Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin düzenlediği "Yazarın Aynası" etkinlik serisi, bu hafta Gazeteci-Şair-Yazar M. Ali Köseoğlu'nu konuk etti. Şubenin önceki başkanlarından olan Köseoğlu, merakla beklenen son eseri "Araf’ta Yahut Arasta" üzerine kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdi.
TYB Konya Şubesi D. Mehmet Doğan Kütüphanesi’ndeki programa, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Prof. Dr. Ahmet Alkan’ın yanı sıra yoğun bir edebiyatsever katılımı oldu. Ahmet Demirel’in yönettiği programda, M. Ali Köseoğlu eserinin ismi ve temaları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kitabın İsmi: Araf mı, Arasta mı?
Yazar Köseoğlu, kitabın isminin ortaya çıkış serüvenini anlatarak sözlerine başladı. Eserin adının, yazım süreci tamamlanıp hikâyenin bütünlüğü ortaya çıktıktan sonra netleştiğini belirten yazar, "Arasta’yı tanımlarken kullandığım cümleler beni yönlendirdi. Arasta'nın aslında Araf'ta bir yer olabileceği hissi doğdu. Bu fikirle 'Araf’ta Yahut Arasta’ ismiyle eser kitaplaştı," dedi. Köseoğlu, eseri "Bugünden düne uzandığınız, oradan da yarına seslendiğiniz bir eser" olarak tanımladı.
Muğla’yı Yazmak Aslında Konya’yı Yazmaktır
Konyalı bir yazar olarak Muğla’yı yazma deneyimi sorulduğunda M. Ali Köseoğlu, iki şehir arasındaki köklü kültürel bağı şu sözlerle özetledi:
"İnsanlar bulundukları her yerde doğdukları şehri temsil eder. Muğla'yı yazdığınız zaman dahi, Muğla'nın hikayesi Menteşeoğulları, Şahidi Mevlevihanesi ve Konya’dan göçen Hacı Kadı ailesi gibi bağlarla Konya’ya bağlanır. Birkaç kez söyledim: Konya dışında nereyi yazarsanız yazın, yine Konya’yı yazıyorsunuz, yine Konya’ya yazıyorsunuz."
Gerçeklik ve Kurgu: Toplumsal Belleğin Hikayesi
Eserin kurgusundaki gerçeklik ve hayalin iç içe geçtiği noktaları açıklayan Köseoğlu, hikâyenin bir "toplumsal bellek" taşıdığını vurguladı. Yazar, kitaptaki ana karakterler; Profesör Tarık, Gazeteci Necat ve Alpar’ın gerçek hayattan gözlemlediği karakterler olduğunu; ancak hadiselere katkılarının tamamen kurgu olduğunu belirtti. Kitapta geçen yaklaşık 55 ismin çoğunun ise dünün ve bugünün Muğla’sından gerçek karakterler olduğunu, ancak "gerçeği sarsmayacak hayallere de imkân tanındığını" ifade etti.
Fabrika Ayarlarına Dönüş: Geleneğin Sağlam Duvarı
Modern zamanlarda köklere ve geleneğe işaret etmenin önemine değinen M. Ali Köseoğlu, Dede Korkut’a yapılan atıfları da bu çerçevede ele aldı:
Özdeğerler: "Kitaba Dede Korkut'tan alıntıyla başlamamızın nedeni, ‘fabrika ayarlarını gösterme çabası’ olarak görülebilir."
Bağlantı Noktaları: Türküler ve Dede Korkut’un, modernleşme sürecinde dahi kimliğimizi yeniden bulabileceğimiz ortak değerler olduğunu söyledi.
İlerlemeye Destek: Köseoğlu, "Geleneğe yaslanmak, bizi geriye düşürmez. Aksine, ilerleyebilmemiz için sırtımızı dayayabileceğimiz sağlam bir duvara ihtiyacımız vardır," ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Vefa Dolu Kapanış
Program sonunda TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, konuşmacı M. Ali Köseoğlu’na hem Konya kültür hayatına hem de aktif gazetecilikteki rolüne değinen vefa dolu bir teşekkür konuşması yaptı. Ahmet Köseoğlu, yazarın aktif gazetecilikten ayrılmasıyla kültüre yaslanan gazetecilik makamının boş kaldığını ve onun “gerçek şehirlerin ruhunu” eserlerinde aradığını söyledi. Konuşmaların ardından M. Ali Köseoğlu’na katılım belgesi takdim edildi.
Söyleşi, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.