ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaçak sigaranın en önemli pazarlayıcısının terör örgütü PKK olduğunu belirterek, "Herkes topyekun bir mücadele içerisinde oldu. 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde kaçak sigaranın payı yüzde 20'den yüzde 6'ya düştü." dedi.
Soylu, Grand Ankara Oteli'nde düzenlenen "Türk İdare Dergisi'nin 90. Yılı" Sempozyumu'ndaki konuşmasına, "Dün bir şehit cenazesine katıldım. Melek yüzlü, yakışıklı, bakmaya kıyamayacağınız iki vatan evladımızı uğurladık. Buradan çıktıktan sonra da yine Diyarbakır'da bir başka kahramanımızın, aslanımızın cenazesine gideceğiz." diyerek başladı.
İstanbul'daki şehitlerin herkesin yüreğini yakan, aslında bir mahalleye değil yüreklere çakılan helikopterde kaybedilen askerler olduğunu vurgulayan Soylu, diğer şehidin de dün Batman'da terör örgütü mensubunu evde sıkıştırırken haince bir kurşunla şehit olduğunu söyledi.
Soylu, "Şunu herkes, aziz milletimiz, dostlarımız, bizi sevenler, bu millet için dua edenler veya bizi dışarıdan izleyenler, hainler, fitneciler, herkes ama herkes iyi bilsin; o evlatlar, aslanlar, kahramanlar dünyada sadece bizde var." dedi.
"Onları sadece bu topraklardaki anne babalar yetiştirir, onları sadece bu topraklardaki göğsü imanlı, eli vicdanlı, metanet sahibi, vatanına, bayrağına aşık anne babalar yetiştirir." ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:
"Bu acıya ancak bu büyük millet dayanır, bu fedakarlığı ancak bu büyük millet yapar. Onlar bizim en büyük hazinemizdir, gururumuzdur ve güvencemizdir. Biz, o şehitlere şahidiz ki onlar bu devlete ve millete hakkıyla hizmet ettiler. Üzerlerine aldıkları emaneti canları pahasına muhafaza ettiler. Açık söyleyeyim, biz onların haklarını ödemeye muktedir değiliz, helalliklerine ve rızalarına talibiz."
- "Karakteri güçlü bir coğrafyada yaşıyoruz"
İçişleri Bakanlığında görev yaptığı sürede terörle, uyuşturucuyla ve trafikle ciddi bir mücadele içinde bulunduklarına değinen Soylu, Suriye kaynaklı göçü yönettiklerini, bir yandan da bakanlığın yönetim anlayışını, teknolojik ve dijital altyapısını yeniden ele aldıklarını anlattı.
Soylu, Bakanlıkta bir hazinenin kapağını açmaya çalıştıklarına işaret ederek, "O hazine, köklü devlet geleneğimiz, büyük bir kurumsal hafıza, yaşanılan her olaya ve probleme ilişkin tecrübelerimiz, devlet reflekslerimiz, aklımız, 2 bin 200 yıldır daima bir devlete sahip olma alışkanlığımız...Bizde bunların hepsinden, başka ülkelerde olmadığı kadar bolca vardır ve bu bana sorarsanız çok ama çok önemli bir hazinedir." değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, bugün karanlık bir zihniyetin sadece terör gözlüğüyle bakılmasını istediği Cizre'nin, Binbir Gece Masalları'nda, İbn-i Battuta'nın, Evliya Çelebi'nin, Katip Çelebi'nin notlarında, yerli yabancı birçok gezginin seyahatnamelerinde anlatıldığını da aktardı.
