SETA'da "Katar Krizi ve Ötesi" paneli

SETA'da "Katar Krizi ve Ötesi" paneli

İran Araştırmaları Merkezi İç Politikalar Uzmanı Koç:- "İhvan ve Hamas'ı destekleyen Katar ve Türkiye'nin, bölgesel rekabete rağmen İran ile ilişkilerini güçlendirmesi pek gerçekçi değil"- Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü B

ANKARA (AA) - İran Araştırmaları Merkezi İç Politikalar Uzmanı Mehmet Koç, "İhvan ve Hamas'ı destekleyen Katar ve Türkiye'nin, bölgesel rekabete rağmen İran ile ilişkilerini güçlendirmesi pek gerçekçi değil." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) tarafından düzenlenen "Katar Krizi ve Ötesi" paneline, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, SETA araştırmacısı Can Acun ve İran Araştırmaları Merkezi iç politikalar Uzmanı Mehmet Koç konuşmacı olarak katıldı.

İran Araştırmaları Merkezi İç Politikalar Uzmanı Koç Katar krizinin başladığı andan itibaren ortaya çıkan fırsatı değerlendirmeye çalışan ilk ülkenin İran olduğunu ve ülkenin Katar'a destek verdiğini hatırlattı.

Bölgedeki yeni konumlanmaların Katar ve Türkiye'yi İran'a daha fazla yaklaştırmasını ihtimal dahilinde görmediğine işaret eden Koç, "İhvan ve Hamas'ı destekleyen Katar ve Türkiye'nin, bölgesel rekabete rağmen İran ile ilişkilerini güçlendirmesi pek gerçekçi değil." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kurşun da paneldeki sunumunda, Katar üzerine yaşanan güncel tartışmalara ilişkin "Küçücük bir alanda ne kıyamet koparılmak isteniyor belli değil." değerlendirmesinde bulundu.

Katar ile olan stratejik ilişkisinin Türkiye'nin bölgedeki tarihsel bağlarının derinliğini gösteren önemli bir sac ayağı olduğunu dile getiren Kurşun, Katar'ın yaşadığı coğrafi sıkışma yüzünden farklılaşma arayışında olduğunu ve bu durumun diğer Körfez monarşileri ile arasında husumetlerin oluşmasına sebep olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Kurşun, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizlerin bölgede diğer hanedan aileleriyle anlaşmalar yaparken, Katar'ı yöneten Al-Sani ailesinin bu anlaşmalara taraf olmadığına dikkat çekti.

SETA araştırmacısı Can Acun ise Arap Baharı sonrasında Ortadoğu’da derinleşen kamplaşmaların Suriye, Libya ve Yemen’de sıcak çatışma şeklinde sürdüğünü belirterek, Katar’ın bölgede izlediği dış politika ve bölgedeki değişim hareketlerine verdiği desteğin eleştirilere konu olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Trump’ın Riyad ziyaretinin hemen ardından gelen Katar’ın tecrit edilmesine yönelik hamlenin, hem Körfez ülkeleri arasında hem de Ortadoğu genelinde ciddi bir krize yol açtığına vurgu yapan Acun, İran’a karşı bölgesel bir toparlanmanın ortaya çıktığı bir zamana denk gelen bu hamlenin hem İran’ın çevrelenmesi çabalarına hem de devam eden bölgesel krizlere doğrudan etki edeceğini söyledi.

Panelin sonunda değerlendirmeler yapan SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Katar krizinin hem suni ve hem de organik tarafları olduğunu, teröre destek ve İran ile iş birliği gibi iddiaların yapay olduğunu belirtti.

Arap baharından sonra Katar'ın statükoyu reddeden tavrının bölgedeki diğer aktörlerle gerilime sebep olduğunu ifade eden Ulutaş, ABD yönetimi içinde de Katar'a karşı ortak bir yaklaşımın var olmadığını, ABD'nin de kendi içerisinde bölünmüş durumda olduğunu dile getirdi.

Ortadoğu'daki mevcut istikrarsızlık ortamı devam ederken Katar krizinin yapay olarak ortaya çıkarılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Ulutaş, Katar'a karşı oluşan koalisyonun ana hareket ettiricisinin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu, iki ülkenin Filistin konusunda büyük anlaşmazlık yaşadığını ve bu çatışmanın en çok İsrail'i memnun ettiğini söyledi.

Ulutaş, Türkiye'nin krizdeki tavrının ne olması gerektiğine ilişkin, "Suudi Arabistan teröre destek vermekle suçlanırken, Türkiye bunun sahada bir karşılığının olmadığını belirtmiştir. Türkiye bu krizde bir taraf seçmemiştir ve seçmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :