"Toplu taşımayı tercih edersek havamız daha az kirlenecek"

"Toplu taşımayı tercih edersek havamız daha az kirlenecek"

Isınma ihtiyacının artmasından dolayı kış aylarında daha çok artan hava kirliliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesince şehrin 40 noktasına konulan istasyonlar aracılığıyla ölçülüyor- Prof. Dr. Hüseyin Toros:- "2000'de kentt

İSTANBUL (AA) - HANİFE SEVİNÇ - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Toplu taşımaları tercih edebilirsek, mazotlu araçları şehir dışında kullanırsak, ağaçları daha çok etrafımıza dikersek ve enerjiyi verimli kullanırsak havamız daha az kirlenecektir." dedi.

Küresel ölçekte insanlığın önündeki en büyük tehditlerden birisi olarak görülen hava kirliliği, ısınma ihtiyacının artmasından dolayı kış aylarında daha çok yaşanıyor.

İstanbul'un hava kalitesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesince şehrin 40 noktasına konulan istasyonlar aracılığıyla ölçülüyor.

Prof. Dr. Hüseyin Toros, İTÜ'nün Maslak'taki kampüsündeki büyükşehir belediyesine ait Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu'nda, "Hava Kirliliğiyle Savaş Haftası" kapsamında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Araç, ev veya sanayide kullanılan yakıtlar ile sanayideki değişik işlemler esnasında havaya salınan gözle görülmeyen küçücük parçacıkların hava kirliliğini oluşturduğunu ifade eden Toros, sıvı, katı ve gaz şeklinde olabilen bu parçacıkların atmosferde belli bir yoğunluğa ulaştığında canlılara ve ekosisteme zarar verdiğini söyledi.

Toros, insanın günde ortalama 1-2 kilogram yemek yediğini ve aynı miktarda su içtiğini belirterek, "Farkında değiliz ama 10-15 kilogram hava solumaktayız. Dolayısıyla vücudumuz en çok hava almaktadır. Atmosferde bulunan gözle görülmeyen küçücük zerrecikler, solunum yoluyla vücudumuza girerek akciğer, kalp ve damar sistemleri ile beyne kadar ulaşabilmektedir. Bunlar değişik şekillerde inmeler, kalp damar hastalıkları ve akciğerde kanser gibi hastalıklara neden olmakta." dedi.

- Hava kirliğinde meteorolojik şartların etkisi

Prof. Dr. Toros, yaz dönemlerinde ısınma kaynaklarına ihtiyaç duyulmadığı için havanın daha temiz olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Diğer mevsimlerde ise ulaştırma, sanayi ve ısınma birlikte devreye giriyor. Bunların gün içindeki salınımları da önemli. Sabah ve akşam saatlerinde hem ısınma hem de ulaşım artmakta. Sanayi ise gün içerisinde yoğun olarak yer alıyor. Hava kirliliğinde en önemli etki meteorolojik şartlara bağlı. Meteorolojik şartlar her gün değişmekte. Isınan hava yukarı çıkar ama bazı günlerde bunun tersi olur. Hava yeryüzünden yükselemediği için yer seviyesinde hava birikmeleri, hava kirliliği artışı olur. Yağmur ve kar havadaki kirleticileri temizler. Bunlar havanın temizlenmesi için birer fırsattır. Yağmur sonrasında şehirlerdeki hava ciddi anlamda temizlenir."

- "Dünyadaki şehirlerin yüzde 90'ının havası kirli"

İstanbul'da son yıllarda hava kirliliğini ölçen istasyonların sayısının arttığına dikkat çeker Toros, "Şu anda 40 noktada hava kirliliği ölçümü yapılıyor. Çere ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şehrin değişik noktalarında ölçüm yapmaktadır. Ölçümler biraz zahmetli ve maliyetli. 2000'de kentte 8 noktada yapılan bu ölçümlerin bugün 40 noktaya ulaşması sevindiricidir. Bu şehrin yapılaşması için de önemlidir." diye konuştu.

Verilere göre hangi bölgelerin sanayi, hangilerinin yerleşim alanı olması gerektiğinin değerlendirilebileceğini belirten Toros, "Önemli hava kirleticilerden partikül madde 10 dikkate alındığında 2000'den bugüne kadar İstanbul hava kalitesi temiz olmamakla birlikte iyiye doğru gitmektedir. Yeterli mi? Değil. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünyadaki şehirlerin yüzde 90'ı kirli. Türkiye de bunun içinde yer alıyor." değerlendirmesini yaptı.

Hava kirliliği sorunun herkesin ortak davranmasıyla çözülebileceğini, birkaç kişinin duyarlılığının yeterli olmadığını dile getiren Toros, havayı 5-10 dakikada kirletebilirken temizlemenin bu kadar kolay olmadığının altını çizdi.

Toros, dünyada Çin ve Hindistan'ın hava kirliliğinde başı çektiğine, Afganistan ve Pakistan'da da ciddi hava kirliliği sorunları yaşandığına, Türkiye'nin ise çok yoğun kirli ülkeler arasında olmadığına ancak ciddi anlamda bununla mücadele edilmesi gerektiğine işaret etti.

- Neler yapılabilir?

Hava kirliliğinin önlenmesine ilişkin Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Toplu taşımaları tercih edebilirsek, daha çok havayı kirleten mazotlu araçları şehir dışında kullanırsak, havayı tutan, süzgeç görevi yapan ağaçları daha çok etrafımıza dikersek, ciddi anlamda hayayı kirleten araçlardaki dur kalklar nedeniyle mümkünse trafik yoğunluğunun olmadığı yerlerde araç kullanılırsa, enerjiyi verimli kullanırsak havamız daha az kirlenecektir." önerilerinde bulundu.

Prof. Dr. Toros, hava kirliliğinin dolaylı etkilerinden birisinin de iklim değişikliği olduğunu, atmosferdeki karbondioksit miktarının da son yüzyılda ciddi oranda arttığını kaydetti.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :