"Tarihi şahsiyetlerin özel hayatını kurcalamak kimsenin haddi değildir"

"Tarihi şahsiyetlerin özel hayatını kurcalamak kimsenin haddi değildir"

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Beyhan: "Tarihi şahsiyetlerin özel hayatını kurcalamak, özel hayatı üzerinde söz söylemek hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir. Bu, tarihçilik de değildir. Çünkü kişinin mahremiyeti söz konusudur"- "Tarihi şahsi

ANKARA (AA) - BURCU ÇALIK - Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tarihi şahsiyetlerin özel hayatının dönem dönem tartışma konusu olmasına ilişkin, "Tarihi şahsiyetlerin özel hayatını kurcalamak, özel hayatı üzerinde söz söylemek hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir. Bu, tarihçilik de değildir. Çünkü kişinin mahremiyeti söz konusudur." dedi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde bulunan Atatürk Araştırma Merkezinin tarihe ışık tutan kütüphanesinde, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın tarihsel önemine yönelik AA muhabirine açıklamalarda bulunan Beyhan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arşivlerde saklanan fotoğraflarını da paylaştı.

Beyhan, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın yanında savaşa girdiğini ve mağlup olduğunu anlatarak, "Tarih kitaplarında derler ki 'Almanya mağlup sayıldığı için biz de mağlup sayıldık.' Böyle bir şey söz konusu değildir. Yani 'sen üçlü ittifakın içerisinde yer alıyordun, üçlü ittifak mağlup oldu, sen de mağlupsun.' 1918, dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tarih sahnesinden çekildiği bir tarihtir." ifadesini kullandı.

Mondros Mütarekesi'nde ordunun terhis edileceği, limanların itilaf güçlerinin kontrolüne verileceği, istasyonlara el konulacağı gibi maddelerin yer aldığını ve bu maddelerin, bir devletin fiilen sona erdiği anlamına geldiğini aktaran Beyhan, İtilaf güçlerinin güvenlikleri gerekçesiyle diledikleri yerlere asker çıkarabileceğine ilişkin de madde bulunduğuna işaret etti.

Beyhan, 19 Mayıs sürecinin temelinde bu olayların bulunduğunu belirterek, güvenliği sağlayabilmek için 30 Nisan 1919'da, sonradan adı 3'üncü Ordu olarak değişen 9'uncu Ordu Müfettişliğinin ihdas edildiğini ve başına da o dönem genç bir subay olan Mustafa Kemal Atatürk'ün getirildiğini dile getirdi.

Bu sürecin ardından Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasını, "Milli Mücadelenin, bağımsızlık savaşının başlangıç tarihi" olarak tanımlayan Beyhan, Atatürk'ün halkın gücünü arkasına alarak işgalcilere karşı bir direniş savaşını başlattığını vurguladı.

Beyhan, "19 Mayıs 1919 niçin önemlidir? 1918 nasıl ki Osmanlı devletinin tarihe veda tarihidir, tarih sahnesinden çekiliş tarihidir, 19 Mayıs 1919 da işgal altına alınmış, Anadolu'ya hapsedilmiş bir milletin var oluş tarihinin başlangıcıdır. Yeni bir devletin kendi küllerinden doğmasının tarihidir." diye konuştu.

- "Hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir"

Beyhan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tarihi şahsiyetlerin özel hayatının dönem dönem tartışma konusu olmasına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

"Tarihi şahsiyetlerin özel hayatını kurcalamak, özel hayatı üzerinde söz söylemek hiç kimsenin haddi ve hakkı değildir. Bu, tarihçilik de değildir. Çünkü kişinin mahremiyeti söz konusudur. Tarihi şahsiyetler asker, diplomat, sivil ya da bilim insanı olsun, şu ya da bu şekilde tarihin herhangi bir döneminde kendisine bir yer edinmişse, bir katkı sunmuşsa biz onu yaptığı hizmetlerle anarız. Bu Abdülhamid için de söz konusudur, Yavuz Sultan Selim için de söz konusudur, Cumhuriyet'in banisi, kurucusu, milli mücadelenin lideri Mustafa Kemal Atatürk için de söz konusudur."

- Arşivde 4 bin fotoğraf bulunuyor

Beyhan, Atatürk Araştırma Merkezi binasının kütüphanesinde 10 bin cilde yakın kitabın bulunduğunu aktararak, Eskişehir Yolu üzerinde yeni bir binaya taşınma hazırlığında olduklarını bildirdi.

Araştırma merkezinin Cumhuriyet devri tarihi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili bir fotoğraf koleksiyonu bulunduğuna işaret eden Beyhan, bu koleksiyonda 4 bin civarında fotoğraf bulunduğunu ve bunların tamamının dijital ortama aktarıldığını kaydetti. Beyhan, fiziksel olarak da korunan fotoğrafların bir kısmının hibe bir kısmının da satın alma yoluyla elde edildiğini söyledi.





AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :