Bülent Yıldırım, dondurulmuş gıdaların üretim süreçlerine dikkat çekerek, ürünlerin tarladan hasat edildikten sonra en fazla 2 saat içinde fabrikaya ulaştığını ve hızla yıkanıp eksi 40 derecede dondurulduğunu belirtti. Bu sürecin mikroorganizma faaliyetlerini tamamen durdurduğunu söyleyen Yıldırım, evde yapılan dondurma işleminden çok daha etkili olduğunu ifade etti. Yıldırım, "Bizde taze olarak ham madde 2 saat içinde fabrikaya geliyor... Aslında tarladan sofraya en taze ürünü sunuyoruz," diyerek dondurulmuş ürünlerin manavda günlerce beklemiş ürünlerden bile daha taze olduğunu iddia etti.
Katkı Maddesi Yok: Sadece Su Kullanılıyor
Günümüzün sağlıklı beslenme trendlerinde dondurulmuş ürünlerin üst sıralara yükseldiğini belirten Yıldırım, tüketicilere gönül rahatlığıyla tüketim önerisinde bulundu. "Dondurulmuş gıdada inanın biz de ev kadınlarının sadece evde yıkamada kullandıkları suyu kullanıyoruz. Başka hiçbir şekilde ürünlerimizde katkı malzemesi, koruyucu olmuyor," dedi. Ayrıca, dondurulmuş gıdalarda aralıksız olarak pestisit kalıntısı kontrolleri yapıldığını ve her gelen ham maddenin sıkı kontrolden geçtiğini ekledi.
Sektörün İhracat Potansiyeli Yüksek
Türkiye'nin dondurulmuş gıda tüketiminde kat etmesi gereken çok yol olduğunu vurgulayan Yıldırım, kişi başı 7 kg olan tüketimin, Avrupa'daki 40 kg ve ABD'deki 70 kg seviyelerine ulaşmasının sektör için büyük bir potansiyel barındırdığını dile getirdi. Sektörün bu potansiyeli ihracat alanında da gösterdiğini aktaran Yıldırım, doğru planlama ve maliyetlenme ile ihracatın çok daha iyi seviyelere çekilebileceği bilgisini verdi. Yıldırım, pratiklik ve aynı kalitede ürün sunma kolaylığı (özellikle zincir işletmeler için) nedeniyle dondurulmuş gıdanın geleceğinin parlak olduğunu ifade etti.