Antalya’da çeşitli nedenlerle el konulan binlerce araç, yediemin otoparklarında yıllardır bekletiliyor. Aralarında 20-25 yıldır otoparkta bulunan otomobillerin yer aldığı bu alanlar, adeta terk edilmiş araç mezarlığına dönmüş durumda.

Kent genelinde açık alanlarda bekletilen araçlar, yazın kavurucu sıcaklara, kışın ise yoğun yağışlara maruz kalıyor. Bu durum, araçların ekonomik değerinin hızla düşmesine yol açarken, sahipleri de artan otopark ve dava masraflarıyla mağduriyet yaşıyor.

"Vatandaşın malı çöp oluyor"

Antalya Otoparkçılar ve Oto Yıkamacılar Derneği Başkanı Mustafa Hakan Topçu, yıllardır tasfiye edilmeyen araçların hem ekonomik zarar doğurduğunu hem de vatandaşları büyük bir çıkmaza sürüklediğini belirtti.

Topçu, "Buraya kendi aracınızı koysanız, 3-5 sene sonra tanıyamazsınız. Çünkü yağmur, çamur, güneş, toz ve topraktan etkileniyor" diyerek araçların çürümeye terk edildiğini vurguladı.

“Vatandaşın otopark borcu birikiyor, satıştan alacağı para ise otoparka, avukata ve dosya masraflarına gidiyor. Adamın malı heder oluyor, çöp yapıyoruz” ifadelerini kullanan Topçu, çözümün satış sürecinin hızlandırılmasından geçtiğini söyledi.

Yasal süreç işletilmiyor

Tasfiye sürecine ilişkin kanunun iki yıl önce çıktığını hatırlatan Topçu, bu süre zarfında sadece 30 aracın satılabildiğini aktardı.

Kanuna göre tasfiyelik araçların 6 ay içinde satışa çıkarılması gerektiğini belirten Topçu, “Ancak bu süreç uygulanmıyor. Bir aracı burada 10 yıl tutarsanız, o araç ne borcu öder ne de otopark parasını” dedi.

Otoparklarda milyonluk araçlar çürümeye terk edildi

Antalya’da üç ayrı yediemin otoparkında yaklaşık 2 bin 500 araç bulunduğunu belirten Topçu, bu araçlar arasında 28-30 milyon lira değerinde lüks araçların da olduğunu söyledi.

Gümrük ihlali nedeniyle el konulan bu araçların da uzun süredir bekletildiğini ifade eden Topçu, "Sahipleri aramazsa gümrük satış işlemi yapılacak ama bunun ne zaman olacağı belli değil" dedi.

Topçu, satışların hızlandırılması ve tasfiye sürecinin aktif şekilde uygulanması gerektiğini vurgulayarak, hem araç sahiplerinin mağduriyetinin önlenebileceğini hem de ekonomiye katkı sağlanabileceğini dile getirdi.