Yakında bileceksiniz…

Fahri Kubilay

Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz”. Tekasür süresi 1-2

"Çoğaltma yarışı" diye çevirdiğimiz 1. âyetteki "tekâsür" kelimesi, bu sûre bağlamında özellikle "yüksek bir amaç gütmeden, nedenine niçin’ine bakma­dan mal, evlât, yardımcı ve hizmetçi gibi her devrin telakkisine göre çokluğuyla övünülen şeyleri büyük bir tutkuyla durmadan çoğaltma yarışına girişmek, mane­vî ve ahlâkî sorumluluğunu düşünmeden alabildiğine kazanma hırsına kendini kaptırmak"  olarak  tefsir ediliyor.  ( Diyanet Tefsiri)

Öyleyse ey insanlar, dünyalıklar konusunda bu çoğalma derdi ve bu büyüme arzusu sizi o kadar oyaladı ki, ekonomik güce ulaşma tutkusu gözlerinizi o kadar kör etti ki, sizin için ondan çok değerli şeylerden alıkoydu, gafil hale getirdi.

Bu çoğalma derdi gecenize gündüzünüze öyle bir musâllat oldu ki, bir an durup düşünecek, durumunuzu değerlendirip Allah yoluna girecek zamanınız kalmadı.

Sanki burada anlatılan bizler değil de başkalarıymış gibi hep mal, mülk peşinde koşturuyoruz. Hep dünyalıklar konusunda yarışıyoruz. Aman daha çok malım olsun, aman daha çok  dolarım olsun ,daha çok dükkan, ev, araba, arsa, daha çok şan, şöhret, alkış, koltuk, makam, daha iyi model, daha güzel sofra adına yarışıyoruz.

 Sanki bugün Müslümanların derdi sanki çoğalma . Herkes biraz daha büyüme derdinde.            Maalesef bugün Müslümanlar tüm bu âyetleri diskalifiye edercesine pâra, kazanma, daha fazla büyüme, daha fazla şişme esasına dayalı bir hayat programı gerçekleştirmenin hesabı içine düşmektedirler. Gerçekten hangi vahiy biriminin, hangi âyet grubunun, hangi peygamber modelinin Müslümanlara bu hayat felsefesini empoze ettiğini anlamak mümkün değildir.

Bakıyoruz bugün hemen hemen Müslümanların hepsi, hacısı, hocası da dahil olmak üzere geceli gündüzlü daha fazla kazanmak, daha fazla büyümek, daha büyük ekonomik güce erişmenin hesabı içinde çırpınmaktadırlar. İşin garibi ve anlaşılmaz yönü de, Müslümanlar bunu din adına yaptıklarını söyleyebilmektedirler. Efendim Müslüman zengin olmalıdır. Bugün bizlerin zengin olma hedefimiz, büyüme isteğimiz, daha fazla ekonomik güce ulaşma programımız daha iyi, daha faziletli Müslüman olmak içindir. Daha Müslümanca bir hayata ulaşmak içindir. Zenginleşirsek daha iyi Müslüman olacağımıza inancımızdan ötürü bunu yapıyoruz, diyerek Allah’a akıl vermeye, Allah’a yol göstermeye, Rasulullah’ı şartlandırmaya çalışıyorlar.

            Evet dünya, dünyalıklarda çokluk derdi sizi o kadar oyaladı ki, sizler dininizin temel kaynaklarıyla tanışma imkânı bulamadınız. Kitabı ve sünneti tanıma imkânı bulamadığınız için de hevâ ve heveslerinizin peşine takıldınız. Hevâ ve heveslerinizi vahiy yerine ikâme ettiniz. 

            “Ademoğlu hep, “malım, mülküm, malım mülküm” der. Halbuki senin malın; yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya sadaka olarak verip de onayladığından başkası değildir.”(Müslim 2958 Numaralı hadis)

Yarın anlayacaksınız bu çokluğuyla övündüğünüz ve uğrunda Allah’a kulluğu terk ettiğiniz mallarınızın ve çocuklarınızın sizi kurtaramadıklarını. Rabbinizin huzuruna yalnız, yapayalnız geleceksiniz. Yalnız olarak hesaba çekileceksiniz. Ağalar yalnız, paşalar, müdürler, amirler, krallar, kraliçeler, zenginler, servet sahipleri yalnız, herkes yalnız olarak Allah’ın huzuruna gelecek.

Kaynak :  Besairul   Kuran  ( Ali Küçü)Tekasür Süresi Tefsirinden.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.