Üstad'ın ardından

Hasan Ukdem

Şirinhanım Çeşmesi bengisu

Günaydını nar çiçeğinde ışıl ışıl

İstanbul Caddesi geçiyor adımlardan

Konya'm kadar göz alıcı

Nilgün'ün dağlarına kar yağsa da

Takkeli Dağ'dan sesleniyor Feyzi Halıcı

Fani bir dünyada yaşıyoruz ve doğan herkes ölüyor. Konya'mızın en büyük şairlerinden, Selçukya'nın sesi, değerli üstat Feyzi Halıcı 9 ekim pazartesi günü vefat etti, haberini alınca tabi ki çok üzüldüm. Kendisiyle 90'lı yılların başında bir radyo programı vesilesiyle, sevgili Hidayet Çakır tanıştırmıştı beni. İki saat Konya'yı, Mevlana'yı, Selçuklu'yu anlatmıştı da iki dakika gibi geçivermişti zaman. Akıcı konuşması, harika hafızası ve derin bilgisiyle mest etmişti bizi ve dinleyicileri. Daha sonra üç dört kez daha baş başa görüşmelerimiz oldu.  Benim şiirlerimi okudu, bana şiir hakkında nasihatler verdi. "Bu toprağın şiirini yaz Hasan'ım, Selçukya'nın şiirini yaz."   dedi. Selçukya'lı Güzel şiirimi yazıp kendisine okuduğum zamanki beğenisi ve Sev Mesala şiirime gösterdiği ilgi ve övgü gönlümde bir altın madalya gibi hala durur. Hele ki o Konyalı birçok şair yazar abilerin önünde "Şiir elimi sana veriyorum" sözü... O yıllarda bir çok şiirimi de Türkiye'de yayın hayatını aralıksız, en uzun süre devam ettiren dergisi Çağrı'da yayınlamıştı.

Feyzi Halıcı'nın Konya'ya olan aşkı tarif edilemezdi, bu yüzden de bu şehre çok şey kattı. Müthiş projeler üretti. Şimdi Seyit Küçükbeziirci'nin başkanlığını yaptığı, Konya Kültür Ve Turizm Derneği'nde : Aşıklar bayramı, cirit, gül festivali, yemek festivali, uluslar arası şiir şölenleri ve Kur'an tilavetleri gibi birçok alanda Konya'yı dünyaya taşıyan etkinliklere imza attı. Konya'nın değerlerini ortaya çıkarmakta çok mahirdi gerçekten. Mevlana Şeb-i Arus törenleri onunla bütün Türkiye'ye ve bütün dünyaya tanıtıldı. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Bir başkent, daima başkentir" sözü, sanki Feyzi Halıcı'da hayat buluyor, Konya O'nun şiirinde, düşüncesinde ve hayatında başkent olma özelliğini devam ettiriyordu.

 1924 yılında Konya'da doğdu. İÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nü bitirdi (1950) . Mesleğini yapmadı. Uzun yıllar doğduğu kent olan Konya'da ticaretle uğraştı. Burada Çağrı adlı bir sanat dergisi çıkardı. Konya senatörü seçildi (1968) . Fezai mahlasıyla Yedigün ve Çınaraltı dergilerinde aşık tarzı şiirler yazdı. Çeşitli şiir antolojileri hazırladı. Kısaca böyle tanıtabileceğimiz üstadın yüz civarında kitabı olduğunu da belirtmemiz yanlış olmaz sanırım. 

Feyzi Halıcı'nın aksiyon adamı olduğunu yazdık ama, üstat her şeyden önce çok güçlü bir şairdi. Şiirlerinde kendine özgü üslubu, sesi ve duyarlığı her mısrasında öne çıkar okuyanı bambaşka bir dünyaya götürür. Konya'nın her taşı, her çeşmesi her binası onun şiirinde yeniden inşa edilir adeta. Mevlana Türbesi, Şirinhanım Çeşmesi,  İstanbul Caddesi, Takkeli Dağ mısra olur, şiir olur ve sonsuzluğa kanat çırpar onun kaleminden. 

 

Şimdi burada durup günümüz Konyalısına ve gençliğine seslenmek istiyorum. Sevgili hemsehrilerim ve gençler, Feyzi Halıcı'yı tanıyın, kitaplarını okuyun, şiirlerini ezberleyin. Göreceksiniz ki gönül dünyanız genişleyecek, yaşadığınız şehir gözünüzde bir masal diyarına dönecek. Hatta hayatınız başka bir anlam kazanacak. Mevlana gerçek değerini bulacak, Meram Bağları yeniden yeşerecek, Sille bir eski zamanın kapısından sizleri içeri alacak... Ve göreceksiniz ki bir şehir ancak bu kadar sevilir, bir şehre ancak bu kadar hizmet edilir. Sizin gönlünüzdeki sevda da mutlaka o yönde bir yola sevk edilecektir.

Yazımın sonunda üstada Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Konya'ya baş sağlığı diliyorum. Ve en sevdiğim şiirlerinden biri olan Ayrılık Üzerine Ağıt şiirini sizlere sunuyorum.

Sevdadır, çevre yanımda

Bir nice nöbet tutmuştur

Kar yağmıştır o dağlara

Nilgün beni unutmuştur

 

Hüznüm o, sevincim o'ydu

Doğan günüm, gecem o'ydu

Yıllardır düşüncem o'ydu

Hayatta güvencem o'ydu

Artık daldan uçan kuştur

Kar yağmıştır o dağlara 

Nilgün beni unutmuştur

 

 

O'ydu ufkumda altın iz

Kaldım yollarda çaresiz

Ne yapayım, ne dersiniz?

Aşk gözümde tüten deniz

Ne çare ki buz tutmuştur

Kar yağmıştır o dağlara 

Nilgün beni unutmuştur

 

 

Gönlümde dert dilim dilim

Aşkım tanımıyor iklim

Dostlar kendimde değilim

Gitti hayatım, sevgilim

Gayrı ne söylesem boştur;

Kar yağmıştır o dağlara 

Nilgün beni unutmuştur

Feyzi Halıcı

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.