"Yesevi çizgisinin temeli, insan sevgisine dayanır"

"Yesevi çizgisinin temeli, insan sevgisine dayanır"

Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Yıldız:- "Ortak kültür mirasımız olan Yesevi çizgisinin temeli, insan sevgisine dayanmaktadır. İnsana ve dünyaya bakışında tevhid düşüncesi, şefkat ve barış öğeleri önde gelmektedir. Ahmed Yesevi günümüz g

ANKARA (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, gençlerin Ahmet Yesevi'yi tanıması gerektiğine işaret ederek, "Ortak kültür mirasımız olan Yesevi çizgisinin temeli, insan sevgisine dayanmaktadır. İnsana ve dünyaya bakışında tevhid düşüncesi, şefkat ve barış öğeleri önde gelmektedir. Ahmed Yesevi günümüz gençlerine çok önemli mesajlar vermektedir." dedi.

Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 38. UNESCO Genel Konferansı'nda, Hoca Ahmed Yesevi'nin vefatının 850'nci yılı münasebetiyle 2016'nın "Hoca Ahmet Yesevi Yılı" ilan edildiğini, yapılan çok sayıda etkinlikle gençler ile Yesevi kültürü arasında kuvvetli bir bağ kurmak istediklerini söyledi.

Tasavvufi Türk halk şiirinin öncüsü olan Ahmet Yesevi'nin, düşüncelerini yayabilmek için milli nazım şekli olan dörtlüklerle, hece vezninde ve yalın bir Türkçe ile şiirler yazdığını ifade eden Yıldız, "Hikmet" adı verilen ve Divan-ı Hikmet adıyla bir kitapta toplanan şiirlerin, İslamiyet'in Türkler arasında hızla yayılmasında büyük rol oynadığını belirtti.

Yıldız, Yesevi'nin eserlerine ve yaşamına ayna tutan en önemli vasfın "sevgi" olduğunu dile getirerek, "Ortak kültür mirasımız olan Yesevi çizgisinin temeli, insan sevgisine dayanmaktadır. İnsana ve dünyaya bakışında tevhid düşüncesi, şefkat ve barış öğeleri önde gelmektedir. Ahmed Yesevi günümüz gençlerine çok önemli mesajlar vermektedir." şeklinde konuştu.

Gençlerin Yesevi'nin mesajlarını incelemeleri gerektiğini belirten Yıldız, şöyle devam etti:

"Yesevi yolunun birinci ilkesi 'Aşk'tır. Aşk, Allah'ı çok sevmek demektir. Din adına yapılan her şeyin de Allah'a duyulan bu sevginin etkisi altında yapılmasıdır. Her şeyin insan için olduğunu, insana yararlı olmanın ve yararlı işler yapmanın önemini vurgulamıştır. Müslüman olmayanları dahi incitmekten kaçınmak gerektiğini, insanları incitmenin büyük günah olduğunu söylemektedir. Dinde gösterişten şiddetle uzak durulması, kadına gereken değerin verilmesi, onun toplumdan dışlanmaması, emek sömürüsünün haram olduğu, dinin temelinin bilim olduğu, vaktin kıymetinin bilinmesi gerektiği gibi konularda günümüz gençlerine ve yetişkinlerine mesajlar vermektedir."

Yıldız, gençlerin Ahmed Yesevi'nin "Hikmetleri"ni okudukları zaman bugüne dair söylenmiş birçok sözü bulabileceklerini vurgulayarak, geleceğin temsilcisi olan gençlere, güzel ahlakın ve ilmin zirvesine çıkmış Ahmed Yesevi'yi hatırlatmayı ve tanıtmayı kendilerine manevi bir sorumluluk olarak gördüklerini aktardı.

- 21 farklı ülke ve 33 farklı topluluktan oluşan 12 bin öğrenci

Türkiye ve Kazakistan ile Türk-İslam dünyası arasında eğitim, bilim ve kültür köprüsü olduğuna dikkati çeken Musa Yıldız, "Ahmet Yesevi Üniversitesinin temelleri, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından 6 Haziran 1991'de Türkistan Devlet Üniversitesi olarak atıldı. 31 Ekim 1992 tarihinde Türkiye ile Kazakistan arasında imzalanan uluslararası anlaşma ile Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi adını aldı, bu şekilde Türk-İslam dünyası arasında önemli bir adım atılmış oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Üniversitenin Türkiye ve Türk dünyasında özerk statüye sahip, ilk ortak devlet üniversitesi olma özelliğini taşıdığını ifade eden Yıldız, kurumun, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk sınır ötesi yükseköğretim tecrübesi olması dolayısıyla da önemli bir görev üstlendiğini belirtti.

Yıldız, Ahmet Yesevi Üniversitesinin, iki ülke arasında eğitim alanındaki iş birliğine verilen önemin en somut örneği olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Ahmet Yesevi'nin ortaya koyduğu anlayışa uygun bir eğitim oluşturmayı temel amaç edinen üniversite, bu hedeflerine kararlı adımlarla ilerliyor. Teknolojik donanımı ve modern fiziki altyapısıyla Kazakistan'ın en iyi üniversiteleri arasında yer alan Ahmet Yesevi Üniversitesi, eğitim öğretim ve araştırma faaliyetleri açısından uluslararası saygınlıkta, örnek bir kurum olmaya devam ediyor. 2016-2017 eğitim öğretim dönemi itibarıyla üniversitemiz bünyesindeki 10 fakülte ve 1 yüksekokulda, Türkiye ve Kazakistan başta olmak üzere 21 farklı ülke ve 33 farklı topluluktan yaklaşık 12 bin öğrencinin öğrenim görmeleri de bizim için memnun edicidir."

- "Faaliyetlerimiz 2017 yılında da devam edecek"

Prof. Dr. Musa Yıldız, UNESCO'nun 2016 yılını Hoca Ahmet Yesevi Yılı ilan etmesinin, Yesevi'yi anlatmak açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Yurtiçi ve dışında sempozyum, kongre, konferans, panel, kitap yayınları, kültürel yarışmalar olmak üzere çeşitli projelerin yer aldığı 286 faaliyet gerçekleştirildiğini bildiren Yıldız, Ahmet Yesevi Üniversitesi ve paydaş kuruluşlar ile bu çalışmalara imza attıklarını vurguladı.

Gerçekleştirilen faaliyetlerin zengin bir içeriğe sahip olduğunu, yurtiçi ve dışından önemli dönüşler aldıklarını anlatan Yıldız, şunları kaydetti:

"2016 yılının Ahmet Yesevi'nin tanıtılmasına çok büyük katkı sağladığını söyleyebiliriz. Çalışmalarımıza baktığınızda neredeyse yılın her gününe bir faaliyet düştüğünü görebilirsiniz. Bu faaliyetlerimize 2017 yılında da devam edeceğimizin müjdesini kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Her gittiğimiz yerde, düzenlediğimiz etkinliklerde gençlerin yoğun ilgisinin olduğunu gördük. Ahmet Yesevi'ye karşı duydukları özel ilgi bizleri ziyadesiyle memnun etti. Biz bu gençlerimizi, Yesevi'nin izinden giden ve onun felsefesini takip eden Anadolu Alperenleri olarak niteliyoruz."

Yıldız, Anadolu'nun fethinin manevi zafer boyutu olduğunu ve köklerinin Orta Asya'ya Yesevi aracılığıyla uzandığını vurgulayarak, "Ahmed Yesevi’ye ulaşan büyük bir maneviyat ehlinin Anadolu'ya gelerek bu topraklarda kapsayıcı bir dünya görüşünü yansıtan insanlara iyilik mührünü nasıl vurduklarının bilinmesi gerekiyordu. Ecdadımız, bu topraklarda bin yıldır hüküm sürmüş, medeniyet ve devletler kurmuşsa bunun kaynağı, Türk toplumunun güzel ahlak odaklı yaşaması, dili, dini, ırkı ne olursa olsun insanı önemseyen bir hayat felsefesine sahip olmasıdır. Bunun bilincinde olunması ise oldukça önemlidir." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :