KAHİRE (AA) - AYDOĞAN KALABALIK - Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Salih Mutlu Şen, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, İİT'nin 50 yıllık tarihindeki en aktif, en görülür ve en etkili dönem başkanlığını yerine getirdi." dedi.

Türkiye'nin 3 yıllık dönem başkanlığı süresini AA muhabirine değerlendiren Büyükelçi Şen, bu süre içerisinde İİT'nin kuruluş gayesini oluşturan Filistin ve Kudüs meselesinde önemli sınamalarla karşılaştıklarını belirtti.

Şen bu süreçte Rohinga meselesinde çok büyük bir insani trajedi ile karşılaştıklarını, dünyanın farklı yerlerindeki farklı topluluklar ve azınlıklar meselesinin yanı sıra Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen saldırı gibi büyük insani problemlerle karşı karşıya geldiklerini anlattı.

İslamofobinin bütün dünyada tekrar yükselişe geçtiğine işaret eden Şen, "İslam dünyasının bu ortak meselelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İİT çok önemli bir dinamizm gösterdi." dedi.

Türkiye'nin dönem başkanlığı süresince İİT'nin İslam dünyasının ortak davalarının canlı tutulması ve savunulmasında çok önemli tarihi görevi başarıyla yerine getirdiğini vurgulayan Büyükelçi Şen, "Türkiye İslam ülkelerini hedefleri doğrultusunda hızla seferber etti ve uluslararası kamuoyunu teyakkuza geçirdi." diye konuştu.

Şen, "İİT uluslararası toplumun sorumlu bir üyesidir. Filistin meselesinde de başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları içinde bağımsız ve egemen bir Filistin devletiyle İsrail devletinin yan yana barış ve güvenlik içinde yaşamasının tek yolu olan iki devletli çözümü savunmaktadır." dedi.

- Kudüs'ün statüsü ile ilgili BM kararı

2017 yılının sonlarına doğru ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağına dair işaretlerin ortaya çıktığı dönemde, Türkiye'nin süratle harekete geçtiğini hatırlatan Büyükelçi Şen, İstanbul'da düzenlenen 6'ncı olağanüstü zirve ile İslam dünyasının dayanışma içerisinde birlikte, uluslararası hukuk, meşruiyet ve adaleti savunan, müdafaa çizgisini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Şen, "Eğer 6'ncı olağanüstü zirvenin ortaya koyduğu ortak tepki ve tutum olmasaydı, hemen akabinde Birleşmiş Milletler'in (BM) uluslararası hukuku teyit eden kararı da ortaya çıkmayacaktı. Kudüs'ün statüsünü teyit eden bu karar tamamen bizim düzenlemiş olduğumuz zirvenin bir sonucudur." ifadelerini kullandı.

- İİT'nin Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak ilan etmesi

Türkiye'nin gerçekleştirdiği önemli girişimlerin İslam dünyası ve uluslararası toplumun meşruiyet ve hukuk yanlısı tutumunun muhafaza edilmesinde de ana amil olduğunun altını çizen Büyükleçi Şen, "Eğer biz zamanlıca İslam dünyası ve uluslararası toplum olarak bu tepkiyi göstermeseydik, hukuk zemininde çok şey kaybetmiş olurduk." dedi.

Şen, İİT’nin 6'ncı olağanüstü zirvesinde Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak ilan edildiğini hatırlatarak, uluslararası meşruiyetin ortaya koyduğu konsensüsün de Filistin devletinin başkenti olarak Doğu Kudüs'ü öngördüğüne işaret etti.

-Suudi Arabistan'ın dönem başlığı

Arap Birliği ve İİT arasındaki irtibata da değinen Büyükelçi Şen, Arap Birliği ve İİT'nin birbirini tamamlar mahiyette iki uluslararası örgüt olduğunu, Arap Birliği'nin tüm üyelerinin İİT'de yer aldığını, İİT'nin Arap Barış Planı'nı kabul ettiğini ve iki kurumun koordineli hareket ettiğini söyledi.

Suudi Arabistan'ın dönem başkanlığındaki yeni döneme ilişkin Türkiye'nin beklenti ve temennisine de değinen Şen, Filistin ve Kudüs davası başta olmak üzere, İslam dünyası ve Müslümanların ortak meselelerinde, özellikle dünyanın çeşitli ülkelerinde dini, insani ve milli hakları baskı altında olan Müslüman azınlık ve toplulukların ve diğer tüm alanlarda mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için ortak çaba gösterilmesi, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda dayanışmanın ortaya konulması ve ayrıca Türkiye'nin son üç yılda ortaya çıkardığı reformların sürdürülmesinin beklendiğini dile getirdi.

Şen, şunları kaydetti:

"2017 yılında Sayın (Dışişleri) Bakanımızın girişimiyle bir reform girişimi başlattık ve bir noktaya getirdik. Bunun devam ettirilmesini istiyoruz. 14. Olağan Zirve'de de Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz konuşmasında reforma öncelik verdi. Türkiye İslam dünyası ve uluslararası alanda sözleri ağırlık taşıyan, taahhütlerine riayet eden ve bütün uluslararası kuruluşlarda güvenilen, muteber, sorumlu ve yetkin bir ülkedir. Son üç yıllık dönem başkanlığında gösterildiği üzere, görevlerimizi ve misyonumuzu çok ciddiye alıyoruz ve yerine getiriyoruz. İslam dünyası doğru ve etkin bir liderlik olursa birlikte hareket edebileceğini, geleceğe dair ümitler besleyebileceğini, barışçıl, istikrarlı ve müreffeh İslam dünyasına ve bütün dünyaya katkıda bulunabileceğini ortaya koymuştur. Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İİT dönem başkanlığı süresinde olağanüstü bir önderlik örneği sergilemiştir."

-Mısır'dan alıp Suudi Arabistan'a devretti

Türkiye, Nisan 2016’da Mısır'dan aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dönem Başkanlığı'nı Mayıs 2019'da Suudi Arabistan'a devretmişti.