Zeytinburnu'nda toplu açılış töreni

Zeytinburnu'nda toplu açılış töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Dünya 5'ten büyüktür. Dünyada 196 ülkenin kaderini BM Güvenlik Konseyindeki 5 tane daimi üyenin iki dudakları arasına mahkum edemeyiz. O, 1. Dünya Savaşı'nın şartlarıydı. Artık BM'nin şu andaki işleyişinin reforme edilmesi laz

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür. Dünyada 196 ülkenin kaderini BM Güvenlik Konseyindeki 5 tane daimi üyenin iki dudakları arasına mahkum edemeyiz. O, 1. Dünya Savaşı'nın şartlarıydı. Artık BM'nin şu andaki işleyişinin reforme edilmesi lazım ve bu 5 ülke içinde bir tane Müslüman ülke yok, tamamı Hristiyan, gayrimüslim. Bunlardan oluşuyor." dedi.

Zeytinburnu Belediyesinin toplu açılış töreninde Erdoğan, Galatasaray'dan sonra Beşiktaş'a da dünya çapında bir stadyum kazandırdıklarını ve yarın onun açılışını yapacaklarını, Yenikapı ve Maltepe'de iki büyük park yaparak şehrin miting ve konser alanı ihtiyaçlarına cevap verecek meydanlar ortaya çıkardıklarını, okullar, üniversiteler, hastaneler, parklar, kentsel dönüşüm alanlarının devam ettiğini anlattı.

Her alanda İstanbul'un iftihar verici projelerle Yeni Türkiye'ye layık bir kent olma yolunda hızla devam ettiğini kaydeden Erdoğan, "Bu bir sevda işidir, bu bir aşk işidir. Şunu unutmayın. Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz ne buyuruyor; 'İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır.' Hedefimiz bu olacak, bu yolda yürüyeceğiz. İşte bu övgüye mazhar olabilmek için gece gündüz çalışıyoruz, mücadele ediyoruz. Eskiler 'Derdi olanın ahı dinmez' derlerdi. Biz dertliyiz. İstanbul'un derdiyle dertliyiz, 81 vilayetin tamamıyla Türkiye'nin derdiyle dertliyiz. Suriyelisiyle, Iraklısıyla, Türkmeniyle, Arabıyla, Kürdüyle tüm bölgenin insanlarının derdiyle dertliyiz. Daha da ötesi insanlığın derdiyle dertliyiz" diye konuştu.

Bunun içinde her fırsatta düşünce, eleştiri, teklif ve itirazlarını dile getirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne diyoruz, dünya 5'ten büyüktür. Dünyada 196 ülkenin kaderini BM Güvenlik Konseyindeki 5 tane daimi üyenin iki dudakları arasına mahkum edemeyiz. O, 1. Dünya Savaşı'nın şartlarıydı. Artık BM'nin şu andaki işleyişinin reforme edilmesi lazım ve bu 5 ülke içinde bir tane Müslüman ülke yok, tamamı Hristiyan, gayrimüslim. Bunlardan oluşuyor. Artık BM'nin şu andaki işleyişinin reforme edilmesi lazım ve bu 5 ülke içinde bir tane Müslüman ülke yok, tamamı Hristiyan, gayrimüslim. Bunlardan oluşuyor. Nedir bu yaklaşım? Adil mi? Değil. Adil bir dünya arıyoruz, adil bir dünya için mücadele ediyoruz. Tüm uluslararası toplantılarda bunu gündeme getiriyoruz. Dünya 5'ten büyüktür. Öyleyse tüm kıtaların temsil edildiği, inanç gruplarının temsil edildiği bir BM Güvenlik Konseyine insanlığın ihtiyacı vardır. Terörün ve teröristin iyisi kötüsü olmaz. 'Hepsiyle aynı şekilde mücadele edilmeli' diyoruz. 'Mülteciler mazlumdur, onlara sahip çıkın, bağrınıza basın' diyoruz. 'Dünyanın bir tarafında insanlar açken öteki tarafında bunca israf kabul edilemez' diyoruz. 'Çevre meselesi önemlidir ama sorunun kaynağı gelişmiş ülkelerken, çözümün tüm yükü geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelere yüklenemez' diyoruz. 'Temel hak ve özgürlükler sadece belirli kesimler için değildir, herkesin hakkıdır. Adil olun, merhametli olun' diyoruz. Velhasıl her konuda tarihimizin bize yüklediği sorumluluğu uygun şekilde milletimizin, kardeşlerimizin ve tüm insanlığın sesi olarak kabul ediyor ve davet ediyoruz. Biz bunları söyledikçe, böyle davrandıkça karşımıza çok enteresan, çok garip ittifaklar, tehditler, tuzaklar çıkıyor.

