Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forumu

Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forumu

Başbakan Yardımcısı Işık:- "Televizyonun sihirli gücü aslında Türkiye'de 15 Temmuz gecesi görüldü. Bir gazetecinin Cumhurbaşkanımızla cep telefonu bağlantısı yapması ve onu bütün televizyonların canlı yayınlaması sayesinde pek çok defa teşebbüs edilmiş ve

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Televizyonun sihirli gücü aslında Türkiye'de 15 Temmuz gecesi görüldü. Bir gazetecinin Cumhurbaşkanımızla cep telefonu bağlantısı yapması ve onu bütün televizyonların canlı yayınlaması sayesinde pek çok defa teşebbüs edilmiş ve başarılı olmuş bir darbe girişimi engellenmiş oldu." dedi.

Işık, IFTV Uluslararası İstanbul Film ve Televizyon Forum ve Fuarının Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen açılış töreninde konuştu.

Türkiye'de günde 3,5 saat televizyon izlendiğini, bu sürenin Almanya'da da aynı olduğunu, Amerika'da ise belli yaş gruplarında bu sürenin 5 saate yaklaştığını kaydeden Işık, film ve televizyonun hemen hemen hayatın her alanını kapsadığını anlattı.

Fikri Işık, şöyle konuştu:

"Eğlenceden spora, kültürden sanata hatta savaşa kadar pek çok alan artık film ve televizyonun alanı dışında düşünülemiyor. Bundan 50-100 yıl önce hayal dahi edilemeyecek pek çok konu artık günümüzde televizyon ve sinema sayesinde mümkün hale geldi. Biz 1. ve 2. Körfez savaşlarını canlı yayınla izledik. En son 15 Temmuz darbe girişimini bizzat anbean canlı yayınla televizyonlar aracılığıyla izledik. Milli Savunma Bakanı olarak bir taraftan gözüm televizyonda ne oluyor ne bitiyor diğer taraftan da bu hain darbe girişimini nasıl engelleriz onun gayreti içerisindeydik. Televizyonun sihirli gücü aslında Türkiye'de 15 Temmuz gecesi görüldü. Bir gazeteci Cumhurbaşkanımızla cep telefonu bağlantısı yapması ve onu bütün televizyonların canlı yayınlaması sayesinde pek çok defa teşebbüs edilmiş ve başarılı olmuş bir darbe girişimi engellenmiş oldu."

Türkiye'de 80'li yıllarda Brezilya dizilerinin izlendiğini anımsatarak, şimdi Türk dizilerinin sadece Türkiye'de değil, yakın coğrafya da ve 100'e yakın ülkede izlendiğine dikkati çeken Işık, bu üretimin 250 milyon dolarlık bir ihracatı sağladığını da anlatan Işık, bunu sadece ekonomik değerle ölçmenin doğru olmadığını dile getirdi.

Bunun Türk kültürünün dünyaya tanıtımında paha biçilemez bir fırsat olduğunu aktaran Işık, "Milyarlarca dolar verilerek yapılamayacak tanıtımı dizilerimiz sayesinde yapabilme imkanına kavuşuyoruz. Kültürel etkileşimi ve iletişimi aslında sizlerin aracılığıyla başarmış oluyoruz. Türkiye'nin ticaretinin gelişmesinde ve Türk ürünlerinin bütün dünyaya pazarlanmasında inanılmaz bir fırsat sunuyorsunuz. Bu aslında Türkiye'nin yumuşak gücü anlamına geliyor. Türkiye'nin bu kültürel zenginliğinin ihracatını yapan aslında sizlersiniz. İhracatçısınız. Bu alanın çok daha iyi değerlendirilmesi bundan sonrasına yönelik çok daha güçlü adımların atılması gerekir. Bir tek dizimiz yayınlandığı anda dünyada 1 milyardan fazla insanı televizyon ekranına çekiyor. Bu büyük bir başarıdır." diye konuştu.

Hükümetin içerik üretenlere destek verdiğini ve bu desteğin devam edeceğini kaydeden Işık, film ve televizyon endüstrisinin propaganda gücüne vurgu yaparak, bu gücün ülke ve insanlığın iyiliği için kullanılması gerektiğini söyledi.

Işık, dünya ve bölge barışı için evrensel değerlerin yaygınlaştırılması çağrısı yaparak, "Televizyonun propaganda gücünün hepimiz farkındayız. Son dönemde dünyada artan ırkçılık, İslamofobi, terör övücülüğü bunlar televizyonlar aracılığıyla adeta pompalanıyor. İslamofobi sadece Müslümanların sorunu değil. Bu insanlık sorunudur. Terör sadece terörden muzdarip olan ülkelerin sorunu değil. Terör bir insanlık sorunudur. İnsanlığa yönelen bu tehditlere karşı birlikte evrensel değerler çerçevesinde mücadele etmek hepimizin insanlık görevidir." ifadelerini kullandı.

Son dönemde PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD ve YPG'yi özgürlük savaşçısı olarak sunulmalarına yönelik çalışmaların varlığına dikkati çeken Fikri Işık, "Daha önce aynı şekilde sözde Ermeni soykırımına yönelik pek çok dizinin yapıldığını biliyoruz. Burada sadece Türkiye'nin değil bütün insanlığın ortaya koyması gereken ortak tavrı, insani değerlere savaş açanlara karşı ortak bir duruş olması gerekiyor." dedi.

Işık, reyting uğruna dilin ve kültürün bozulmasına müsaade edilmemesi çağrısı yaparak, dilin ve kültürün bozulmasının olumsuz sonuçları olacağını kaydetti.

Konuşmasının sonunda RATEM'in önemi ve etkinlilerinin dikkati çeken Işık, meslek örgütlerinin varlığına vurgu yaptı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler