Suriyeli ve Türk sanatçılar birlikte üretiyor

Suriyeli ve Türk sanatçılar birlikte üretiyor

Küratör Kürkçü:- "Her gittiğimiz yerde, 'Türkiye'de Suriyeli sanatçı yok. Olanlar da Türkiye'den Avrupa'ya gitmeye çalışıyor' deniliyordu ama gördük ki burada kalmak isteyen, bizim kültürümüzle çok yakın bağlar kuran ve burada olmaktan mutlu olan isimler

İSTANBUL (AA) - Suriyeli ve Türk sanatçıların birlikte üretimlerini esas alan "Together" adlı açık stüdyo çalıştay serisinin ikincisi UNIQ Galeri'de başladı.

İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı desteğiyle yapılan çalıştaya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan projenin küratörü Kerim Kürkçü, çalıştay fikrinin "Suriyeli sanatçılar, Türkiye'deki sanat ortamına nasıl entegre edilebilir?" sorusuyla ortaya çıktığını anlattı.

Kürkçü, 15. İstanbul Bienali'nin komşu etkinlikleri kapsamında düzenlenen çalıştaya bu yıl 3 Suriyeli sanatçının daha katıldığını aktararak, "Geçen yıl atölye çalışmalarına dahil olan iki Suriyeli sanatçımız ile 5 yeni Türk sanatçımız daha var. Bienal'e dahil olmak bizim için çok mutluluk verici bir gelişme oldu. Çünkü tamamen birbirinden habersiz komşuluk üzerine kurulmuş iki projeydi." dedi.

Bir tema üzerine çalışmadıklarını kaydeden Kürkçü, şunları aktardı:

"Çalıştay öncesinde tanışma toplantılarımız ve sanatçıların çalışmalarını anlattığı günlerimiz oluyor. O sırada aslında etkileşim ve sinerji ortaya çıkıyor. Biz geçen sene hiçbir tema vermedik ama ortaya çıkan sergideki işlerin hepsi bir birliktelik içerisindeydi. Dans ve umut gibi temalar vardı. En çok da hareket teması işlenmişti. Umuyoruz ki bu çalıştayın sonunda da birbiriyle konuşan, halleşen iki kültürün nasıl kaynaşması gerektiğine dair ipuçları veren işler ortaya çıkacak."

Kerim Kürkçü, Suriyeli sanatçıların Türkiye'de yeterince tanınmadıklarını ve tanınmalarına dair bütün kanalların kapalı olduğunu ifade ederek, "Birçoğunun sadece mülteci statüsü varmış gibi algılanıyor ama aslında çoğu oturma ve çalışma izinlerine sahipler." diye konuştu.

En başta 5 Türk sanatçı ile 5 Suriyeli sanatçının tanışıp kaynaşmasını amaçladıklarının altını çizen Kürkçü, "Bunun ötesinde (bu sanatçıları) Türkiye'deki galeriler, küratörler, koleksiyonerler ve sanat alıcılarına görünür kılmaktı. Atölyelerin sonrasında arkadaşlıklar gelişti. Başka karma sergilere davet aldılar. Böylece onlara cesaret vermiş ve karşılıklı öğrenme yollarını açmış olduk. Türkiyeli sanatçılar da Suriyelilerden çok şey öğrendi. Özellikle Şam Üniversitesinde sanat eğitiminin teknik olarak çok ileride olduğunu gördük. Sanatçılarımız bu kaynaşmada birbirlerine çeşitli teknik bilgiler de aktardı." değerlendirmesini yaptı.

Kürkçü, çalıştaya katılan sanatçılara ilişkin şu bilgileri verdi:

"Sivil toplum kuruluşlarıyla sosyal medya kanallarında kurduğumuz gruplara duyurular yapıyoruz. Akabinde özellikle Suriyeli sanatçılardan başvurular geliyor. Çalışmalarına bakarak, derneklerden de temsilcilerin olduğu bir seçici kurula kimin katılacağını belirliyoruz. Çıkacak işlerin birbirlerine uyumlu olmasına dikkat ediyoruz. Bir de Suriyeli sanatçının İstanbul'da yaşaması, ulaşım ve konaklama anlamında zorluklar yaşamaması bizim için önemli etken. Görüyoruz ki gün geçtikçe Suriyeli sanatçı sayısı Türkiye'de artıyor. Biz ilk başta bulamamaktan korkuyorduk. Her gittiğimiz yerde, 'Türkiye'de Suriyeli sanatçı yok. Olanlar da Türkiye'den Avrupa'ya gitmeye çalışıyor' deniliyordu ama gördük ki burada kalmak isteyen, bizim kültürümüzle çok yakın bağlar kuran ve burada olmaktan mutlu olan isimler de var."

Çalıştayı her yıl yapmayı amaçladıklarını sözlerine ekleyen Kürkçü, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve sponsorların desteğiyle geleneksel hale getirmek istediklerini kaydetti.

- "İstanbul bana ilham veriyor"

Suriyeli sanatçı Felek El Gazi de geçen yıl ve bu yıl katıldığı çalıştayda birçok Türk ve Suriyeli sanatçıyla tanışma fırsatı bulduğunu belirterek, "Benim için bir macera gibiydi. Daha önce hiç böyle birşeyi denememiştim ama daha küçük projelerde çalışmalarım olmuştu." ifadelerini kullandı.

El Gazi, çalıştay sayesinde sanatını daha çok tanıtabildiğinin altını çizerek, medyanın da ilgi gösterdiğini ve hakkında çeşitli haberlerin yapıldığını söyledi.

Animasyonla da ilgilendiğini sözlerine ekleyen El Gazi, "Türkiye'ye geldikten sonra yeni bir sanatla uğraşmaya başladım. Mum dumanlarıyla çalışıyorum ve yumurta kazıyarak hazırladığım işlerim var. İstanbul bana ilham verdi. Şam'dan geldim ve 3 yıldır Türkiye'deyim. Suriye'de sanat eğitimi veriyordum." dedi.

Sanatçı Hale Arslan da şiddet üzerine çalışmalar yaptığını dile getirerek, "Bir şiddet nesnesi seçiyorum. Daha sonra onların izlerini alıyorum. Burada da iki hafta boyunca bu süreci izleyeceksiniz. Farklı farklı işler olacak gibi duruyor. Çünkü nesneyi vururken, çıkan sesi kayda alacağım. Bir video olacak. Bir de vurduğum anda çıkan izler olacak." diye konuştu.

Ressam Emel Ülüş ise 18 yıldır resim yaptığını ve Kadıköy'deki atölyesinde çalışmalarını sürdürdüğünü dile getirdi.

Son zamanlarda bebeklerle ilgili bir proje üzerinde çalıştığına dikkati çeken Ülüş, "Burada da o projenin devamı olan başka bir bebeği göreceğiz. Burada olmaktan çok mutluyum. Sanatçılar olarak birlikte olmaya ve bir şeyler üretmeye ihtiyacımız var. Bu anlamda benim katıldığım ikinci etkinlik ve sanatçılar birlikte o sinerjiyi oluşturabildiklerinde sanatı daha iyi bir yere getirebilecekler, getireceğiz diye düşünüyorum." diye konuştu.

Koordinatörlüğünü Deniz Biber Eyüpoğlu ve Ezgi Yıldız'ın gerçekleştirdiği çalıştayda ayrıca Abdülrezzak Alsalhani, Eyas Cafer, Hibe Aizoug, Rand Ramazan, Emre Çalış, Nehir Sağdıç ve Sevim Kaya yer alıyor.

İki hafta boyunca devam edecek olan çalıştayda üretilen eserler, ekim-aralık aylarında UNIQ İstanbul Turkmall Sanat'ta sergilenecek.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :