Savunma sanayisinde maruz kalınan teknoloji ambargoları, Türkiye’yi kendi AESA radar ve erken ihbar sistemleri geliştirmeye zorladı. ASELSAN liderliğinde yürütülen yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan bu yerli teknolojiler, hem iç güvenlik hem de uluslararası pazarlarda Türkiye’nin elini güçlendiriyor.

AESA Burun Radarları ve KAAN Savaş Uçağı İçin Kritik Teknoloji

Özellikle F-16 ÖZGÜR modernizasyonunda aktif olarak kullanılan AESA burun radarları, Türkiye’nin 5. nesil savaş uçağı KAAN ve taarruzi insansız hava araçlarına entegre edilecek. Çoklu hedef takibi ve yüksek hassasiyetle çalışan bu radarlar, hava savunmasında üstün performans sağlıyor.

ALP Serisi ve EİRS: Erken Uyarı ve Sınır Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler

ALP-300G ve ALP-100G GaN tabanlı S-bant radarlar, taşınabilir ve yüksek menzilli yapılarıyla sınır güvenliği için kritik önemde. Ayrıca, balistik füze ve düşük irtifa tehditlerine karşı geliştirilen Erken İhbar Radar Sistemi (EİRS), hava sahası kontrolü ve savunma ağlarının omurgasını oluşturuyor.

Deniz Güvenliğinde SERDAR Radarlarıyla Stratejik Avantaj

SERDAR sahil gözetleme radarları, deniz platformlarına yönelik hava ve yüzey tehditlerini tespit ederek Türkiye’nin deniz güvenliğinde önemli katkı sağlıyor.

KAAN’a Özel MURAD-600 Radar ve Elektronik Harp Entegrasyonu

MURAD-600 AESA radarı, KAAN savaş uçağı için yüksek hassasiyetle uzun menzilde hedef tespiti ve angajman yeteneği sunuyor. Yeni nesil elektronik harp sistemleri ve IVDL teknolojisi sayesinde KAAN, Bayraktar Kızılelma ve ANKA gibi platformlarla ortak operasyon yapabilecek.

İhracatta Rekor Artış ve Yeni Yatırımlar

2024’ün ilk çeyreğinde ASELSAN’ın radar ihracatı %220 artışla 372 milyon dolar seviyesine ulaştı. Toplam bakiye sipariş tutarı ise 15 milyar doları geçti. Bu başarı, yeni üretim tesisleri yatırımlarını hızlandırıyor.

Sonuç: Türkiye, Radar Teknolojilerinde Hem Güvenliğini Hem Ekonomisini Güçlendiriyor

ASELSAN öncülüğündeki yerli radar sistemleri, teknoloji ambargolarını avantaja dönüştürerek Türkiye’yi savunma alanında bağımsız ve rekabetçi bir ülke haline getiriyor. Aynı zamanda küresel pazarda artan ihracatla ekonomik büyümeye katkı sağlıyor.