Yusuf Tekin, Aile Yılı, Akademi ve Gençler

Ümit Savaş Taşkesen

Bu yazı, her ne olursa olsun ülkemize ve gençliğe, geleceğimize duyduğumuz kaybetmeyeceğimiz ortak umutla yazılmıştır.

Önce acı bir haberle başlamak istiyorum. Hepsi birbiriyle bir şekilde ilişkili. Necmettin Erbakan Üniversitesi Özel Eğitim bölümünde öğrencimizi, pırlanta gibi, neşeli, hayat dolu başarılı bir gencimizi, ülkemizin işlenmiş, değerli bir insan sermayesini, geleceğimizi, ailesinin biriciği olan Maşallah Oktan'ı(22) Mersin’de elim bir trafik kazasında kaybettik. Allah rahmet eylesin. Ölümün acısı kalbimizde tazeyken kazayı haberleştiren bir haber metni daha da üzdü beni. "Hayatını kaybeden mevsimlik işçiler..." ibaresinin içinde Maşallah Oktan’ı görmek.. Acı sonra düşünceye dönüştü. Üniversitemiz açılmıştı, Maşallah iki haftadır yok yazılıyordu. Benim dersime gelmeyip kafelerde mi geziyordu yoksa? Maşallah sırasında yoktu. Ölüm gerçeği aşikar etti. Maşallah, geçim, ekonomi, yoksulluk, paraya tamah, harçlık adına her ne derseniz onun için mevsimlik işçi olarak çalışıyordu. Üniversite açılsa da o belki de 4 haftalık devamsızlık hakkını dolduruncaya kadar çalışmak zorundaydı kendisi ya da ailesi için, bilemiyorum. Son sınıftı, üniversite hayatının son senesinde bile tarladaydı sınıf arkadaşları çoktan öğretmen akademisi sınavlarına çalışmaya başlamıştı…

Söylenecek yazılacak çok şey var, genç ölümlere ama özel sohbetlerimizde “bu ülkede yoksul ve yoksulluk yok” diyen bir kaç arkadaş vardı, onlar geldi aklıma. Sitemim onlara. Gençler iş beğenmiyor, çalışmıyorlar vs diye de ekliyorlardı, anlatamıyordum, benim gördüklerimi görmüyorlardı. Görmüyorlardı gençlerin halini. Sadece, “kafeler dolu diyorlardı, kafeler dolu...” Herkes kafeye gidemiyor arkadaşlar... Maşallah da ne kafede, ne üniversite sırasındaydı, tarlada yevmiyelik işçi olarak çalışıyordu. Allah rahmet eylesin. Gelelim bu olayın aile yılı ve öğretmen akademisi ve sayın bakanımız Yusuf Tekin ile ilgisine.

2025 yılı aile yılı olarak büyük bir önemle, haklı yerinde ve belki geç kalınmış bile denilebilir, farkındalık oluşturulmaya, gençleri evlenmeye, nüfus vd bir çok ekonomik, politik stratejik gerekçelerle gittikçe yavaşlayan evlenme ve doğum oranlarını stratejik risk durumu olmaktan çıkarmaya çalışıyoruz. Sonuna kadar katılıyorum. Ancak, sadece söylem bazında, sözle yapılan nasihatler, tavsiyeler maalesef pratik uygulamalar karşısında hiçbir etki oluşturmayabilir. Bazen öyle bir uygulama yaparız ki farkında olmadan yapılan uygulama istediğimiz sonucu vermez. Tam tersi sonuçlara yol açar hatta. Bana göre öğretmen akademisi uygulaması tam da buna somut bir örnek teşkil etmektedir. Öğretmen akademilerinin varlığı, var oluş gerekçesi vd. konularda ayrı düşündüğüm hemen hiçbir konu yok. Var oluş gerekçesi haklı, mantıklı, zaruri ve daha işlevsel olması gerekiyor. Karşı çıktığım nokta ise, daha önceki bir yazımda bahsetmiştim, uygulama biçimi. Akademinin, 4 yıllık üniversite öğretimi sonrasında yaklaşık iki yıl daha gençleri sahadan uzak tutacak olması, ulaşılmaya çalışılan “nitelikli öğretmen yetiştirme politikası”na taban tabana zıt diye düşünüyorum. Aile yılı için yapılan evlenme ve çocuk sahibi olmayı teşvik, bunu artırıcı strateji ve politikalar ile de Öğretmen Akademisi uygulamasının tamamen zıt düştüğünü düşünüyorum. Gerekçeler:

-Dünyanın hiçbir yerinde genç nüfusun istihdama (öğretmen olarak çalışması) katılımı daha nitelikli öğretmen ihtiyacı sebebiyle dahi olsa ötelenmemeli ve geciktirilmemeli. Hayatlarının en umut dolu, enerjik ve verimli çağında, çalışma ve üretmek yerine iki yıl bekletilecekler. Bu süreç sonunda nasıl bir enerji ya da motivasyon verilecek ki daha iyi, yetişmiş, nitelikli, sistemin lokomotifi olacak enerjide öğretmen olarak sahaya sürülecekler?

-İstihdama geç katılım, iki yıl ötelenmesi, her ne kadar belirli oranda maaş verilse de asla yeterli olmayacak, bu gençler aile desteklerine mahkum olmaya devam edecekler. Oysa, Maşallah vb öğrencilerimden ailelerinin umudu ve beklentileri, okulu bir an önce bitirip, ataması yapılarak ailelerine ekonomik yük olmaktan kurtulmak bir yana destek olmaları. Ancak akademi eğitimi sürecinde alınacak yarı maaşlar bulunacakları ilde geçinmelerine yetmeyecek, ailelerin üzerine iki yıl daha ekonomik yük bindirilecek, istihdam iki yıl gecikecek, bu da devletin bütçesi için de bu ekonomik şartlarda apayrı gereksiz yük oluşturacaktır. Sadece akademiye alınacak öğretmen sayısına eğitimleri boyunca ödenecek paranın maliyeti dahi çok fazladır. Onların göreve başlaması geciktiği için ücretli öğretmenlere ödenen parayı da eklediğimizde maliyet, nitelikli öğretmen ihtiyacını karşılamak için çok yüksektir.

-Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hassasiyetle üzerinde durduğu Aile yılı, gençler ve evlilik süreci de öğretmen akademisi dolayısıyla kesintiye uğramaktadır. Ülkenin en eğitimli, genç, zeki, yetenekli gençliğinin üretken olması ertelenirken öte yandan evlenme yaşı gittikçe yükselecektir. Akademi sonrasına kalacak atama, ondan sonra evlenecek aday bulma süreci, düğün hazırlıkları vd. derken, bütün bu süreç en az iki yıl ötelenerek akademi sonrasında başlayacaktır. O zaman bu gençliğin evlenme ve çocuk sahibi olma yaşı 28-30 yaşını bulacaktır. Bu yaşlarda evlenen ve çocuk sahibi olan gençler bırakın üç dört çocuk sahibi olmayı ikinci çocuk sahibi olma konusunu dahi gözden geçirebilir. Bu politikanın da Aile yılı stratejileriyle ne kadar örtüştüğünü siz takdir edebilirsiniz.

-Geç yaşta çocuk sahibi olmak, özel gereksinimli engelli çocuk sahibi olma riskini en fazla yükselten faktörlerden birisidir. Sağlıklı, verimli, genç nesiller yetiştirmek isterken bazı uygulamalarımız bunun tam aksi yönde sonuçlar verme tehlikesini bünyesinde taşıyor.

-Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının aile birleşimi, ailelerin ayrı yerlerde zorunlu olarak kalmaları vb handikapları da aile yılı dolayısıyla ele alınıp acilen bu politika doğrultusunda uygun değişiklik yapılması gereken başlıklardan birisini oluşturuyor. İstenirse bu başlıklar daha da detaylandırılabilir, öğretmen akademisinin kazanımlarının yanında yol açabileceği, açtığı riskler ile maliyet fayda analizi yapılarak çok geç olmadan değiştirilmeli ya da revize edilmelidir.

-Bu akademi sınavı dolayısıyla LGS sürecindeki sıkıntıları, stresi çeken gençler, aradan üç yıl geçmeden, ondan daha fazla stres ile, hayatlarının en güzel dönemini yaşayacakları üniversite son sınıf zamanlarını kütüphane yurt vb yerlerde ağustos ayından başlayarak soru çözmeye, sınav kitabı almaya, uzlete çekilip günlerce aylarca sınav hazırlığı yaparak geçiriyorlar. Üzerlerinde inanılmaz bir stres. Psikolojik baskı. Kaygı. Ruh halleri tanınamaz hale geliyor. Bu psikoloji ile nasıl iki yıl daha okuyup daha nitelikli öğretmen olabilecekler, inanın bilmiyorum. Umutsuzlar ve bunu değiştirmek elimizde. Ben gördüğümü anlatmakla mükellefim. Belki başka açılardan bakanlar olayın bu yönünü göremiyor olabilirler umudu iyimserliği ile yazarak bir şeyler değişebilir diyorum. Ülke de gençlik de hepimizin. Derdimiz aynı.

-Öğretmen akademisi kaldırılsın demiyorum, varoluş gerekçesi önemli, değerli. Ancak bu, sistemde görev yapan öğretmenleri eğitimden geçirecek, yenilikler, yöntem, teknoloji vd. niteliklerini artıracak bir akademi olarak varlığını gerçekleştirirse daha iyi sonuç verecektir. Öğretmen olmak için bir bariyer, engel, aşılacak bir menzil değil nitelik artırıcı, cazip ve dönüştürücü bir akademi olarak kurulmalı.

Gerek değerli öğrencim Maşallah Oktan (22)ın ölümü dolayısıyla bir kez daha vurgulamak istiyorum ki bu ekonomik şartlarda iki yıl akademi süreci hem devlete hem aileye hem gençlere her açıdan gereksiz bir yük bindiriyor. Dileğim Sayın Bakanımız Yusuf Tekin ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olayın bu yönünü bir kez daha dikkate alarak gözden geçirerek gerekli, önemli revizyonu çok geç olmadan, akademi başlamadan gerçekleştirirler. Ben umutluyum. Bu yazıyı muhataplarına ulaştırabilirseniz bir şeyler değişebilir. Umarım bu köşenin sınırlarında kalmaz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.