TBMM Demokrasi ve Dayanışma Zirvesi

TBMM Demokrasi ve Dayanışma Zirvesi

Uluslararası Parlamenter Asamble Başkanları ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın katılımı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Demokrasi ve Dayanışma Zirvesi gerçekleştirildi- TBMM Başkanı Kahraman- "Demokrasimize milletçe sahip çıktık. İnsanlarımız, tanklara,

TBMM (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Demokrasimize milletçe sahip çıktık. İnsanlarımız, tanklara, uçaklara ve ağır silahlara karşı hiçbir silaha başvurmadan vücutlarını siper ettiler, hayatlarını ortaya koydular ve maalesef demokrasi için ağır bir bedel ödedik." dedi.

TBMM Tören Salonu'nda Uluslararası Parlamenter Asamble Başkanları ve TBMM Başkanı Kahraman'ın katılımı ile gerçekleştirilen zirveye çok sayıda milletvekili ve yabancı misyon temsilcisi katıldı.

Zirvede ilk olarak FETÖ'nün darbe girişimini anlatan sinevizyon gösterimi sonrasında konuşan Kahraman, dostlarının bugün tüm samimiyetleriyle yanlarından olmalarında dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını, demokrasi yolunda omuz omuza yürümekten gurur duyduklarını belirtti. Kahraman, "Demokrasiyi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü bugüne kadar nasıl elbirliği ile evrensel değerler haline getirdiysek, gelecek nesillere miras bırakmak için bundan sonra yine hep beraber savunmak zorundayız." diye konuştu.

Zirveye katılan asamblelerin kapsadığı ülke sayısını ve nüfusu sıralayan Kahraman, 101 ülkeden yaklaşık 2 milyar 900 milyon kişinin toplantıda temsil edildiğini, bu durumun Türk demokrasisine verilen değer ve desteği ortaya koyduğunu vurguladı.

- "Gayeleri doğrultusunda sivillere saldırmaktan imtina etmemişlerdir"

Kahraman, Türk milleti ve demokrasisinin 15 Temmuz gecesi Fetullah Gülen önderliğindeki FETÖ'nün çok şiddetli ve kanlı bir darbe girişimi ile karşı karşıya kaldığını anımsattı.

Kahraman, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki demokratik kurumları ele geçirmek ve demokratik düzeni askeri bir cunta rejimiyle değiştirmek isteyen, büyük çoğunluğu asker elbisesi taşıyan, illegal çete mensubu, hain teröristler bir darbeye kalkışmışlardır. Kendilerine, 'yurtta sulh konseyi' adını veren sözde bir konsey vasıtasıyla devlet kanalı olan TRT'de silah zoruyla bir darbe metni okutulmuştur. Darbecilerin emrindeki bazı birlikler ve onların sivil işbirlikçileri hemen hemen Türkiye'nin tüm illerinde harekete geçmişlerdir.

Aynı anda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ele geçirmek ve öldürmek için de saldırıda bulunmuşlardır. Gayeleri doğrultusunda sivillere saldırmaktan bile imtina etmemişlerdir."

- "Halkımız, liderlerinin davetine koşarcasına cevap verdi"

Kahraman, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın, darbe girişimini öğrendikleri andan itibaren, Türk halkını bu menfur girişimi engellemek ve protesto etmek adına meydanlara çağırdığını, kendisinin ise olayı öğrenir öğrenmez, Meclise geldiğini, üyeleri, temsil ettikleri insanların iradelerine sahip çıkmak üzere toplantıya davet ettiğini bildirdi. Her siyasi partiden milletvekilinin büyük bir kararlılık ve inançla darbeye "dur" demeye geldiğini anlatan Kahraman, halkın ise liderlerinin davetine adeta koşarcasına cevap verdiğini ve yurdun dört bir yanında darbecilerin karşısına geçerek, anayasal düzene, seçilmiş hükümete ve demokratik işleyişe sahip çıktığına işaret etti.

- "Demokrasi kazandı"

TBMM Başkanı Kahraman, darbe girişimine katılan askeri gücün birçok ülke ordusunun sahip olduğu envanterden bile büyük olduğunu, darbecilerin bir hususu gözden kaçırdığını aktardı. Kahraman, "Türk milleti ordu millettir. Askerlik bizde sadece meslek değildir. Biz gerektiğinde kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle mücadele eden bir milletiz. O karanlık gecede Türkiye'nin 79 milyonluk bir ordu olduğunu dosta, düşmana gösterdik. Kısacası, birçok ülkenin savaş olarak nitelendirebileceği vahim bir kalkışmayı milletçe çok şükür başarıyla savuşturduk. Başlangıçtan itibaren 20 saat sonra hayat tamamen normale döndü, millet darbeye 'dur' dedi ve demokrasi kazandı." diye konuştu.

- "241 şehit verdik"

Kahraman, demokrasiye milletçe sahip çıkıldığını, insanların tanklara, uçaklara ve ağır silahlara karşı hiçbir silaha başvurmadan vücutlarını siper ettiğine işaret etti.

Kahraman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hayatlarını ortaya koydular ve maalesef demokrasi için ağır bir bedel ödedik. 241 şehit verdik. 2 bin 195 yaralımız var.

Saldırıların tüm şiddetiyle devam ettiği anlarda parlamenterlerimizin de siyasi görüş ve duruş ayırt etmeksizin, Meclis'e gelerek girişimi protesto amaçlı toplantı gerçekleştirdiklerini özellikle vurgulamak isterim. Onlar buradayken, Meclis binaları bombalanmış ve maalesef parlamenterlerden ve görevli personelden yaralananlar olmuştur. TBMM'nin bombalara ve kurşunlara hedef olması, demokrasinin sembolü olan parlamentonun adeta yıkılmaya çalışılması, darbecilerin sadece milletin mevcut temsilcileriyle değil, tüm evrensel değerlerle de kavgalı olduklarının en büyük göstergesidir."

Kahraman, Meclisin 16 Temmuz günü olağanüstü toplantıya çağrıldığını, toplantıda siyasi parti gruplarının tamamının ortak bir bildiri yayımladığını ve darbe girişimine karşı birlik ve beraberliğini bütün dünyaya ilan ettiğini anımsattı.

Türkiye'nin olağanüstü bir süreç yaşadığını, böyle bir süreçle mücadele etmek ve demokrasinin işleyişini tekrar tesis etmenin doğal olarak bazı olağanüstü tedbirlerin alınmasını zaruri kıldığını vurgulayan Kahraman, "Devletimiz bu darbenin faili olan hain FETÖ'nün tam manasıyla temizlenmesi için gece, gündüz demeden çalışmaya devam edecektir. Ancak bunun kolay bir mücadele olmadığı herkes tarafından kabul edilmelidir. Bu örgüt, 40 seneyi aşkın bir süredir bir sapkın tarikat olarak, kamu kurumlarında, eğitim kurumlarında, iş dünyasında, medyada ve hatta sivil toplumda gizli bir ajandayla örgütlenmektedir. Legal görünümlü illegal bir yapı olarak faaliyet göstermiş olan bu örgütle mücadele çok kapsamlı olmak zorundadır." dedi.

- "Türkiye bir hukuk devleti"

Türkiye'nin darbenin travmalarını çoktan atlattığını, hayatın tüm boyutlarıyla normale döndüğüne dikkati çeken Kahraman, şu ifadeleri kullandı:

"OHAL'in geçici bir süre için tesis edildiğini, maksatının, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelede gerekli adımların hızlı şekilde adımların atılmasından ibaret olduğunu ve Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlattı. Kahraman, Türkiye'nin demokrasiye olan sarsılmaz bağlılığının bölgemizdeki terör örgütlerini rahatsız ettiğini belirterek, "Son haftalarda FETÖ'nün yerine PKK, PYD, DAEŞ gibi terör örgütleri sahne almaya başlamıştır. Sivilleri hedef alan bombalama eylemeleri yaşandı. Ana muhalefet partisi başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na suikast teşebbüsünde bulunuldu."

Kahraman, bugünün 1 Eylül Dünya Barış Günü olduğunu anımsatarak, "Barış, huzur, hukuk, insan olarak karşılıklı sevgi, saygı ve fedakarlık içinde bir dünya yaşanmasını, barış dolu bir gelecek diliyorum." diye konuştu.

NATO Parlamenter Asamblesi Başkan Yardımcısı Paolo Alli ise 15 Temmuz gecesi asıl hedef olan şeyin Türk demokrasisinin geleceği olduğunu belirtti. Alli, Türk halkı için bu girişimin ne anlama geldiğini çok iyi anladıklarını belirterek, darbe girişiminde yaşamını yitirenleri andı. Alli, Türk halkının kendi demokrasisini savunmak için gösterdiği cesaret karşısında da büyük hayretler içinde olduklarını kaydetti.

Alli'nin ardından konuşma yapan asamble temsilcileri de FETÖ'nün darbe girişiminde yaşamını yitirenlere taziyelerini ileterek, Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :