- Küresel piyasalar karışık bir seyir izlerken, bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararı takip edilecek.

Dünya borsaları, makroekonomik verilerdeki zayıflık ve açıklanan şirket bilançolarına bağlı olarak karışık bir seyir izliyor.

Analistler, bugün TCMB ve ECB'nin faiz kararının yatırımcıların odağında yer aldığını belirterek, pozitif seyreden yurt içi pay piyasalarında etkisini artırabilecek kar satışlarının karşılanıp karşılanamayacağının yön açısından önemli olacağını kaydetti.

TCMB'nin faiz indirimine kesin gözüyle bakıldığını ifade eden analistler, ECB'nin ise eylül ayında faiz indirimine gideceği sinyali verebileceğini dile getirdi.

AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistlerin politika faizine (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) ilişkin indirim beklentilerinin medyanı 250 baz puan oldu. Bütün ekonomistler faiz indirimi beklerken, tahminler en düşük 150, en yüksek 500 baz puan indirim arasında yer aldı.

Analistler, TCMB'nin beklentiler dahilindeki faiz indirimi ve gelecek dönem faiz indirimleri konusunda yapacağı iletişimin, Borsa İstanbul'daki alıcılı seyri destekleyeceğini, Türk lirası üzerindeki baskıyı ise hafifleteceğini bildirdi.

ABD'de dün açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI) 50'ye gerilemesi ve başta Boeing'in zararı olmak üzere açıklanan şirket bilançoları sonrası pay piyasalarında karışık bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi, Boeing hisselerinin yüzde 3'ün üzerindeki değer kaybının etkisiyle günü yüzde 0,29 azalışla tamamlarken, S&P 500 endeksi yüzde 0,47 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,85 yükseldi.

Avrupa tarafında, imalat sanayi PMI verileri ekonomideki daralmanın devam ettiğine işaret ederken, İngiltere'deki siyasi gelişmeler de piyasaların odağında yer alıyor. İngiltere'de Başbakanlık görevini Theresa May’den devralan Boris Johnson, kabinesindeki önemli bakanlıklara atamaları tamamladı. Brexit’i 31 Ekim’de anlaşmalı veya anlaşmasız gerçekleştirmeyi vadeden Johnson’ın atamalarında da bu hedefin etkili olduğu görüldü.

Bu gelişmelerle İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,73 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,22 değer kaybederken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,26 yükseliş kaydetti.

Bugün Kuzey Kore'nin füze denemesi yaptığı haberi sonrası kapanışa yakın Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,5 gerilerken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,26 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,23 değer kazandı.

Yurt içinde, dün alış ağırlıklı seyreden Borsa İstanbul'da yüzde 0,88 artış kaydeden BIST 100 endeksi, günü 103.457 puanla 19 Mart'tan bu yana en yüksek kapanışını yaptı. Dün 5,7150'den günü tamamlayan dolar/TL ise bugün bankalararası piyasanın açılışında yatay bir seyir izliyor.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 103.400 üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda yeni hedefin 105.000 ve 106.000 seviyeleri olacağını kaydederek, dolar/TL'de ise 5,7350'nin önemli direnç konumuna geldiğini söyledi.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, temmuz ayı reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı

10.00 Türkiye, temmuz ayı sektörel güven endeksi

11.00 Almanya, temmuz ayı Ifo endeksleri

14.00 Türkiye, TCMB faiz kararı

14.45 Avro Bölgesi, ECB faiz kararı

15.30 ABD, haziran ayı dayanıklı mal siparişleri ve toptan eşya stokları

15.30 ABD, haftalık işsizlik başvuruları

Yabancı ekonomistler de TCMB'den faiz indirimi bekliyor

Yabancı ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimine gitmesini bekliyor.

TCMB'nin açıklayacağı faiz kararı, piyasaların odak noktasında bulunuyor. Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da ekonomistler, TCMB'nin faizlerde indirime gitmesine kesin gözüyle bakıyor.

Murat Uysal başkanlığında ilk PPK toplantısını gerçekleştirecek TCMB'nin karar metninde yer alacak iletişim ve gelecek dönem faiz politikasına ilişkin beklentiler de piyasalar tarafından merakla bekleniyor.

Yabancı ekonomistler, TCMB'nin, toplantıda en az 200-250 baz puanlık faiz indirimine gideceği, yıl sonuna doğru da bu genişlemeci politikada daha agresif adımlar atacağı öngörüsünde bulunuyor. 

"En emniyetli seçenek, beklentiler doğrultusunda bir faiz indirimi"

Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Merkez Bankası Başkanlığı'na Murat Çetinkaya'nın yerine Murat Uysal'ın gelmesinin ardından piyasada eğilimin "kesin bir şekilde faiz indirimi" lehine doğru değişim gösterdiğini kaydetti.

Enflasyondaki olumlu trend, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TCMB Başkanı Murat Uysal'ın ifadeleri dikkate alındığında TCMB'nin, bu haftaki toplantısında politika faizinde en az 200 baz puan indirime gidebileceği öngörüsünde bulunan Matys, 400-600 baz puan arasında bir indirimin de olabileceğini söyledi.

400-600 baz puan civarındaki indirimin TL'deki istikrarı bozabileceğini iddia eden Matys, bunun enflasyon baskılarını tekrar canlandırabileceğini ve tüketicilerle şirketler arasındaki hassasiyete zarar verebileceğini söyledi.

Matys, en emniyetli seçeneğin, beklentiler doğrultusunda bir faiz indirimi olacağını vurguladı.

"TCMB, 250 baz puanlık bir indirime gidebilir"

Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Jason Tuvey de TCMB'nin faizlerde agresif indirimlere başlayacağını belirterek, bu haftaki toplantıda faiz indiriminin olacağını ve bundan sonraki aylarda da parasal gevşemede agresif adımlar atılacağını söyledi.

Bankanın faiz indirimlerine başlayacağı meselesinin son haftalarda güç kazandığını ifade eden Tuvey, enflasyonun son bir yılın en düşük seviyesine gerilediğini, ekonomideki ılımlı iyileşmenin de faiz indirimini desteklediğini kaydetti.

Tuvey, diğer önde gelen merkez bankalarının da giderek artan bir "güvercin" ton kullandığını aktararak, daha önce 100 baz puanlık bir indirim beklediğini ancak TCMB Başkanı Uysal'ın açıklamalarından sonra bankanın 250 baz puanlık bir indirime gidebileceğini söyledi. Tuvey, faizlerde yıl sonuna kadar da 800 baz puanlık bir indirim gerçekleşebileceğini vurguladı.

TCMB, 12 Haziran'daki PPK toplantısında, politika faizini yüzde 24 düzeyinde sabit bırakmıştı.