Her yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik gruptan insanlarda görülebilen uyuz, özellikle bağışıklığı düşük bireylerde daha sık ortaya çıkıyor. Kalabalık aileler, yurtlar, bakım evleri ve cezaevleri gibi toplu yaşam alanlarında bulaşma riski artıyor. Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Anıl Gülsel Bahalı, savaşlar, afetler ve hijyen koşullarının kötü olduğu durumların uyuz salgınlarına yol açabileceğini belirtti.

Ortak Kullanılan Eşyalar Büyük Risk Taşıyor

Uyuz hastalığı genellikle uzun süreli ve yakın deri temasıyla bulaşıyor. Kısa süreli temasların bulaşma riski düşük olsa da ortak kullanılan havlu, yatak çarşafı ve giysi gibi eşyalar risk oluşturuyor. Sonbahar ve kış aylarında vaka artışı yaşandığını vurgulayan Doç. Dr. Bahalı, uyuzun kendiliğinden iyileşmediğini ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti.

Belirgin Belirti: Gece Artan Kaşıntı

Uyuz hastalığında en sık görülen semptomun gece artan şiddetli kaşıntı olduğunu belirten Doç. Dr. Bahalı, "Ciltte kızarıklık, sıvı dolu kabarcıklar ve tünel şeklinde gri ya da siyah çizgiler görülebilir. En sık etkilenen bölgeler el bilekleri, parmak araları, bel, koltuk altları ve kalça çevresidir. Kaşıntı, uyku sorunlarına ve deri enfeksiyonlarına neden olabilir" dedi.

Tedavi ve Korunma Önerileri

Uyuzun etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini vurgulayan Doç. Dr. Bahalı, hasta ve yakın temaslı kişilerin aynı anda tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Tedavi sonrası kaşıntıların genellikle 7-10 gün içinde azaldığını ancak tam iyileşmenin bir ayı bulabileceğini belirtti. Korunma yöntemlerini ise şu şekilde sıraladı:

• Uyuz paraziti taşıyan eşyalar 60°C’de yıkanmalı ve ütülenmelidir.
• Yıkanamayan eşyalar 7 gün boyunca plastik torbalarda saklanabilir.
• Tırnaklar kısa kesilmeli ve kişisel eşyalar ortak kullanılmamalıdır.
• Halı ve mobilyalar elektrik süpürgesiyle temizlenmelidir.
• Yakın temastaki herkes şikayeti olmasa da tedavi edilmelidir.

Uyuz hastalığıyla mücadelede hijyen ve tedaviye uyum büyük önem taşıyor. Uzman önerilerini dikkate alarak, hastalığın yayılmasını engellemek mümkün.