SETA, Suriyelilerin okullaşamama nedenlerini araştırdı

SETA, Suriyelilerin okullaşamama nedenlerini araştırdı

SETA Vakfı ile İngiliz hayır kuruluşu Theirworld, Türkiye'deki Suriyeli çocukların okullaşma durumunu ve okullaşamama nedenlerine ilişkin "Engelleri Aşmak: Türkiye'de Suriyeli Çocukları Okullaştırmak" başlıklı rapor hazırladı - SETA Eğitim ve Sosyal Po

ANKARA (AA) - ENES DURAN - Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ile eğitim üzerine çalışan İngiliz hayır kuruluşu Theirworld, Türkiye'deki Suriyeli çocukların okullaşma durumunu ve okullaşamama nedenlerini analiz eden, "Engelleri Aşmak: Türkiye'de Suriyeli Çocukları Okullaştırmak" başlıklı rapor hazırladı.

Suriyelilerin eğitimine ilişkin rapor, çok sayıda Suriyelinin barındığı illerden İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Hatay ve Ankara'da saha çalışmalarıyla gerçekleştirildi.

Aralarında okul yöneticilerinin, Suriyeli ve Türk öğretmenlerin, öğrenciler ile velilerin de bulunduğu 300'den fazla kişiyle yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan raporda, öncelikle okullaşamayan Suriyeli çocuklara odaklanılarak, okula gidememe nedenleri analiz edildi, çözüm önerileri sunuldu.

SETA Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmacısı İpek Coşkun, AA muhabirine rapora ilişkin yaptığı açıklamada, güncel rakamlara göre Türkiye'de 3 milyon 6 bin 298 Suriyelinin yaşadığını ve bunlar içerisinde okul çağında olan 5-18 yaş arasındaki nüfusun 833 bin 39 olduğunu belirtti.

Coşkun, 2016-2017 eğitim öğretim dönemi itibarıyla Türkiye'de okullaşan Suriyeli öğrenci sayısının 492 bin 544 olduğunu ifade ederek, eğitime dahil olan Suriyelilerin yüzde 65'inin Geçici Eğitim Merkezi'ne (GEM), yüzde 35'inin ise devlet okullarına gittiğini dile getirdi.

Okullaşan Suriyelilerin yüzde 49'unun kız, yüzde 51'nin de erkek olduğunu kaydeden Coşkun, "Türkiye'de hala okul çağındaki Suriyelilerin yaklaşık yüzde 40'ı okullaşamamıştır. Çocuklarını okula göndermeyen velilerle yapılan görüşmede, öne çıkan beş temel neden, tek ebeveynlik, ekonomik açıdan kırılganlık, yüksek hareketlilik, yetersiz bilgilendirme ve kültürel nedenlerdir." diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının Suriyeliler için oluşturduğu GEM'lerin Geçiş Eğitim Merkezlerine dönüştürüleceğini aktaran Coşkun, üç yıl sonunda da dönüşümün tamamen gerçekleşeceğini ifade etti.

Coşkun, Bakanlığın bu dönüşümü, GEM'lerde verilen Arapça eğitimin Suriyeli gençlerin sosyal hayata uyumu konusunda sıkıntılara yol açtığı için yaptığını anlatarak, Suriyelilerin eğitiminde, Suriyeli eğiticiler ile Türk öğretmenlerin birlikte çalıştığını dile getirdi.

Devlet okullarındaki kadrolu öğretmenlerin yanında Suriyelilerin eğitiminin desteklenmesi için 5 binden fazla sözleşmeli öğretmen alındığına işaret eden Coşkun, bu öğretmenlerle iki yıllık sözleşme imzalandığını belirtti.

- "Karma sınıflarda eğitim görmek istemiyorlar"

Coşkun, saha çalışmasında yapılan gözlem ve görüşmelere göre bu süreçte en kritik rolün okul yöneticilerine ait olduğunu belirterek, GEM'lerdeki yönetim faaliyetlerinin Türk ve Suriyeli eğiticilerin ortak çalışmalarıyla yürütüldüğünü kaydetti.

Bu yönetim yapısının, Suriyelilerin eğitim gördüğü devlet okullarında olmadığını kaydeden Coşkun, söz konusu eğitim kurumlarında da okul yöneticilerini destekleyebilecek ileri düzeyde Arapça bilen bir personelin istihdamının yararlı olabileceğini söyledi.

Coşkun, Suriyelilerin eğitime ve okul ortamına uyum konusunda yaşadığı sorunların başında, Türkçe öğrenimi, karma eğitim, veli tutumu ile öğretmenler ve okul yönetimi ile ilişkiler geldiğine dikkati çekerek, "Öğrenciler, öğretmenler ve velilerle yapılan görüşmelerde sıklıkla dile getirilen konu, karma eğitim olmuştur. Her ne kadar lise düzeyinde ayrı okul ya da sınıflar oluşturulmuş olsa da veliler ve öğrenciler karma eğitim görmek istemediklerini belirtmiştir. Öğretmenler de sınıf içi yönetim ve öğrencilerin eğitime uyumu konusunda karma eğitim ortamlarının süreci zorlaştırdığını çünkü öğrencilerin çok tepkisel olduğunu belirtmişlerdir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'ye zorunlu göçle gelen özellikle Suriyeli kadın ve çocuklarda anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik problemlerin önemli bir sağlık sorunu oluşturduğunu ifade eden Coşkun, "Suriyeli çocuklarla çalışan psikologlara göre savaş ve göç travması aile içi travmalara dönüşmüş durumda. Her ne kadar özellikle ilkokul düzeyinde çocuklar savaşı hatırlamayacak kadar küçük yaşlarda Türkiye'ye gelmiş olsa da ailelerindeki travma aile içi ilişkilere de yansımaktadır." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :