"Türkiye Filistin'i hiçbir zaman yalnız bırakmaz"

"Türkiye Filistin'i hiçbir zaman yalnız bırakmaz"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu:- "Filistin'e diyelim ki ABD yardımı kesti. Biz ne güne duruyoruz? Umarım diğer Müslüman ülkeler de aynı hassasiyeti gösterir. Kudüs'teki oylamada baskıdan kaçmak için tatile giden ülkelerin büyükelçileri umarım bundan sonra Kud

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin Filistin'e yardımları keseceği tehditlerine ilişkin, "Filistin'e diyelim ki ABD yardımı kesti. Biz ne güne duruyoruz? Umarım diğer Müslüman ülkeler de aynı hassasiyeti gösterir. Kudüs'teki oylamada baskıdan kaçmak için tatile giden ülkelerin büyükelçileri umarım bundan sonra Kudüs, Filistin ve Gazze'ye yardım konusunda daha duyarlı olur." dedi.

Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İran'da 28 Aralık 2017'de başlayan ve yaklaşık bir hafta süren protestolarda Türkiye'nin dış müdahalelere karşı çıkarak sergilediği duruşun, Ankara-Tahran yakınlaşmasına etkisi ve iki ülke arasında daha yakın iş birliğinin olup olmayacağı sorusu üzerine Çavuşoğlu, Türkiye ile İran arasında zaman zaman bazı konularda görüş ayrılıklarının olduğunu fakat Suriye konusuna ilişkin Astana ve Moskova süreçleriyle iki ülke arasında bir iş birliğinin oluştuğunu kaydetti.

"Bazen sorunun sorumlusuna sorumluluk verdiğiniz zaman çözümü daha kolay oluyor ve bu süreçte önemli adımlar da attık." diyen Çavuşoğlu, güvene dayalı adımlar atılmasının ikili ilişkilere de yansıdığını belirtti.

İran'ın Türkiye'nin sınır komşusu olduğunu fakat zaman zaman ticaret ve enerji gibi bazı konularda sıkıntıların yaşandığını belirten Çavuşoğlu, "Mesela isterdik ki tahkime gitmeden önce gaz fiyatları konusunda anlaşma sağlayalım ama İran bu konularda da gerçekten zor bir ülke. Pazarlık konusunda kolay bir ülke değil." dedi. Çavuşoğlu, sonuçta tahkime gidilmek zorunda kalındığını fakat bu süreçten sonra tahkime gidilmeden konuların çözülmesi konusunda iki ülkenin mutabık kaldığını söyledi.

Çavuşoğlu, İran'ın istikrarının önemli olduğuna ve bu ülkedeki yönetimlerin seçimle iş başına geldiğine dikkati çekerek, "Eğer bir sıkıntı varsa bu sorunun yani rejim değişikliği ya da hükümet değişikliği olacaksa bunun seçimle olmasını arzu ederiz. Bu, Türkiye için de geçerli, başka bir ülke için de. Bu bir prensiptir. Sadece İran'a yönelik bir tutum değildir." ifadelerini kullandı.

Bir ülke içinde sorunların yaşanabileceğini ve gösterilerin olabileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Burada (İran Cumhurbaşkanı Hasan) Ruhani'nin barışçıl gösterilere olumlu bakması, evet demesi ve sorunlar varsa diyalog yoluyla çözelim demesi bana göre kritik bir adımdı. Daha sonra yine kabinesini toplayarak halkın haklı taleplerine sadece ekonomik değil, diğer başka taleplerine de duyarsız kalmayalım demesi de bana göre son derece olumludur ve demokratik olgunluktur." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, böyle durumlarda dışarıdan müdahalenin yapılması ve destek verilmesinin doğru olmadığına dikkati çekerek, Türkiye'nin bu olayları ABD'nin ya da başkalarının başlattığına yönelik herhangi bir beyanının olmadığını vurguladı.

İran'daki olayların sona erdiğini, aklı selimin hakim olduğunu ve İran'ın temkinli bir tutum sergilediğini dile getiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu süreçteki tutumunun İran tarafından taktirle karşılandığının altını çizdi.

- "Filistin'i hiçbir zaman yalnız bırakmayız"

Bakan Çavuşoğlu, Filistin konusuna ilişkin, "Kudüs'le ilgili yol haritasında sırada hangi adımlar olacak? İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) yeni girişimlerinin olup olmayacağı, Filistin devletinin diğer ülkelerce de tanınması için çaba gösterilecek mi? İİT ile AB, Filistin-İsrail meselesinde birlikte çalışabilecek mi? ABD'nin Filistin’e yardımları kesmesi halinde ne tür tedbirler alınacak?" sorusu üzerine, " ABD'nin söz konusu tehditleri işleseydi BM'deki oylamalarda bu ezici mağlubiyet olmazdı." diye yanıt verdi.

Çavuşoğlu, yardımların kesilmesi konusundaki tehditlerinin, ABD'nin saygınlığı ve güvenilirliğini azaltacağını söyleyerek, "Filistin'e diyelim ki ABD yardımı kesti. Biz ne güne duruyoruz? Umarım diğer Müslüman ülkeler de aynı hassasiyeti gösterir. Kudüs'teki oylamada baskıdan kaçmak için tatile giden ülkelerin büyükelçileri umarım bundan sonra Kudüs, Filistin ve Gazze'ye yardım konusunda daha duyarlı olur." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bugüne kadar Filistinli kardeşlerini asla yalnız bırakmadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz, insani yardım ve kalkınma projeleri konusunda da Filistin'i hiçbir zaman yalnız bırakmayız, siyaseten de yalnız bırakmayız." dedi.

Çavuşoğlu, Filistin'in haklarını gündeme getirmeye devam edeceklerine işaret ederek, "Filistin'in tanınması için, tanımayan ülkeler tarafından da tanınması için çabalarımızı yoğunlaştırdık ve bu çabalarımızı da artıracağız. En son Fransa'da bunu gündeme getirdik. Tanımayan tüm ülkelerde bu çabalarımızı sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın zirve başkanlığını yürüttüğü İİT'nin bünyesinde ve uluslararası platformlarda Filistin konusundaki iş birliğini artıracaklarını dile getiren Çavuşoğlu, İİT'nin, AB ve Arap Ligi gibi bölgesel örgütler arasındaki bağı güçlendirerek, dayanışmanın artırılacağını kaydetti.

- "Sevakin, turizm ve cazibe adası olacak"

Türkiye ve Sudan'ın, Sevakin Adası'na ilişkin iş birliğini ve bir kısım Arap basınında bu konuya ilişkin artan dezenformasyonu değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin çalışmalarından rahatsız olan ülkelerin, bazı Batı ülkelerinin bölgeye kurduğu üslere destek verdiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"(Türkiye'nin Sevakin Adası'ndaki çalışmalarından rahatsız olan ülkeler) Türkiye bu bölgede biraz faal olduğu zaman rahatsız oluyor. Sebebi ne? Türkiye'ye düşman mısın, Türkiye'yi kıskanıyor musun? Rahatsızlığının sebebini söyle. Aynı şekilde Katar'da, ABD'nin 11 binden fazla askeri var. Zamanında Suudi Arabistan'a gelin bunu beraber kuralım önerimiz de olmuştu. Fakat bu Katar krizi olduğu zaman biliyorsunuz Katar'a barış için öne sürülen şartlardan bir tanesi de bu üssün kapatılması. Niye Amerikan üssünün kapatılmasını koymuyorsunuz?"

Türkiye'nin, Afrika açılımı ve İslam dünyasında barış ve huzurun tesis edilmesi çabaları çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölge ülkelerini ziyaret ederek ilişkileri güçlendirdiğini belirten Çavuşoğlu, "Sevakin Adası'nı zamanında atalarımız, ecdadımız ihya etmiş, inşa etmiş. Burası, Sudan için, İslam dünyası için çok anlamlı bir ada olmuş. Hatta Hacca giden vatandaşlarımız ve başka ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimiz de buradan Mekke'ye, Medine'ye giderlermiş. Şimdi bu ada yıkılmış harap olmuş. Afrika'yı sömüren ülkeler buraları hep yıkmış ve Osmanlı'nın eserlerini görmeye de tahammül edememişler." dedi.

Dünyanın her yerinde kalkınma, insani yardım ve eserleri restore etmesiyle Türkiye'nin saygınlığını artıran TİKA'nın Sevakin Adası'nda bir gümrük binasını ve iki camiyi restore ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adanın geçici olarak Türkiye'ye verilmesi ve tamamının inşa ve restore edilmesi teklifini Sudanlıların memnuniyetle karşıladığını vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bir üs falan yok. Sudanlılar, bizim özel şirketlerimizle mesela tersane kurma konusunda da anlaşmalar imzaladılar orada iki cumhurbaşkanı huzurunda. Kızıldeniz'in güvenliğini tesis etmek için. Bu, Sudan'ın en doğal hakkıdır. Sudan'la biz askeri alanda da iş birliği yapıyoruz. Polis ve askerin eğitimi konusunda da destek veriyoruz. Burası zaten askeri bir üs değil. Bu ada turizm ve ticaret bakımından bir cazibe adası olacaktır." diye konuştu.

- Türkiye-Mısır ilişkileri

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi için doğrudan ya da dolaylı girişimlerin olup olmadığı şeklindeki soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile uluslararası toplantılarda görüştüklerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mısır'la bakanlar düzeyinde görüşmeler yapılabileceği yönündeki değerlendirmesini hatırlattı.

Ekonomi bakanları arasında da bazı temaslar olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada her zaman şunu söylüyoruz: Bizim Mısır halkıyla bir sorunumuz yok. Burada bir darbe oldu, biz darbeye karşıyız." dedi.

Mısır'ın İslam dünyasının en önemli ülkelerinden biri olarak güçlü ve istikrarlı olması gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, Mısır'da iç huzur ve barışın sağlanmasının önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin darbeye karşı olduğunu ancak içişlerine karışmadan ülkede iç huzur ve barışın sağlanması için yapılabilecek bir şey varsa destek verilebileceğinin Mısır'a iletildiğini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"(Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed) Mursi içeride, birçok insan öldürüldü, idamlar var vesaire. Ama bize demokrasi ve insan hakları dersi veren ülkelere bakıyoruz hiç ses çıkarmıyorlar. 'Türkiye'de halk idam istiyoruz' dedi. 'Vay efendim siz bunu nasıl dersiniz asarız keseriz' diyenler şimdi İsrail'de parlamentoda ilk turda kendi vatandaşlarına, Filistinlilere yönelik idam çıktı hiç tepki görmedi. Biz Mısır'la ilişkilerimizi düzeltmek isteriz. Ama Mısır'ın demokratik bakımdan, iç sorunların çözülmesi bakımından öncelikle atılması gereken çok ciddi adımlar var. Bu konuda biz Mısır'a destek oluruz. Ama Cumhurbaşkanımız başından beri söylüyor, 'Ben darbe yapan (Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah) Sisi ile bir arada olmam' diyor. Bugüne kadar bu ilkeli tavrında herhangi bir değişiklik olmadı."





AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :