YÖRÜKLER ... Anadolunun Gerçek Sahiplerinin Hikayesi..!

YÖRÜK'LERİN DÜĞÜN ADETLERİ İşte Bu adetlerden bazıları;

 

 
 
YÖRÜK'LERİN DÜĞÜN ADETLERİ
 
Anadolunun Gerçek Sahiplerinin Hkayesi..!
 
Yörükler arasında çeşitli düğün törenleri vardır.
 
 İşte Bu adetlerden bazıları; 
 
 
 
Gelin babasının evinden giderken arkasından kovayla su serpilir. Amaç gelinin babasının evinden soğuyup gittiği yere alışmasını sağlamaktır.
 
DÜĞÜN ADETLERİ
Yörükler arasında çeşitli düğün törenleri vardır. Bu adetlerden bazıları şunlardır:
Gelin babasının evinden giderken arkasından kovayla su serpilir. Amaç gelinin babasının evinden soğuyup gittiği yere alışmasını sağlamaktır.
Gelin, oğlan evine geldiğinde, arabada ya da herhangi bir binek hayvanı üzerindeyken gelinin ilk çocuğunun erkek olması dileğiyle kucağına erkek çocuk verilir.
Gelinin üzerine saçı olarak buğday, arpa vb. gibi tahıl atılı. Bundan amaç gittiği yere bereket götürmesini sağlamaktır.
 
 
 
Gelin, damadın evine girmeden önce kayınbaba ve kaynana kapının iki tarafında durarak ellerini yukarıda birleştirirler. Amaç ana babanın sözünden çıkmasını önlemektir.
Gelinin kucağına çocuk verilir. Gelin de çocuğa mendil, şapka, çorap verir.
Geline pamuk ipliği kırdırılır. Bundan amaç gelinin huyunun kırılmasıdır.
Yeşil bir yaprağa yağ ve bal sürülür, gelin bunu kapıya yapıştırır.
Yörük düğünlerinin yapılış biçimi, verilen hediyeler, oynanan oyunlar, gelinin süslenmesi ve giyimi bazı yörük topluluklarında farklı özellikler gösterebilmektedir. Ancak genel olarak yukarıda verdiğimiz düğün adetlerinin ortak olduğu görülür.
ÇEYİZ
Bir eve gerekli olan bütün eşyayı kız evinin getirmesi adettir. Mutfak eşyaları güvey tarafından sağlanır. Oğlan evinden kalın (ağırlık) istemek adet değilse de çok zaman evlenecek oğlan nişanlısına yardım parası gönderir. Çok çeyiz getiren kızın ünü obalarda anılır. Gelin, evinden göçmeden iki gün önce oğlan evine götüreceği çeyizleri ortaya serer. Obadakiler çeyizi gezerler. Dua ederler. Bu dua genellikle şöyledir: “Tatlı geçim, hayırlı zürriyet, Allah güvendirsin”. Çeyiz görülürken kızın ana babası da kutlanır. Çeyiz göstermeye “sergi” de denir.
Kaynak kişilere göre çeyiz adetleri şöyledir: Yörüklerde başlık parası yoktur. Fakat oğlan evi tarafından altın ve bir miktar para taahhüt edilir. Altınları gelin takar, verilen parayla da eşyası alınır. Gelin inerken de kaynana, kayınbaba ve yakın akrabalar indirmelik adı verilen hediyeler verirler. Bunlar altın, koyun, keçi, para gibi hediyelerdir. Bazen alınan başlıkla kıza çeyiz alınır.
Bir kaynak kişi de, başlık yerine oğlan evinden tabanca, tüfek, mal alındığını ayrıca toprak bastı denilen bir tür başlık parası alındığını söylüyor.
 
 
GELİNİN GİYDİRİLMESİ
Kaynak kişiler gelinin şu şekilde giydirildiğini anlatıyorlar:
Gelinin üstünde kırmızı bir elbise, başında ude ve altınlar olur. Başına yaşmak bağlanır. Gelin ata bindirilir. Kardeşlerinden biri atı diğeri de gelinin tutar. Gelinin yüzüne ayrıca yeşil, kırmızı ve beyaz duvak örtülür.
Geline beyaz elbise giydirilir. Başına allık takılır. Geline erkek kardeşi tarafından bekaret kuşağı takılır.
Gelinci geldiğinde gelinin fesine şeş örtülür. Yeşil, kırmızı, kara, sarı yaşmak bağlanır. Gelinin atının kulaklarına mendil, alnına ise ayna bağlanır.
Geline çığa adı verilen allı yeşilli ve kenarları oyalarla süslenen başlık takılır. Beyaz giydirilmez, kutum kumaş kullanılır.
Gelin üzerine entari adı verilen yörüklere özgü bir kıyafet giyer. Başına KEPEZ adı verilen kartal tüyünden yapılmış özel bir başlık takılır. Gelin at üzerinde götürülür.
Geline özel bir duvak takılır. Bu duvak eşarpların bağlanması ve alın kısmına da ayna konulmasıyla oluşturulur. Ayrıca aynanın tepesine soğan konulur.
GELİN GÖÇÜRME ADETLERİ
Bir kaynakta gelin göçürme adetleri şöyle anlatılıyor: Gelinin kapısının önüne ay yıldızlı bir bayrak veya al bir bez asılır. Gelin ata bindirilir. Güveyin evine gelir. Sık sık çocuklar ya da gençler ip çekerek yolu keserler. 
Hediyeler verilerek yol açılır. Gelini güveyin evinin önünde yengeler indirir. Gelin attan inmeden önce güveyin yakın akrabalarından biri gelinin başına üzüm, şeker, arpa vb. şey serper. Kayınbaba çağrılır. Geline attan inip oğlanın evine gitmek için ne hediye istediğini sorar. Kız ne kadar utansa da bir hediye ister. 
Bunlar at, tarla, ziynet vb. olabilir. Oğlanın annesi gelince istediği hediyeyi ne karşılığı alacağını sorar. Kız bir fiyat vererek hediyeyi şahitler önünde satın alır. Gelin attan inip güveyin evine ve gelin odasına girer. Düğün boyunca gelin ve güveyin evleri önünde bir bayrak asılı durur. Gelin attan inip eve girdikten sonra çeyiz içinden ayrılmış eşyalardan bazılarını hediye olarak davetlilere dağıtır. Orada yemek yenir. 
Gelinin indiği ata, çocuklardan birisi hızla atlar ve önceden takılmış olan bir heybe ile iki çevrenin sahibi olur.
 
 
Bir başka kaynakta bu olay “GELİN ATI” olarak adlandırılıyor. Gelin atından iner inmez bir delikanlı ata atlar ve atı çadıra doğru sürer. Çevresindekiler engel olur, çarpışırlar. Sonunda atlı üstün gelip çadıra girerse kendisine bir hediye verilir. Bu hediye mendil, yemeni vb. dir.
Gelin göçürme adetinin bir diğer anlatımı da şöyledir:Gelin alayında herkes gelini inceler. Düğün alayı oyun ve eğlenceler eşliğinde obayı dolaşır. Gelin evine geldiğinde elindeki su dolu testiden güveyin eline döker. Damat bu suyu gelinin başına serper. Gelin güveyin akrabalarından bir erkek tarafından obanın kadınlarına teslim edilir. Gelin eve götürülürken kadınlardan biri gelinin sırtına yastıkla hızla vurur. Gelin yere düşerse ayıplanır.
SAĞDIÇ (GELİN KILAVUZU)
Sağdıç, gelin göçmesi sırasında gelin ata bindikten sonra kurulan atlı düğün alayını yönetir. Gelin evden çıkınca düğün alayı obanın mezarlığına gider. Mezarlık çevresinde bir kez dönülür. Daha sonra çevrede gezilir. Gezinti sırasında çeşitli eğlenceler yapılır. Obanın alanında cirit oynanır. Gelin ve yengeler de bu oyunu seyrederler. Oyun bitince düğün alayı sağdıcın yönlendirmesiyle çadıra doğru yürümeğe başlar.
Güveyin evine yaklaşıldığında gençler gerilmiş bir urganla düğün alayının önünü keserler. Sağdıç hediye verir. Alaya yol verilir. Verilen hediyeler tavuk, mendil, kese vb. şeylerdir. Gelin, güveyin çadırına girdikten sonra güveyin eşyalarından bir şey çalmak adettir. Sağdıç, alay ve düğünün disiplinli geçmesini sağlar. Sağdıçlar genellikle obanın en kabadayısıdır. Sağdıçlar evli erkeklerden seçilir.
 
 
 
DÜĞÜN BAYRAĞI
Düğüne davet edilen her oba bayrak açarak gelir. Her obada bir düğün ve gelin bayrağı bulunur. Obaların getirdiği bayrağa GELİN BAYRAĞI denir. Güveyin çadırına iki bayrak daha çekilir. Bunlara GELİN BAYRAĞI adı verilir. Çadırın sağındaki bayrağa “OĞLAN BAYRAĞI”, solundaki bayrağa “GELİN BAYRAĞI” adı verilir.
Çadırın sağına dikilmiş bayrağın altına bekar ve yetişkin delikanlılar, soluna dikilmiş olan bayrağın altına da evli olanlar gelir. Her iki tarafta bayrakların başına takılmış olan elmalara silahlarıyla nişan alırlar. Elmayı ilk vuran gelinden bir çevre hediye alır.
KINA GECESİ VE MEYDAN CÜMBÜŞÜ
Oyunlar en yoğun olarak kına gecesinde oynanır. Kız evindeki kına yakma şenliğine küçük kına denir. Sadece kadınlar arasında eğlenilir. Oğlan evinde yapılan kınaya büyük kına adı verilir. Büyük kına düğünden bir önceki gün yapılır.
Bir meydanda yakılan ateş etrafında kurulan meydan cümbüşüne bütün köy halkı katılır. Çalgı eşliğinde güreş yapılır. Meydan güreşi adı verilen bu güreşe küçüklerden başlanır. Güreşlerden sonra oyun başlar. Ortaya çıkarılan kişi oynayacağı havayı kendisi seçer. Oyunu bitince topluluktan birisini ortaya çeker. Elindeki kaşığı oynamasını istediği kişinin önüne atar. Oyuna davet edilen kişi oyun oynamak istemez ya da oyun bilmezse yiyecek veya içecek alarak sırasını savar. Gecenin son oyunu en iyi oynayan iki kişi tarafından karşılıklı oynanır. Böylece şenlik kapatılmış olur.
DÖVME CÜMBÜŞÜ
Yörük düğünlerinin belli başlı yiyeceği keşkektir. Buğdayın dövülerek kabuğunun soyulmasıyla elde edilen tanelere dövme veya yarma denir. Dövmeden pişirilen bir tür pilava da keşkek denir.
Dövmelik buğday hafifçe tavlanır, taş dibeğe konur. Ağaçtan yapılan uzun saplı iki tokmakla, iki kişi tarafından karşılıklı olarak dövülür. İki kişiden birisi solsu denen bu tokmağı indirirken diğeri kaldırır. Bu arada sürekli çalgı çalar. Davul tokmakla çalınır ve solsuların inişi kalkışıyla davul arasında uyum vardır. Çalgıcının tokmak hareketine dövücüler bir ayaklarını kaldırırlar, çalgı ve tokmak seslerine ayak ve gövde hareketlerini uydururlar.
 
 
ODUN ALAYI
Kız evine tangavıt gelirken bir grup genç ak şafakta oduna gider. Düğünde kullanılacak odun böylece yardımlaşmayla sağlanır. Kuşluk zamanı odundan dönen gençler köye yaklaşırken silah atarak gelişlerini haber verirler. Silahlı gençler ve çalgıcılar bunları karşılarlar. İlk gelen oduncu grubu odunları kız evine yıkar ve hediyelerini alma hakkını kazanır. Oduncularla karşılayıcıların karşılaştığı yerde bir cümbüş kurulur. Ayrıca yarışma yapılır.
PEZİK KAPMA
Pezik kapma adı verilen yarışma, kız anasının bir bazlama içine sürdüğü pekmezi sıkma haline getirmesiyle başlar. Bir genç elindeki pezik sıkmasını oyunculara göstererek kaçmaya başlar. Diğer oyuncular da kovalarlar. Sıkmayı kapan bunu arkadaşlarına paylaştırır. Bu kovalamaca bir cümbüş haline gelir. Kovalamaca sırasında çalgı çalar.
ı. GERDEK
Gelinin getirildiği günün akşamı arkadaşları güveye törenle elbise giydirirler. Fakat güveyin giydiği elbisenin hiçbir düğmesi iliklenmez. Düğmelerin iliklenmesinin temas kudretini bağladığına inanılır. Güveyi yaşlı bir adamın evine götürülür. Güveyle sohbet edilir. Güvey izin almadan yerinden kalkamaz, gülemez ve söz söyleyemez. Güveye gerdekle ilgili bilgiler verilir. Yatsı namazından önce güveyi arkadaşları evine götürür. Güvey kapının önünde düğünde bayrak taşıyan bayraktarla, yenge alayı tarafından karşılanır. Evin giriş kapısı önünde hoca dua okuduktan sonra arkadaşları damadın sırtına yumruk vurarak damadı eve sokarlar. Evde bayraktar ve yengeden başka kimse kalmaz. Ertesi gün kızın yatak çarşafı meydana konularak herkese gösterilir. Cuma günü yapılan bu törenin adına “BAŞ BAĞLAMA” günü denir.
KEKİL GÜNÜ
Düğünün ertesi günü yapılan PAÇA adeti yörüklerde Cumartesi günü yapılır ve buna KEKİL adı verilir. Kekil günü yalnız kadınların günüdür. O gün başka obalardan da bir çok kadın gelir ve akşama kadar türküler söylenerek tefler çalınır. Kekil bayramı kutlanır. Bu bayram gelinlerin son gelinlik bayramıdır. Düğünde kesilen davarların kelleleri pişer. Kekil gününe ÇARŞAF GÜNÜ de denir.
YÖRÜKLERDE DOĞUM ADETLERİ
-Yörükler, erkek çocuk ocak başında doğarsa şanlı olacağına, davar başında doğarsa kutlu olacağına, odun toplarken doğarsa yiğit olacağına inanılır.
-Yörüklerde, erkek çocuk obanın alevi, kız çocuk evin közüdür, sözü yaygındır.
-Çocuk doğunca tuzlanır, mersin yapraklarına sarılır. Tombulak kökü döğülerek toz haline getirilir. Kırk gün tombulak tozu katılmış suyla yıkanır.
-Çocuk kırk günlük olunca vücuduna bal sürülür. Ak toprak tozu serpilerek kundaklanır.
-Diş çıkaran çocuk için buğday kaynatılır, süt dağıtılır.
 
 
VII. YÖRÜKLERDE ÖLÜM ADETLERİ
-Ölünün yıkandığı gece bir ateş yakılır.
-Ölü gömüldükten sonra ziyafet verilir.
-Ölünün canı için yedi gün çörek dağıtılır. Helva dökülür.
-Cenaze suyunun kaynatıldığı kazanın ateşi söndürülmez.
-Ölü çıkan eve ertesi gün ekmek ve yemek göndermek adettir.
-Hastanın öleceğine inanılırsa eline ayağına kına yakılır.
-Ölünün giysileri fakirlere dağıtılır.
-Cenaze suyunun alındığı su kabının (kevki) ağzı bıçakla açılmaz taşla kırılır.
-Mezarın başına kırmızı bayrak takılır.
VIII. YÖRÜKLERDE AD KOYMA
Yörüklerde, yeni doğmuş çocuğa büyükanne veya büyükbaba ad koyar. Genellikle konulan adın atalardan, dedelerden kalma olmasına dikkat edilir.
Yörüklerde lakap takma yaygındır. Eski yıllarda erkek çocuk doğunca davar kesilip konu komşu çağrılarak yenilip içilerek ad konurmuş.
IX. YÖRÜKLERDE ASKERE YOLCU ETME ADETLERİ
Yörükler, askerliğini yapmamış insanı yarım sayar. Askerlik bir okul olarak nitelenir. Askere gönderme başlı başına bir olaydır.
Askere gidecek delikanlı askere gitmeden onbeş yirmi gün önce bütün işlerden el çektirilir, dinlenip gezer. Askere gideceği günden bir iki gün önce hısım akraba, dostlarla helallaşılır. Son gün köyden askere gidecek tüm tertip toplanır. Durumu iyi olanlar ziyafet verirler. Durumu zayıf olanların harçlıkları toplanır.
 
 
 
Askere giden delikanlıya bir lokma ısırtılır, ısırtılan lokmanın yarısı kısmetini geri çekip getirmesi için saklanır. Bundan amaç askerin sağ salim evine gelmesidir.
Yörükler, askere giden delikanlıya kına yakarlar. İnanışa göre; koçlara kına Allah’a kurban etmek için, kızların saçına kına kocalarına kurban etmek için, askere giden delikanlıların eline kına vatana kurban etmek için yakılır.
 
derleyen; Müjdat GÖKÇE

Kültür Sanat Haberleri

Ertuğrul Aslan Niğde’nin adını tiyatro ve ekranlarda duyuruyor
Atık kumaşlar maskot oldu
Mevlana, 752. Vuslat Yılında Kasımpaşa Mevlevihanesi’nde Anıldı
Adile Naşit vefatının 38. yılında Beyoğlu’nda anıldı
Yeşilçam’a damga vuran unutulmaz müzisyen hayatını kaybetti