Yılanın İntikamı

A.Cenap Kendi

Dünyada bazı olaylarla karşılaşıyoruz ki inanılmaz gibi. Mantık dışı bir görünüm arz eder ama tamamen gerçektir.

Aşağıda okuyacaklarınızı bize Konya’nın tanınmış simalarından Mevlüt Boyalı aktarmıştır. Bu zat halen hayattadır. Konya’nın Karaköyük Mahallesinde oturmaktadır. Halen seksen yaşlarındadır. Olay 1935 yıllarında cereyan etmiş. Mevlüt Boyalı’ya da o tarihlerde sağ olan annesi Fatma Hanım nakletmiş.

 

****

Yıl 1935. Karaköyük, o tarihte köy statüsündedir. Fatma Hanım altı izbe üstü üç oda bir mabeyin tabir edilen kerpiçten yığma bir evde ailece oturmaktadır.

İzbe tabir edilen binanın altındaki mahal, serin, sıcağı soğuğa karşı ılımlı olduğundan ve o tarihlerde de buzdolabı bulunmadığından evin yiyecek, içecek, peynir, yağ gibi şeyler burada muhafaza edilmektedir. Hülasa izbe tabir edilen bu mahal, o zamanın imkânlarında soğuk hava deposu gibi kullanılmaktadır.

Fatma Hanım, evin fazla eşyalarını da gerektiğinde kullanılmak üzere burada muhafaza etmektedir. Bu cümleden olarak orta boy bir kamış sepeti duvarda çakılı bir çiviye asar, içine de bir miktar koyun yünü varmış, lazım olur diye sepetin içine koyar.

Aradan geçen bir zaman sonra sepet lazım olur, içindeki yünü yere bırakır. Sepeti alıp dışarı çıkar. Birkaç saat sonra işi icabı tekrar izbeye girdiğinde çok feci ve korkunç bir manzara ile karşılaşır. Boyu üç metre kadar olan azılı bir yılan azı ile duvar dibindeki sıralı testilerin kapaklarını yere düşürüp içi su dolu testilerin içine ağzında çıkardığı zehirleri bırakmaktadır.

Fatma Hanım, bu korkunç manzaraya anında müdahale eder. Yılan kaçar. Lakin olayın nedenini araştırmaya başlar Fatma Hanım. Hemen aklına yere bıraktığı ‘Yün’ gelir. Eline alıp bakar ki, ‘Yün’ün içinde yılanın yavruları canlı olarak durmaktadır. Hatasını anlayan Fatma Hanım, hemen yerdeki Yün’ü alır tekrar sepete yerleştirir. Yuvayı eski haline getirip duvardaki çiviye asar.. Ve İzbeyi takibe alır. Ana yılan saklandığı delikten çıkar ve teker teker testilere sarılıp olanca kuvveti ile kendini sıkar ve testileri teker teker patlatır. Yılanca, yılan gördüğü insanı manzara karşısında suların içilmesine meydan vermemek üzere zehirli suları yere akıtır ve imha eder.

İşte sayın okuyucu, size ibret verici bir olay. İnsanoğlunun merhametinden nedamet duyan bir yılanın dramıdır bu…

İnanılmaz gibidir. Tamamen gerçektir ve yaşanmıştır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.