Sözelci olmak suç mu?
Liselerin sosyal bilimler bölümünden mezun olan öğrenciler, üniversiteye giriş sınavında oldukça zorlanıyorlar.
Liselerin sosyal bilimler bölümünden mezun olan öğrenciler, üniversiteye giriş sınavında oldukça zorlanıyorlar. Sayısal ve eşit ağırlık çıkışlı olanlara nazaran daha az matematik çözen sözelciler yeni sınav sistemi ile birlikte daha da şansız duruma geldi.
Tek oturumlu ÖSS’nin kaldırılıp yeni sınav sisteminin getirilmesinden sonra üniversiteye girmede zaten zorlanan sözelcilerin işi daha da zorlaştı. Sadece bilgiye dayanan bu sınavda sözel öğrencilerin matematik çözmeden üniversiteye girmesi imkânsız gibi görünüyor.
Yeni gelen sınav sistemiyle birlikte birkaç oturumda gerçekleşecek olan üniversiteye giriş sınavı tamamen bilginin ölçüldüğü bir sınav olacağından dolayı matematik yapabilenlerin şansı artmış oluyor. İlke Dershanesi Müdürü Ömer Çelik kendisinin de bir sözelci olduğunu dile getirerek, “Nisan ayında yapılacak olan YGS öğrencinin muhakeme gücünü ölçecek. Burada sözel öğrencilerinin matematik çözmesi gerekiyor” dedi.
Yeni sınav sisteminin öncelikli olarak sayısalcıları ve eşit ağırlıkçıları ön plana çıkardığını dile getiren Çelik, sözelci öğrenciler bu yeni sınav sisteminin mağdurları arasında yer aldığını, sözelcilerin diğer öğrenciler gibi çok fazla matematik yapamadığını bu durumdan da öğrencilerin olumsuz etkilediğini dile getirdi. Türkiye’deki sistemin yanlış olduğundan bahseden Çelik, “Türkiye’de öğrencileri seçerken matematik baz alınıyor. Yani öğrenciler matematik yetisine göre ya bir yerlere geliyor. Ya da elenip gidiyor. Farkı alanlara yani kendisinin ilgi duymadığı alanlara yöneliyor. Böylece işsizlik gibi sorunlar artıyor. Türkiye’de öğrencileri eleme tek matematikle yapılmamalı” dedi.
SÖZELCİLERİN SEÇEBİLECEĞİ MESLEK ALANI DA DAR
Üniversitelerde yer alan sözel bölümlerin, çok fazla olmadığını, olanların ise günümüz Türkiye’sinde pek bir gelecek vaat etmediğini söyleyen Çelik, sözelcilerin gerçekten bu alanda da mağdur edildiğini kaydetti. Sözelde olması ya da ortak olan olması gereken, hukuk, sosyoloji, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler gibi bölümlerin hiçbirinin sözelde olmadığını söyledi. Sözelcilerin lise eğitimleri boyunca tarihin çeşitli alanlarından ders aldıklarını, coğrafyayı her açıdan incelediklerini, mantık, psikoloji, felsefe, sosyoloji ve insan ilişkileri gibi eğitimleri aldıkları ama bunların üniversiteye giriş sınavında hiçbir anlam ifade etmediğini, matematik yapanın bu bölümlere gidebilmesinin çok yanlış olduğunu dile getirdi.
Sözelcilerin güçlü bir tarih bilgisi, muhakeme ve yorum güçlerinin olduğunu dile getiren Çelik bu alanının yetkilerinin genişletilmesi gerektiğini ifade etti. Şimdiye kadar Türkiye’de başa geçen insanların hep sayısal çıkışlı olduğu ve olaylara tek yönlü baktıklarını söyleyen Çelik, sözelcilerden, sözel kabiliyeti yüksek olanlardan iyi birer yöneticinin çıkacağını kaydetti. Sözel bölümde olan tarih, coğrafya bölümlerinin ve öğretmenliklerinin ataması olmadığını, İletişim Fakültelerinden mezun olanların işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Çelik, bu duruma bir çözüm getirilmesini istedi.
SÖZELCİLER ÖRGÜTLENMELİ
Sözelcilerin hem sınav sisteminde, hem de seçeceği meslek konusunda kısıtlanmasının artık önüne geçilmesi gerektiğini belirten Çelik, “Sözelci öğrenciler artık harekete geçmelidir. Ben onları bir internet sitesi, paylaşım siteleri aracılığıyla bir arada toplamak istiyorum. Bu şekilde sözelcilerle çeşitli görüşmelerde bulunup neler yapılabileceği hakkında konuşulabilir. ÖSYM’ye, YÖK’e çeşitli şikayet dilekçeleri verilebilir.
İsteklerde bulunulabilir. Bu konuyu ben önemsiyorum. Sözelciler de kendilerini önemsiyorlarsa bu konuda bir şey yapmak istiyorlarsa, bir an evvel harekete geçmelidir. İnsanların çeşitli becerileri olduğunu ama sözelcilerin bu becerilerinin önemsenmediğini söyleyen Çelik, “Sözelciler bilgileriyle birçok alanda başarı gösterebilir. Özellikle yönetim, tarih, insan ilişkileri, psikoloji alanında. Onlar bu konuyla matematikçilerden daha fazla ilgileniyor. Sözelcilerin meslek seçme hakkı genişletilmeli” diye konuştu.
ÖĞRENCİLER DE DURUMDAN ŞİKÂYETÇİ
Sözel bölüm öğrencileri kendi seçimlerinin hayatlarında büyük bir engel oluşturduğunu kaydetti. Liselerin sosyal bilimler alanında okuyan ya da mezun olan öğrenciler, “Biz okuduğumuzda ülkeler coğrafyası, beşeri coğrafya, fiziki coğrafya görüyoruz. Tarih olarak bir alana değil birçok alana bölünmüş durumdayız. Genel Türk Tarihi, İslam Tarihi, Sanat Tarihi, Tarih, Osmanlı Tarihi, Bilim Tarihi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersleri alıyoruz. Felsefe grubu derslerinin hepsini alıyoruz. Ama hem üniversiteye giriş sınavında, hem de meslek seçiminde kısıtlanıyoruz. Bu durum çok üzücü” diye konuştu. Ali Murat Mırçık-Memleket
