Türkiye dış politika ağını kadın diplomatlarla güçlendiriyor

Türkiye dış politika ağını kadın diplomatlarla güçlendiriyor

Türkiye'nin sayısını her geçen gün artırdığı kadın büyükelçi sayısı 51'i buldu - Dışişleri Bakanlığındaki 20 genel müdürün 4'ü, 50 genel müdür yardımcısının 24'ü, 1850 diplomatik kariyer memurunun 630'u kadın - Dışişleri Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı S

ANKARA (AA) - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU / DİLDAR BAYKAN - Dışişleri Bakanlığı, son zamanlarda kadınlara diplomasi alanında önemli görevler verirken özellikle büyükelçilik düzeyinde görev yapan kadınların sayısı 51 oldu.

Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 255 büyükelçiliğiyle dünyada en yaygın diplomatik ağa sahip ülkelerden Türkiye'yi 51 ülkede kadın büyükelçiler temsil ediyor.

2012'de sadece 22 kadın büyükelçinin görev yaptığı dikkate alındığında kadın büyükelçilerin sayısının son 5 yılda 2 kattan fazla arttığı görülüyor.

Kadın büyükelçilerin sayısı 2015'te 32'ye, 2016'da 37'ye, 2017'de de 43'e yükseldi.

Ülkenin dış politikasıyla orantılı olarak yurt dışındaki ve merkez teşkilatındaki görevli personel sayısı da artıyor. Türk dış politikasının oluşturulması ve yürütülmesinde kadın diplomatların etkin rol üstlenmesini öncelikleri arasına alan Türkiye, kadın diplomat sayısını her geçen yıl yükseltiyor.

Dışişleri Bakanlığındaki 20 genel müdürün 4'ü, 50 genel müdür yardımcısının 24'ü, 1850 diplomatik kariyer memurunun 630'u kadınlardan oluşuyor. Genel müdürlük kadrosunda görev yapan kadın diplomatların sayısı 2012'de 2 iken bu sayı şu an 2 katına çıkarak 4 oldu. Bakanlıkta geçen yıl 44 genel müdür yardımcılığı kadrosu bulunurken bu sayı şu anda 50. Geçen yıl bu kadroda 20 kadın bulunurken bu yıl kadınların sayısı 24'e yükseldi.

Dışişleri Bakanlığında halihazırda 1850 diplomatik kariyer memuru görev yapıyor. Geçen yıl kadın diplomatik kariyer memurlarının sayısı 605'di. Şu anda bu görevde 630 kadın bulunuyor.

- Kadın diplomatların gözünden "Hariciye"

Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcısı Aylin Sekizkök, Dışişleri Bakanlığında artan kadın personel ve diplomat sayısını AA muhabirine değerlendirerek, ortaokulda eski dışişleri bakanlarından Fatin Rüştü Zorlu'nun hayat hikayesini okuduktan sonra Türkiye'nin çıkarları için mücadele etmenin kendisini çok etkilendiğini ve diplomat olmaya karar verdiğini anlattı.

Üniversitede uluslararası ilişkiler bölümünde okuduğunu, daha sonra Dışişleri Bakanlığına girdiğini söyleyen Sekizkök, "O dönem Dışişleri Bakanlığına giren en genç meslek memuru bendim. 19 yaşımı yeni bitirmiştim. O günden bu yana bakanlık ve mesleğim, benim için bir aile, ikinci bir üniversite oldu." dedi.

Eşi Hasan Sekizkök'ün de Asya Pasifikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüttüğünü belirten Sekizkök, bir diplomatla evli olmanın mesleğin zorluklarını birlikte göğüslemelerine yardımcı olduğunu anlattı.

Sekizkök, "Ben denizcilik dairesinde yani Türk-Yunan sorunlarıyla ilgilenen dairede görev yaparken eşim de Kıbrıs dairesinde çalışıyordu. Aynı genel müdür yardımcılığının altında bir dava aşkı, hayatımızı birleştirdi." dedi.

Bakanlığın son dönemde aile birlikteliğini ön plana çıkaran politikası sayesinde Berlin, Ankara, Amman, İtalya'da kariyerlerini eşiyle sürdürebildiklerini anlatan Sekizkök, "Aile içi dengenin sağlanması eşler aynı meslekten olduğunda daha kolay çünkü bizim mesleğimiz, hayatınızı adayacağınız bir meslek." diye konuştu.

