna girilen bir ortamı henüz yaşamamış bir nesil oldukları için ne anlama geldiğini de fark etmediklerini belirtti.

Almanya'da Merkel'in sığınmacı politikası nedeniyle iç siyasette ciddi şekilde eleştiri aldığı hatırlatılarak bu durumun Merkel'i politikasını değiştirmeye yöneltip yöneltmeyeceğinin sorulması üzerine Bozkır, Merkel'in doğru hamleleriyle Alman halkı üzerinde olumlu intiba yarattığını vurguladı.

AB Bakanı Bozkır, "Almanya önemli bir ülkedir. Oradaki bir değişiklik bütün ülkelerin kararlarını da etkileyebilecek niteliktedir. Bunun olmayacağını ümit ediyorum. Olması halinde ortaya çıkacak sonuçlar da çok vahim olacaktır. Türkiye olarak Merkel'i destekliyoruz" dedi.

- "Aynı resme bakar hale yavaş yavaş geliyoruz"

Volkan Bozkır, Türkiye'nin terörle mücadele konusunda AB'den beklentilerine ilişkin ise şunları söyledi:

"Bizim AB ile olan ilişkilerimizde paradigma değişikliğinin önemli nedenlerinden biri anlatamadığımız bir tehlikenin ortaya çıkmasıdır ki o da terördür. Terör konusunda yıllardan beri terör örgütleri aynı amaca yöneliktir. Hepsi aynı kaynaklardan beslenir dememize rağmen Avrupa terör örgütleri arasından ayrım yaptı. Bu yaklaşım maalesef bugün Avrupa'yı da tehdit eden bir durumla karşı karşıya bıraktı. Bugün Avrupa sokaklarında zırhlı araçlar yerleşmiş vaziyette. Bazen maçların iptal edileceği noktalara geliniyor. Yılbaşı kutlamaları yapılamadı. Böyle bir korku içinde bir atmosfer var. Dolayısıyla terör örgütleriyle mücadele edip başını ezmek için ortak çalışma yapmamız lazım. Türkiye olarak, terör örgütleriyle çok büyük kayıplar verdik, çok da tecrübemiz var. Bu konuda mutlaka ve mutlaka Avrupalı muhataplarımızdan aynı yaklaşımı bekliyoruz ve sanırım bu dönemdeki görüşmelerimizde aynı resme bakar hale de yavaş yavaş geliyoruz.

Schengen sistemindeki en büyük tehditlerden biri de terördür ve sınırlarda araçların durdurulmasının bir nedeni illegal göçse bir nedeni de terörle mücadeledir ve bunun kaynağı kurutulmadan bu sıkıntılı ortam devam edecektir. Kaynağı da Türkiye'nin güneyindeki gelişmelerde yatmaktadır. Suriye sorunu ve Irak'taki gelişmeler yönlendirilemez ve bu ülkeler huzura kavuşamazsa orada meydana gelmiş olan terör laboratuvarları, Avrupa'ya ulaşan terör saldırılarını sürdürecektir."

- "İngiltere, AB içinde kalacaktır"

İngiltere'nin AB'den olası ayrılığını da değerlendiren Bozkır, bunun olumsuz etkileri olacağını söyledi. Ancak son dönemde alınan kararların 23 Haziran'da yapılacak referandum öncesinde İngiltere'nin birlikte kalması yolunda güç sarf eden kesimlerin elini güçlendirdiğini anlatan Bozkır, İngiltere'nin beklentilerini karşılayacak adımlar da atıldığının altını çizdi. Bazı konularda İngiltere ile AB arasında mutabakat sağlandığını hatırlatan Bozkır, "Benim şahsi kanaatim referandumda İngiltere'nin AB içinde kalması yolunda bir sonuç ortaya çıkacaktır" diye konuştu.

- "Suriye konusu Brüksel'de beşli toplantıda görüşüldü"

Bakan Bozkır, 7 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen zirvede göç konusunun en önemli nedenlerinden biri olan Suriye'deki duruma ilişkin olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı, İngiltere, Almanya ve İtalya başbakanları ve AB Yüksek Temsilcisinin katıldığı beşli toplantı gerçekleştirdiğini anlattı. Burada Suriye konusunun bütün yönleriyle ele alındığını dile getiren Bozkır, Suriye'deki ateşkes sürecinin ne şekilde ilerleyeceği, Rusya'nın oradaki konumu, Cenevre görüşmelerinin akıbeti, Türkiye'nin buradaki rolü, güvenli bölgenin nasıl gerçekleşeceği gibi konuların uzun bir toplantıda görüşüldüğünü söyledi. Bozkır, toplantıda gelecek dönemde yapılacak müzakerelerde ortak hareket etme imkanlarının da ortaya çıktığını ifade etti.

(Bitti)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler