BAĞDAT (AA) - HAYDAR HADİ - Irak'ın en büyük ilçesi Telafer'deki Türkmenler, Başbakan Haydar el-İbadi'nin ilçeye Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin girmeyeceği sözünü yerine getirmesini istiyor ve olası intikam eylemlerinin yaşanmasının Türkmen yurdu Telafer'in sonunu getireceğinden endişe duyuyor.

İbadi, Bağdat'ta yaptığı basın toplantısında, Telafer'in kurtarılması operasyonunda tüm Telaferli Türkmenlerin (Şii ve Sünni) yer alacağını söyledi. Telaferli temsilciler, İbadi'nin bu yaklaşımını dikkatle izlerken, Telafer'i intikam ve bunun yol açabileceği iç savaştan kurtarması için verdiği sözü yerine getirmesini bekliyor.

Telaferli Türkmen Milletvekili Sacide Efendi, AA'ya yaptığı açıklamada, Telafer'in kurtarılmasında önceden sadece Şii milis gücü Haşdi Şabi'ye rol verildiğini anımsatarak, "Ancak Telafer halkının temsilcileri, Telafer'in kurtarılmasının ordu ve polis güçlerinin eliyle gerçekleşmesini istedi. Irak ordusunda Telafer halkından yer alan güçler bulunuyor. Telaferli Şii ve Sünniler ilçenin kurtarılmasının kendi elleriyle gerçekleşmesi konusunda da anlaşmış durumda." dedi.

Efendi, kentin kurtarılması sonrası araziyi kontrol etmek için yine Telafer halkından oluşacak ve Şii ile Sünnileri eşit şekilde kapsayacak aşiret gücünün oluşacağını aktardı.

"Başbakan İbadi, Telafer'in kurtarılmasının Telaferlilerden oluşan ordu ve federal polis güçlerinin eliyle gerçekleşeceğini söyledi." diyen Efendi, şunları kaydetti:

"İbadi, ihtiyaç duyulduğu zaman operasyona Haşdi Şabi'nin de iştirak ettirilebileceğini ifade etti. Ancak şu ana kadar Telafer abluka altında bulunuyor. İbadi'nin sözünü tutmasını diliyoruz. Telafer halkı intikam girişimlerinin yaşanabileceğinden endişe duyuyor. Telaferli Sünniler, DEAŞ'la bağları olduğu, Yezidilere karşı eylem ve Şii Türkmenleri Telafer'den tehcir ettikleri iddiasıyla itham ediliyorlar. Bazı tarafların ortaya attığı bu iddialar gerçeği yansıtmıyor. Telaferliler, PKK'nın Telafer'e Türk asıllı oldukları için girip intikam eyleminde bulunmasından da kaygılı. İbadi, sözünü yerine getirirse tüm bu sorunlar çözülmüş olacak. Herkesin akılcı davranmasını diliyoruz. İç savaş Telafer'in sonunu getirir. Telafer'in yakılmış arsa haline getirilmesini ve Türkmenlerin burada sonunun getirilmesini istemiyoruz. Telafer'i kurtarmak için toplumsal barışı gerçekleştirmemiz lazım. Telafer dışında yaşayacak toprağımız yok."

-"Türkiye hep yanımızda durdu"

Türkiye'nin Türkmenlere yönelik insani yardımından övgüyle bahseden Efendi, "Türkiye, daha önceki tüm zor günlerimizde hep yanımızda durdu. Irak ve Türkiye arasında da barışın hakim olmasını diliyoruz. Türkmenler olarak iki yönetim arasındaki ihtilaflardan dolaylı ve dolaysız olarak etkileniriz." şeklinde konuştu.

Efendi, Telafer'de Musul operasyonu öncesi yaklaşık 60 bin sivilin bulunduğunu söyleyerek, "Birkaç gün önce DEAŞ, kapıları çalarak Telafer'i nihai savaş sahası olarak kullanacağını ve ahalinin burayı boşaltmasını istedi. Halkı, Rakka ve Musul kent merkezine yönlendirdiler. Bir kısım aileler, Rakka'ya vardığında orada da çatışmaların başlayacağı söylendi ve geri döndüler. Daha sonra Telafer'de kalmalarına izin verildi. Ancak Telafer'de durum değişkenlik arz ediyor ve bu şekilde sürerse iyi sonuçlar doğmayacak." dedi.

-Telafer, Haşdi Şabi'nin hedefinde

Irak'taki Şii milis gücü Haşdi Şabi, terör örgütü DEAŞ'ın elinde tuttuğu çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığı Musul'un Telafer ilçesini ele geçirmeyi planlıyor.

Musul'un batısında ülkenin en büyük ilçesi konumundaki Telafer'de, DEAŞ'ın eline geçmeden önce 300 binden fazla Şii-Sünni Türkmen yaşıyordu.

DEAŞ'ın 15 Haziran 2014'te ilçeyi ele geçirmesinden sonra orada yaşayan Şii Türkmenlerin çoğu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) üzerinden Irak'ın güney bölgelerine göç etmek zorunda kaldı. Kent merkezinde ise sadece 50 bine yakın Sünni Türkmen'in kaldığı ve diğerlerinin ise Türkiye başta olmak üzere IKBY'nin çeşitli kentlerine göç ettiği belirtiliyor.

AA