Türkiye'yi temsil etmenin önemine dikkati çeken Sekizkök, genç kadın diplomat adaylarına "Bakanlıkta çalışmak için milliyetçi, vatanperver, Türkiye'yi her şeyin ötesinde tutan yaklaşımda olmak gerek. Dışişleri Bakanlığı, kişisel kariyerinizi ilerletmeniz için değil, vatan için bir şeyler yapacağım düşüncesiyle gireceğiniz bir yer. Bu yaklaşımla hareket ederseniz başka hiçbir yerde alamayacağınız bir mesleki tatmin yaşarsınız." mesajını verdi.

Devletin çıkarlarını savunmanın öncelik taşıdığının en önemli örneğinin 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı Türk diplomasisinin verdiği mücadele olduğunu vurgulayan Sekizkök, "Sizi tatmin eden, motive eden tek bir şey var: Devletimiz ayakta kalsın." dedi.

Sekizkök, kadın diplomat olmanın, sürekli yurt dışında bulunmak ve çocukların farklı kültürlere uyum sağlama sürecinde aileye destek olmayı gerektirdiğini de vurguladı.

- "Diplomatlık bir yaşam tarzı"

Avrupa Birliği Genel Müdür Yardımcısı Yaprak Alp de Dışişleri Bakanlığında kadın diplomat ve büyükelçi sayısının artışından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Kadın diplomatların özverili çalışmalarının karşılığını aldıklarını görüyorum. Bakanlığımız her zaman kadınlara eşitlikçi tutum içinde bulunmuş ancak yaklaşık 15 yıldır kadın diplomat sayısı daha da arttı." diye konuştu.

Bakanlıktaki iş düzeninin kadın erkek ayrımı gözetmediğini ve eş zamanlı olarak birçok farklı konuyu ele almayı gerektirdiğini vurgulayan Alp, şöyle devam etti:

"Bazı konularda farklı olduğumuzu söylemek gerek. Mesela kadınların aynı anda on iş yapabilmesi, bir elinde birçok hünerinin olması gibi. Kadın diplomat sayısının artması hem bu yönden hem de ülkemizin imajı açısından önemli bir şey. Örneğin Avrupa ülkelerine toplantıya gidiyorsunuz, bir bakıyorsunuz karşıda 6 erkek oturuyor. Bizim tarafta iki erkek dört kadın oluyor mesela. Bu bizim için gurur kaynağı."

Alp, diplomatlığın bir yaşam tarzı olduğunu belirterek, genç diplomat adaylarına farklı ülkeleri tanıma imkanı ve Türkiye’yi temsil etme ayrıcalığı tanıyan bu mesleğin zorluklarıyla güzelliklerini birlikte yaşayabilecekleri mesajını verdi.

- "Gelen yeni nesil kadın diplomatlar çok çalışkan"

Güneydoğu Asya ve Pasifik Genel Müdür Yardımcısı Armağan İnci Ersoy, üniversitede uluslararası ilişkiler öğrenimi görmesinin ardından hiçbir ayrıcalık aranmaksızın liyakat esasına göre Dışişleri Bakanlığında çalışmaya başladığına dikkati çekerek, "Bizim dönemimizde ilk kez bakanlık sınavına 14'ü kız, 14'ü erkek 28 kişi girdik. Bu bakanlık tarihinde rekordu." dedi.

O zamanlar yurt dışında yaşamayı, zor bölgelerde görev almayı gerektirdiği için kadın diplomat olmanın çok zor olduğuna dair bir inanış bulunduğunu anlatan Ersoy, kadınların iletişim kabiliyetleriyle zorlu koşullara adapte olmasının, her koşulda yaşam alanı kurabilmesinin çok daha kolay olduğunu söyledi.

Bulgaristan'da, Almanya'da, İspanya'da, Pakistan'da görev yaptığını belirten Ersoy, çalıştığı yerlerde Türkiye'yi temsil eden bir kadın diplomat olarak saygı gördüğünü vurguladı.

Ersoy, genç kadın diplomat sayısındaki artışı, "Gelen yeni nesil, kadın diplomatlar çok çalışkan. O kadar çalışkanlar ki bu iş böyle giderse erkeklere pozitif ayrımcılık yapmak gerekecek. Bakanlığımız da çalışmaya, liyakate çok değer veriyor. Bu bir meslek değil, bir yaşam tarzı. Eğer çok çalışmaya hazırlarsa diplomat olsunlar. Ben hayatımda hiç başka bir iş yapsaydım diye düşünmedim." sözleriyle değerlendirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :