Şimdi Aladağlarda olmak vardı

Her mevsimin, her ayın kendine göre güzellikleri vardır ama beni en çok ilk yaz ile güz mevsimleri, aylardan ise nisan ve eylül ayları etkiler. Nisan çiçeklerin ayıdır, eylül hüzünlerin. En çok eylülde çocukluğuma dönerim. Bulgurluk buğday yıkamaya giden insanlarım gelir gözümün önüne. Sonra tütmeye başlayan bulgur ocakları. Buğdayın kokusu siner sokaklara.

Daha bulgur damda kururken bağ bozumunun geldiğini muştular sararan yapraklar. Bulgur kokusunun yerini şıra kokusu alır. Üzümler bozulmuş, çaraşlarda çiğnenmiş, kazanlarda dinlendirilmiş, ak toprak atılmış, ocaklar yeniden tutuşturulmuştur.

img_0254.jpg

Şıra saatlerce karıştırılarak kaynatılacak, pekmez tavına gelince sırlı küplere doldurulacaktır. Üreticinin en önemli besin kaynağıdır sırlı küpteki pekmez.

Büyükler ne kadar yorulsalar da çocuklar için doyumsuz bir şenliktir pekmez kaynatma. Büyükler onca işlerin yoğunluğuna rağmen kısa aralıklarla çocukların şenliğine katılmamazlık etmezler. Onlara ince düğüden kavıt kararlar, köftü yaparlar, patates gömerler közün içine.

img_9257.jpg

Eylül gelince çocukluk günlerime dönmek için bahaneler yaratırım. Görmeli’ye giderim, dostların yanına. Onlarla bağ bozar, pekmez kaynatır, ceviz, elma toplarız. Bazende Eşenler’e düşer yolum. Eşenler’li cadılarım tepsiler dolusu patates pişirirler közde.

Gezginler, fotoğraf tutkunları için seçenek çok bu aylarda. Benim tercihim Aladağlardan yana. Sarıoğlanı geçtikten sonra önünüze çıkacak bütün köylerde insanlar karınca misalı bahçelerde, bağlardadır. Yol boylarında eşeklerin peşinde şenlik şamata içinde çocukları görürsünüz, üzüm götürüyorlardır evlerine. Sokulun yanlarına, güleryüzle bir merhaba deyin, ödülünüz bir salkım büzgülü, ya da dimnit olacaktır.

Benim gibi bazı fotoğrafçı dostlar cızıdan çıkmayı severiz. Yollara düşmüşken, yolu bırakıp biraz cızıdan çıkın, bakın ne sürprizler çıkacak karşınıza. Doğa ,cızıdan çıkanlara sunar sararmış olgun alıçları, dağ armıtlarını.

Aladağlara ve muhteşem görüntüsüyle insanı şaşkına çeviren Göksu vadisine değişik yollardan ulaşabilirsiniz. Eşenler’de pekmez ocaklarını çekip, şıra içtikten sonra güneye doğru giden yol doğruca Göksu vadisine iner. Köyü hemen geçince karşınıza çıkan tepeden vadiye bakmanın keyfine doyum olmaz.

_mg_5725.jpg

Hadim yolundan giderseniz Kaplanlı yoluna saparak Aladağlara ve Göksu vadisine ulaşırsınız. Kaplanlı’yı geçtikten sonra saklı bir cennet gibi batıdan doğuya önünüze serilir vadi. Geyik dağının kuzey eteklerinden doğan Göksu ırmağı geçtiği bölgelerdeki derelerden aldığı sularla çoğala çoğala akıp gider sevgilisi Akdenize doğru. En çok Aladağlar bölgesinde bereket saçar çünkü iki yakası bahçelerle, bağlarla doludur. Çevredeki köylülerin güzel bir gelenekleri vardır. Bağın birini tümüyle bozmazlar. Gelen misafirlere ikram etmek için en iyi üzümleri dalında bırakırlar.

Çevredeki köylüler yiyecek konusunda yardımcı olabilirler ama en iyisi nevalenizi yanınızda götürmeniz. Vadinin her tarafı kamp için uygun.

Eşenler ya da Kaplanlı da başladığınız bu saklı cennetteki yolculuğunuz sizi bir başka saklı cennete ulaştıracaktır. Yerköprü şelalesine.

20x30-6.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.