Bir yandan terör örgütleri, diğer yanda da onların hedefi durumunda olan Türkiye var ama bakıyorsunuz dünyanın anlı şanlı ülkelerinin kimi açıktan kimi gizli saklı terör örgütlerinin yanında, arkasında, sağında, solunda duruyor. Şair diyor ya hani, 'Mektup yazdım Hasan'a, ha Hasan'a, ha sana.' Biz de bunlara diyoruz ki 'Sizin yardım ettiğiniz örgüt terör örgütü, ha PKK, ha PYD, ha DHKPC, farkı yok. Bunlar aynı gövdenin dalları, kök aynı, gövde aynı iken dal farklı diye nasıl bu diğeri gibi değil terör örgütü sayılmaz' dersin. İşte Ankara'da canlı bomba eylemi yapıp masum insanları katleden teröristin resmi, sizin yere göğe sığdıramadığınız o örgüt poster yapıp kendi kontrolündeki yerlerde duvarlara asıyor. PYD'ye terör örgütü demiyorsan o zaman Ankara'daki eylemi de terör saldırısı olarak görmüyorsun demektir. Bu sakat mantığın sonu Brüksel'deki eylemin, Paris'teki eylemin, yarın Allah göstermesin Londra'daki, New York'taki eylemlerinde terör saldırısı olarak görülmemesine kadar çıkar. Hani terörle ortak mücadele içindeydik? Biz daha kimin terör örgütü olduğu konusunda anlaşamıyorsak ortak mücadeleyi nasıl vereceğiz? Bakınız biz bütün samimiyetimizle DAİŞ, El Kaide, Boko Haram, El-Şebab gibi yüce dinimizi istismar eden tüm örgütleri terör örgütü olarak görüyor, bunların İslam'la en küçük bir ilgileri olmadığını söylüyoruz. Çünkü bizim dinimiz İslam barış dinidir. Silm; Arapça barış kelimesinden türemiştir İslam. Kimse İslam'a terörü yakıştıramaz."

- İstanbul'da 500 bin göçmen

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada DAİŞ'le Türkiye kadar samimi ve sonuç alıcı mücadele veren başka hiçbir ülkenin olmadığını vurgulayarak, "Farklı hesaplarla Suriye'de operasyon yürüten ülkelerin çoğunun dertlerinin DAİŞ olmadığını biz bilmiyor muyuz?" dedi.

Suriye'de katledilen yarım milyon insanı umursamayanların, oradaki 20-30 bin yabancı savaşçı için bu kadar zahmete katlanmalarının kesinlikle inandırıcı olmadığını aktaran Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak üzerinden yapılan hesapların bedelini insanların, kanlarıyla, canlarıyla gelecekleriyle ödediklerini söyledi.

Hiçbir siyasi hesabın, hiçbir maddi çıkarın, hiçbir stratejik kaygının, katledilen onca insanın yurtlarını kaybedip, sınır kapılarından, kamplarda, denizlerde perişan olan milyonların başlarına gelenlerin üstünde olamayacağını belirten Erdoğan, insanlığın son yıllarda verdiği en büyük sınavı kaybetmek üzere olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin böyle bir enkazın içinde hem Türkiye'nin hem de tüm insanlığın onurunu kurtarmanın çabası içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Gittiğimiz her yerde bize yaptığımız fedakarlık için takdirlerini ifade ediyorlar. İyi de bu sadece Türkiye'nin görevi değil ki. Biz kardeşlik ve komşuluk hukukunun gereğini zaten yerine getiriyoruz. Peki dünyanın kalanı nerede? Bu günler gelip geçecek, geride işte bu sorular kalacak. İstanbul yarım milyon göçmene ev sahipliği yaparak, tarih önünde kendini ibra etmiştir. Kilis gibi 110 bin nüfuslu bir şehrimiz kendi nüfusundan daha fazla sayıda misafir ağırlayarak tüm insanlığa örnek olmuştur. Mutlaka ufak tefek sorunlar sıkıntılar yaşandı, yaşanıyor ama şundan emin olun dünyada böylesine büyük bir yükü omuzlayıp da bu derece başarıyla ve tevekkül içinde altından kalkabilecek başka bir millet, başka bir ülke herhalde yoktur" diye konuştu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler