Konya’da bir Selçuklu Anadolu Atatürk Sağlık Meslek Lisesi’nde matematik öğretmeni olarak görev yapan 57 yaşındaki Cemal Ünlü, 1993 yılında Tunceli yaşadığı terör saldırısında 4 meslektaşını kaybetmiş. Olayın üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen Cemal öğretmen o günleri dün gibi hatırladığını söyledi. O günü asla unutamayacağını ifade eden Cemal Ünlü, “Tunceli’nin Pertek ilçesine bağlı Pirinçci köyünde görev yapıyorduk. Benimle birlikte toplam 5 öğretmendik. 7 Ekim akşamı Ana sınıfından bozma tek odalı bir evde eşim ve iki çocuğum ile birlikte yaşıyorduk. Kapı çaldı. Açtığımda ellerinde kaleşnikof olan 3 teröristi gördüm. O an tek düşüncem eşim ve çocuklarıma zarar vermemeleri oldu” dedi.

ÖLÜME SEVİNEREK GİDİYORDUM ÇÜNKÜ ÇOCUKLARIMA DOKUNMADILAR

Teröristlerin kendisini dışarı çıkardığını ifade eden Ünlü “İçlerinden biri bana dışarı çıkmamı söyledi. O an ki mutluluğumu anlatamam ölüme gidiyordum. Ama çok mutluydum. Çünkü eşim ve çocuklarıma zarar vermeyeceklerdi. Odanın ortasında duran eşime ve o zamanlar biri 4 diğeri 6 yaşında olan iki çocuğuma dönüp son kez baktım. Eşime sakin ol dercesine tebessüm edip onları bir daha göremeyeceğimi düşünüp gözlerimle doyasıya kucakladım. Kapının önüne çıktım. Yaklaşık 20–25 terörist dışarıda ellerinde silahlar okulun etrafındaydı. Derme çatma köy okulunun önündeki direkte göndere çekili olan bayrağımızı görünce bana bir güven ve güç geldi. Senin uğrunda ölüme gitmekte varmış. Çok şükür bu günlere dedim. Sırtıma yaslı olan silaha bende sırtımı tam anlamı ile verip gözlerimi Bayrağımızdan hiç ayırmadan yürüdüm” dedi.

ÖĞRETMENLERE TARAMALI TÜFEKLE ATEŞ AÇTILAR

Yine aynı okulda görevli olan 3 günlük öğretmen ve 15 günlük evli olan o dönemde 25 yaşında olan Ünal Atlı, 28 yaşındaki Taşkın Şengen, 24 yaşındaki Orhan Bakış ve 30 yaşındaki Fevzi Katar’ın birlikte kaldıkları lojmana geldik. Zaten lojman dediğimiz yer de küçük bir odaydı. Bizi duvara dizdiler. O an bizi öldüreceklerini anladım. Amaçları propaganda yapmak değil ses getirecek bir eyleme imza atmaktı. Arkadaşlara dönüp Şahadet getirin arkadaşlar. Bizim için düğün gecesi bu gece dedim. Bu sırada içeri iki terörist girdi. Diğerleri onlara karşı saygılıydı. Daha sonrasını hatırlamak bile istemiyorum çünkü hiçbir şey söylemeden bizleri taramaya başladılar. Biri tarayıp çekiliyor bir başkası geliyordu. O şekilde onlarca mermi yedik. Arkadaşlarımın hepsi şehit oldu. Ben ise yıllarca tedavi gördüm” diye konuştu.

GAZİLİK MERTEBESİ BİLE VERİLMEDİ

Şuan için yaşadıklarını düşündüğünde halen inanamadığını ifade eden Cemal Ünlü “Teröristlerin baskınında 4 arkadaşımı şehit verdim. Adı üstünde onlar şehit oldu. Ben neyim bilemiyorum. Bizlere gazilik ünvanı bile verilmedi. Sebebine gelince yasada kamu görevlileri için gazilik diye bir durum yokmuş Ben ne için vuruldum. Görev başında bu Devlete hizmet ederken terörist saldırıya maruz kalıyoruz. Arkadaşlarım şehit oluyor. Bu saldırının tek canlı kalanı benim. Lakin Gazi bile değilim. Bu yüzden çok kırgınım. Devletime kırgın değilim ama yöneticilere kırgınım. O günleri yaşayanlar o silah seslerini barut ve kan kokusunu bilenler beni anlar. Gaziler anlar” diyerek duygularını dile getirdi.

GAZİ ÖĞRETMEN ÖZKAYA; BENİ ÖLDÜ SANIP BIRAKTILAR

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde öğretmenlik yapan Aydemir Özkaya, 1993 yılında Diyarbakır'da görev yaparken teröristler tarafından kaçırılışını ve yaşadıklarını anlattı.

Özkaya o tarihlerde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Diyarbakır'da görev yaptığım okul lojmanımızı bastılar. Eşim ve çocuğumun yanından beni aldılar. Sonra dağa kaldırdılar. Bana Kaymakamın evini sordular. Başka hangi köylerde öğretmen olduğunu sordular. Ben konuşmadım. Konuşmayınca kafamdan ve vücudumdan iki kurşun yedim. Kurşunları yemeden önce aklıma Ayetel Kürsi geldi. Onu okudum. Teröristler beni öldü zannederek öylece bırakıp gittiler. İşte öldürmeyen Allah öldürmüyor. O günden sonra terörizmle mücadele etmeye karar verdim. Benim yaşadıklarım başka kişilerin başına gelmesin. Başka ocaklar sönmesin. Analar feryat etmesin. Çocuklar yetim kalmasın."

www.memleket.com.tr