"Biz geleneği, refleksleri ve karakteri güçlü bir coğrafyada yaşıyoruz" diyen Soylu, şunları söyledi:
"Hemen altımızda Amerika'nın ve diğer ülkelerin de talebiyle bu coğrafyanın dününü, bugününü ve yarınını alt üst etmeye çalışabilecek gelişmeler oluşturmaya çalıştılar. Birden refleks verdik. Bu refleks sadece bugün oluşan bir refleks değildir. Bir taraftan Irak'ın kuzeyinde hemen bir yapı oluşturmaya çalışanlar, diğer taraftan Afrin merkezli bir yapı oluşturup bu coğrafyada bizi bir noktaya hapsetmeye, hareket kabiliyetimizi daraltmaya, adım atmamızı ve etrafımızdaki coğrafyayla ilişkilerimizi kısıtlamaya çalışanlara karşı hemen ciddi bir refleks verilmiştir. İşte bu yüzyıllardır gelişen büyük bir medeniyetin en önemli numunesidir."
- "Neden göçü yönetiyoruz da engellemiyoruz?"
Bakan Soylu, devlet geleneği hazinesinin önemine işaret ederek, "Burada yaşanmışlıklar, tecrübe ve en önemlisi kendimize ait bir özgüvenimiz vardır. Yakın zamana kadar bizim elimizden almaya çalıştıkları şey işte tam da bu özgüvendir." dedi.
Bugün Türkiye'nin göçü yönettiğini vurgulayan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Neden göçü yönetiyoruz da engellemiyoruz? Neden başkaları gibi botları batırmıyor, insanları Yunan sınırında olduğu gibi çırılçıplak soyup, dövüp, botlara koyup o soğukta Meriç nehrine bırakmıyoruz? Çünkü İkinci Murat zamanında Avrupa'da zulümden kaçıp Edirne'ye yerleşen Hahambaşı Sarfati, Avrupa'daki cemaatlere yazdığı o ünlü mektubunda der ki 'Türkiye'nin yolu, hayat yoludur. Siz beni dinlerseniz tembellik etmeyiniz ve Türkiye'ye geliniz'. Bizim böyle bir mektuba ilham verecek bir insanlık anlayışımız daim olmuştur.
Bugünkü göçü de attığımız adımları da politikalarımızı da biz aynı anlayışla yönetiyoruz. Biz bugün insansız hava araçları üretiyoruz. Bize uzun zamandır böyle bir şey yapmayı hayal bile ettirmediler. Devlet hafızamız, bize bugün uğraştığımız her problemle ilgili ipuçları ve formüller sunmaktadır."
Bugün 90'ıncı yaşı kutlanılan Türk İdare Dergisi'nin, böyle bir devlet hafızasını kayıt altına aldığını belirten Soylu, derginin bakanlıkça "hakemli dergi" olarak çıkarılmaya devam ettiğini, derginin 486'ncı sayısına ulaştığını kaydetti.
Soylu, Türk İdare Dergisi'nin önemli bir proje olarak bugüne kadar yayınlanmış içerik ve kelime araması yapılabilecek şekilde dijital ortama aktarıldığını söyledi.
Derginin hakemli bir dergi olmasının, özellikle saygınlığını ve Türk idare hayatına olan katkısını da arttırdığını belirten Soylu, ileriki süreçte bu birikimin akademik hayata ve stratejik akla ciddi katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.
- "Kaçak sigaranın payı yüzde 6'ya düştü"
Kaçak sigaranın, Türkiye'de sigara piyasasında satılma payının yüzde 20 olduğunu bildiren Soylu, "Kaçak sigaranın en önemli pazarlayıcısı, terör örgütü PKK'dır. Herkes topyekun bir mücadele içerisinde oldu, kaçak sigaranın payı 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yüzde 20'den yüzde 6'ya düştü." dedi.
Soylu, ayrıca 2015'te sadece Yunanistan'a, adalara geçen her 100 geçişten ancak 10'unu yakalayabildiklerini anımsatarak, bu rakamın şimdi 55 olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin hedefinin büyüme ve gelişme olduğunu vurgulayan Soylu, "Dünyada gelişmemizi, büyümemizi, zenginleşmemizi, özgürleşmemizi, daha fazla demokratik olmamızı istemeyenler muhakkak olacaklar. Rahat olmamızı, hedeflerimizi ortaya koymamızı bir şekilde istemeyeceklerdir. Onun için başımıza musibetler getirmeye çalışacaklardır." diye konuştu.