Tuz Gölü’nden Mikroplastiksiz Hasat: Türkiye'nin Tuz İhtiyacının Yüzde 70’i Buradan Karşılanıyor
Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü, mikroplastiklerden arınmış doğal yapısıyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük bölümü buradan karşılanırken, ihracat da 5 kıtaya ulaşıyor.
Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü, sadece etkileyici doğal güzelliği ve kuş çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda mikroplastik atıklardan arınmış tuz üretimiyle de öne çıkıyor. Türkiye’nin tuz ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’i, bu gölden elde edilen tuzla karşılanıyor. Göl, aynı zamanda 5 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapan firmalara ev sahipliği yapıyor.

Ankara’ya yaklaşık 150 kilometre mesafede yer alan ve kapalı havza özelliği taşıyan Tuz Gölü, dışa akışı olmayan yapısı sayesinde deniz bağlantısı içermiyor. Bu da, deniz tuzlarında sıkça karşılaşılan mikroplastik kirliliğinin burada görülmemesini sağlıyor. Göl suyunun doğal buharlaşma yoluyla kristalleşmesiyle oluşan tuz, hasat edildikten sonra özel işlemlerden geçirilerek tüketiciyle buluşturuluyor.

Koyuncu Tuz Genel Müdür Yardımcısı Mert Günay, gölden çıkarılan tuzun ilk olarak yıkandığını, ardından kurutma, eleme ve granül boyutlarına göre ayrıştırma işlemlerinden geçtiğini belirtti. Günay, "Bu sayede sadece sofralık tuz değil; sanayi, kimya, ilaç, deri ve tekstil gibi birçok sektöre yönelik farklı formatlarda tuz üretiyoruz" dedi.

Türkiye'nin en büyük tuz üreticisi ve ihracatçısı olduklarını vurgulayan Günay, "50'den fazla ülkeye 5 kıtada ihracat yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Tuz Gölü'nde yapılan hasadın hem doğal hem de temiz bir ekosistem içinde gerçekleştiğini kaydeden Günay, UNESCO Kültürel Miras Listesi'nde yer alan bu bölgenin aynı zamanda endemik kuş türlerinin göç noktası olduğunu, flamingoların besin kaynağı olan Artemia Salina mikroorganizmalarının da burada bulunduğunu belirtti.

Günay, “Tuz Gölü bizim için sadece bir üretim sahası değil, aynı zamanda korunması gereken doğal bir mirastır” diyerek, sürdürülebilir ve çevre dostu üretime verdikleri önemin altını çizdi.
Kaynak:
