İSTANBUL (AA) - SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörlüğü tarafından "Türkiye'nin Terör Sorunu" başlıklı bir panel düzenlendi.

Sempozyumun açılışında konuşan SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, terör meselesinin sadece Türkiye ile sınırlı olmadığına, sorunun modern dünyanın birçok olgusu gibi kaçınılmaz olarak görüldüğünü anlattı.

11 Eylül sonrasında terörün tüm dünyayı kuşattığının görüldüğünü, bu nedenle artık terör çalışmalarının uluslararası bir olgu olarak, bütün üniversitelerin, düşünce kuruluşlarının, medyanın ve kamuoyu oluşturucularının gündeminde olduğunu belirten Duran, şöyle konuştu:

"Halk ayaklanma çağrılarına destek vermediği gibi güvenlik güçleri de etkili bir şekilde süpürme operasyonuyla PKK terörüne önemli ölçüde zayiat vermiş oldu. Ama yine de PKK’nın terörü şehirlere taşıma eylemleri devam edecek gibi görünüyor. Bunun kısa vadede bitirilmesi o kadar kolay görülmüyor. Türkiye’nin bu sorunu aşması için sadece askeri ve polisiye önlemlere değil aynı zamanda demokratikleşme çerçevesinde yeni bir anayasayı yazarak bu tür siyasal meselelere işaret eden bir düzlemde devam etmesi gerekiyor."

Araştırmacı Talha Köse de 90'lı yıllarda Türkiye’de yaşanan terörün Avrupa’nın birçok yerinde meşru görüldüğünü belirterek, "Bizim gibi ülkelerin temel sorunları terörü dışarıdan tanımlayan üçüncü taraflar üzerindeki etkisizliğimiz ki bu noktada da aslında siyasal şiddeti tanımlayan kamuoyu yapıcılarının, alanının kendi içerisinde siyasal bir hegemonyası var ve bunu kırmak zor." ifadelerini kullandı.

Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Özlem Kahyan Pusane ise Türkiye’nin son dönemdeki terörle mücadele stratejisi üzerinde durduğu sunumunda terör örgütü PKK gibi örgütlerle mücadelede literatürde iki farklı görüşün olduğuna değindi.

Bu görüşlerden ilkinde güvenlik önlemlerinin merkezde olduğunu, ikincisinde ise güvenlik önlemlerinin politik bir hedef çerçevesinde belirlendiği kaydeden Pusane, "Türkiye’nin şu anki PKK ile mücadele stratejisi açısından eksik olan bir nokta, tartışmalarda biz politik hedefi çok görmüyoruz. Önceliğimiz şu anda güvenlik olduğu için bu beklendik bir durum olabilir ama eğer politika yapıcılar da bunu arka plana attıysa bu sorunlu bir durum." diye konuştu.

Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Belgin San Akça da sunumunda dünyada ve Türkiye’de terörizmin dış kaynakları üzerinde durdu.

Akça, terör örgütlerine dış desteği iki başlığa ayırarak teorik bir çerçeveye oturttuğunu, bunlardan ilkinin “kasıtlı destek” olduğunu ve Suriye’nin terör örgütü PKK’ya verdiği desteğin bu başlıkta değerlendirilebileceğini, ikinci destek türünün ise “fiili destek” olduğunu, PKK’nın Avrupa’daki demokratik kurumlarından ve sistem boşluklarından faydalanarak para toplamasının bu başlıkta değerlendirilebileceğini söyledi.

AA