Türk tekstil sektörü, artan maliyetler nedeniyle üretim yatırımlarında yurt dışı alternatiflerine yöneliyor. Asset GLI Genel Müdür Yardımcısı Barış Çakır, son dönemde Mısır’ın düşük maliyetli üretim avantajlarıyla öne çıktığını belirtti.

“Türkiye yıllardır Avrupa’nın en hızlı tedarikçisi ve kaliteli üretim merkeziydi” diyen Çakır, ancak işçilik, enerji ve finansman maliyetlerindeki artışın sektörün rekabet gücünü ciddi şekilde zayıflattığını ifade etti.

Mısır’ın düşük işçilik ücretleri, enerji sübvansiyonları ve ABD pazarına gümrüksüz giriş imkanıyla cazibe merkezi haline geldiğini vurgulayan Çakır, “Bugün Türk tekstilciler için tablo çok net. Türkiye’de artan maliyetler üreticiyi zorlarken, Mısır teşvikleriyle öne çıkıyor” dedi.

Üreticinin en büyük yükünün enerji ve işçilik maliyetleri olduğunu hatırlatan Çakır, bu noktada devletin enerji yoğun üretim yapan firmalara özel teşvikler sunması gerektiğini söyledi. Ayrıca, SGK prim indirimleriyle işgücü maliyetlerinin hafifletilmesini önerdi.

“Bankaların yüksek faiz politikaları altında üreticiden rekabet beklemek mümkün değil” diyen Çakır, sektörün uzun vadeli, düşük faizli kredi mekanizmalarına ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.

Barış Çakır ayrıca, Mısır’ın ABD ve AB ile gümrük avantajı bulunduğunu, Türkiye’nin ise aynı pazarlara daha yüksek maliyetlerle girmek zorunda kaldığını söyledi. Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin düşük işçilik maliyeti ve genç nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Çakır, bu bölgelerde altyapı, lojistik kolaylıklar ve vergi avantajlarının sağlanmasının şart olduğunu dile getirdi.

“Türkiye acilen yeni serbest ticaret anlaşmaları yapmalı ve mevcut anlaşmaları sektör lehine güncellemeli. Aksi halde hızlı teslimat avantajımız tek başına yeterli olmayacak” uyarısında bulunan Çakır, yatırımların bu şartlar sağlanmadıkça Mısır’a kaymaya devam edeceğini söyledi.

Son olarak, Türk tekstil sektörünün ülke ekonomisi açısından stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayan Barış Çakır, “Bugün atılacak adımlar, önümüzdeki 10 yılı belirleyecek. Türkiye’nin tekstilde kaybedecek zamanı yok” değerlendirmesinde bulundu.