Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Türkiye’de bir askerî darbe tehdidinin yeniden gündemde olduğunu yazdı. Geçtiğimiz günlerde yayımladığı “Türkiye’de bir darbe hazırlığı mı var?” başlıklı yazısının ardından bu kez “Darbe hazırlığı mı var? (2)” başlığıyla bir kez daha dikkat çekici uyarılarda bulundu.
Kaplan, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde bazı teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek kılıç çatmalarını darbe zihniyetinin işareti olarak yorumladı. Bu subayların orduyla ilişiklerinin “derhal kesilmesi” gerektiğini vurguladı.
"Ordu içindeki FETÖ oranı 15 Temmuz’dan daha fazla!"
Kaplan, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen bir operasyonla ilgili yapılan resmî açıklamaya dikkat çekerek, çarpıcı bir veriyi gündeme taşıdı:
El'an ordu içindeki FETÖ’cü oranı, 15 Temmuz’da darbeye destek veren FETÖ’cü oranından daha fazladır.
Bu açıklamayı "çok ürpertici" olarak nitelendiren yazar, bunun yeni bir fiilî darbe tehlikesine işaret ettiğini öne sürdü.
“Türkiye her tür darbeye açık”
Kaplan, yalnızca askerî değil, iktisadî ve zihnî darbeler konusunda da alarm veriyor:
Bu ülke her zaman darbeye açık bir ülke. Askerî darbe de olabilir bu, iktisadî darbe de, kültürel / ideolojik çökertme operasyonu da.
“En büyük darbeyi biz kendimize yaptık”
Yazısında eğitim sistemine ve gençliğe de değinen Kaplan, asıl darbenin kendi değerlerini inkâr eden kuşaklar yetiştirerek vurulduğunu savundu:
Ülkenin en iyi üniversitelerinde ülkenin kültürünü, değerlerini, medeniyet ruhunu inkâr eden kuşaklar yetiştirerek en büyük darbeyi yaptık biz kendimize.
Dört çarpıcı tarihî tespit
Kaplan yazısını şu çarpıcı cümlelerle tamamladı:
Sultan Abdülhamid’in açtığı okullardan yetişen birinci kuşak, Abdülhamid’i tahttan indirdi.
İkinci kuşak, Osmanlı’yı tarihten sildi.
28 Şubat’tan sonra yetişen birinci kuşak Türkiye’yi terk ediyor.
İkinci kuşak ise İslam’ı terk ediyor.
"Gençlerini kaybeden, geleceğini kaybeder"
Kaplan, Türkiye’nin önünde sadece askerî değil, zihnî darbe tehdidinin de olduğunu belirterek, şu çağrıyı yaptı:
Günü kurtaracak çerçöp işlerle uğraşmak yerine, geleceği kuracak uzun soluklu büyük işler yapmanın yolları araştırılmalı.