"Vatandaşlığı olsaydı Mekke, Medine ve Kudüs'e gidecekti"

"Vatandaşlığı olsaydı Mekke, Medine ve Kudüs'e gidecekti"

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında şehit edilen Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınması, yakınları tarafından olumlu karşılandı- Yeni Şafak gazetesi yazarı Şeker:- "Pasaportu yoktu, yurt dışına çıkamı

İSTANBUL (AA) - İSMAİL ÖZDEMİR - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde şehit edilen Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Mustafa Cambaz'a Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi, yakınları tarafından olumlu karşılandı.

Cambaz'ın yakın arkadaşı Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehit olduktan sonra da olsa Mustafa Cambaz'a vatandaşlık verilmesinin güzel bir gelişme olduğunu söyledi.

Şeker, Cambaz'ın vatandaşlığı herkesten çok hak ettiğini vurgulayarak, "Cumhurbaşkanı şehit ailelerini Ankara'ya çağırdığında oraya giderken vatandaşlık verileceğine dair bir bilgi gelmişti. Hanımı ve çocuğu ile beraber gidiyorduk. Çok duygulu bir an oldu. Hanımı, 'Şehit mi olması gerekiyordu vatandaş olması için' diyerek ağlamaya başladı. Neticede bu olması gereken bir şeydi vatandaşlık. Mustafa'nın da ihmali vardı, bürokratik engeller de çıkıyordu." diye konuştu.

Cambaz'ın resmi işlerle uğraşmayı sevmediğini dile getiren Şeker, "Mustafa, prosedür işlerinden hoşlanmadığı için en ufak bir engel çıkınca sinirlenip o işin peşini bıraktı" dedi.

Şeker, Cambaz'ın oturma izniyle Türkiye'de olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Elinde bir ikametgah belgesi vardı. İkametgah belgesinin süresi doluyor, altı aylık veriyorlar. Bir ara mevzuat değişikliği yaşanmış. Verdikleri ikametgah belgesinin şekli değişiyor. Kanunlarda birtakım değişiklikler olmuş. Beklettiler hemen vermediler. Sonunda çağırdılar. Belgeyi verdiklerinde belgenin tarihi üç gün önce dolmuştu. Böyle komik hadiseler de yaşandı."

- "30 seneye yakın köyüne gidememiş"

Mehmet Şeker, Cambaz'ın vatandaşlık haklarından yararlanamadığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Sağlık hizmeti alamıyordu. Başı çok ağrısa bir aspirin içer otururdu. Özel doktora giderdi. Zaten çok hastalanan biri değildi. Çok az yemek yerdi. Sağlık yönünden ufak tefek şeyler olduğu zaman onu idare ederdi. Oğlu, ‘babam hastalanmazdı o yüzden’ derdi. Ehliyeti yoktu. 30 yıl civarında araba kullandı. Son bir sene kullanmadı. Garip bir tedirginliği vardı. Ondan önce 'nasıl yakalanmıyorsun?' diye soranlara, 'dua ediyorum ben yakalanmıyorum' derdi. Bir sefer yakalandı. Memurun karşısında o meşhur gülüşüyle vaziyeti kurtarmış. Çok güzel gülerdi. Pasaportu yoktu, yurt dışına çıkamıyordu. 30 seneye yakın köyüne gidememiş, annesini ve babasını çok özlüyordu. Onları davet diyordu. Keşan’da buluşup hasret gideriyordu. Banka hesabı da yoktu Mustafa’nın. Telif statüsünde yaptığı hizmet karşılığı elden alıyordu maaşını. Vatandaşlığa geçtikten sonra ilk gitmek istediği yerler; Mekke, Medine, Kudüs, Saraybosna ve kendi köyüydü."

Şeker, Cambaz'ın Türkiye'yi çok sevdiğini belirterek, askerlik yapmamak için bir Kurban Bayramı günü Yunanistan'dan kaçtığını, Yunan pasaportunu da bu ülkenin konsolosluğunda yırttığını sözlerine ekledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :