Türkiye, çalışma hayatında köklü bir dönüşümün eşiğinde. Tüm dünyada giderek daha fazla konuşulan 4 günlük çalışma modeli, Türkiye'de de gündeme geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, haftalık çalışma süresini mevcut 45 saatten 40 saate düşürmeyi planlıyor. Bu kapsamda, farklı modeller üzerinde çalışmalar yürütülüyor.

En çok öne çıkan senaryo, haftalık mesai günlerinin beşten dörde indirilmesi. Bu model hayata geçerse, çalışanlar haftada 4 gün çalışacak ancak bu sürenin günlük 10 saate kadar çıkarılması da tartışılıyor. Alternatif olarak uzaktan ve kısmi çalışma gibi esnek modeller de değerlendiriliyor.

Bakanlık yetkilileri, yeni sistemle birlikte çalışanların özlük haklarında kayıp olmayacağını belirtiyor. Ancak saatlik ücretle çalışanlar için maaş düşüşü ihtimali hâlâ belirsizliğini koruyor. Konuyla ilgili net bir açıklama yapılmazken, sendikalar ve sektör temsilcileri bu konuda temkinli.

Esnek çalışma yaygınlaşıyor
Pandemi sonrası hızla benimsenen esnek ve uzaktan çalışma modelleri, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kalıcı hale geliyor. Akademisyenler, bu dönüşümün iş dünyasında uzun vadeli etkiler yaratacağını savunuyor. İşverenler ise esnek çalışmanın verimliliği artırdığı görüşünde.

Avrupa’da da benzer adımlar atılıyor
Yunanistan, haftada 4 gün 10’ar saatlik çalışmanın önünü açan 88 maddelik yasa tasarısını kamuoyuna sundu. Finlandiya ise 4 günlük çalışma sistemini resmen uygulamaya koydu. Bu gelişmeler, Türkiye’deki dönüşümün küresel bir trendin parçası olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak, Türkiye’de çalışma hayatı büyük bir değişimle karşı karşıya. 4 gün mesai modeli, çalışanlar için daha fazla boş zaman ve dengeli bir yaşam vadederken; işverenler için verimlilik ve esneklik fırsatı sunuyor. Ancak saatlik ücret ve maaş dengesi konusundaki belirsizliklerin netleşmesi, sürecin en kritik aşaması olacak gibi görünüyor.