Köyler boşalıyor, şehirler kalabalıklaşıyor. Tarımsal istihdamın azalması sadece ekonomik değil, sosyal ve psikolojik bir sorundur.
Kırsaldan kente göç, yalnızca bir demografik hareket değil; aynı zamanda tarımın ve toplumun ruh sağlığının göstergesidir. Bir tarım ekonomisti olarak rakamları okuduğumda, tarımsal istihdamdaki düşüşün üretim zincirini sarstığını görüyorum. Sosyolog olarak bakınca, kırsal toplulukların çözülmesi kültürel ve toplumsal bağların kaybına işaret ediyor. Psikolojik danışman olarak eklerim: İnsanlar köylerini terk ettikçe aidiyet duygusu zayıflıyor ve kentlerde sosyal baskı artıyor. Felsefi açıdan ise, toprağın terk edilmesi, insanın doğa ile kurduğu kadim bağı zayıflatıyor.
Tarımsal İstihdamın Önemi
Tarım, milyonlarca kişinin geçim kaynağıdır. Ancak teknolojik dönüşüm, düşük fiyat politikaları ve gençlerin ilgisizliği nedeniyle kırsalda iş fırsatları azalıyor. Üretici, iş güvencesi ve gelir belirsizliği ile karşı karşıya kalınca toprağını terk etmek zorunda kalıyor.
- Ekonomik Etki: Tarımda istihdam kaybı, sadece köy ekonomisini değil, şehir ekonomisini de etkiler. Gıda üretim zinciri, lojistik ve sanayi sektörleri bu kayıptan doğrudan etkilenir.
- Sosyal Etki: Kırsal alanların boşalması, kültürel değerlerin ve toplumsal bağların yok olmasına yol açar. Köylerdeki yaşlı nüfus yalnızlaşır, gençler şehirlerde düşük ücretli ve güvencesiz işlere yönelir.
- Psikolojik Etki: İnsanlar kendi toprağını terk ettikçe, aidiyet ve güven duygusu azalır. Bu, hem bireysel hem de toplumsal ruh sağlığını etkiler.
Göçü Tetikleyen Faktörler
- Gelir ve Destek Eksikliği: Tarımsal üreticilerin gelirleri düşük veya düzensiz olduğunda, ekonomik motivasyon azalır.
- Altyapı Yetersizliği: Kırsal alanlarda eğitim, sağlık ve ulaşım hizmetlerinin eksikliği, göçü hızlandırır.
- Tarım Politikalarının Kısa Vadeli Olması: Desteklerin ve teşviklerin sürekliliği olmadığında, üretici plan yapamaz ve göç etmeye mecbur kalır.
- Desteklerin Çiftçi Tarafından Amacı Doğrultusunda Kullanılması: Tarımsal destek alınıp bu destekler başka amaçlar ve ihtiyaçlar için harcanmamalıdır.
- Çiftçi Eğitimleri: Çiftçi belli bir amaç ve hedef doğrultusunda bilinçli bir şekilde yapılmalıdır.
- Sosyal ve Kültürel Baskılar: Kent yaşamının cazibesi, modern yaşamın getirdiği kolaylıklar ve kırsal izolasyon, göçü tetikler.
Çözüm Önerileri
- Uzun Vadeli Tarım Politikaları: Üreticiyi destekleyen, gelir güvenliği sağlayan ve gençlerin tarıma dönmesini teşvik eden politikalar.
- Kırsal Kalkınma: Eğitim, sağlık, ulaşım ve kültürel yatırımlar kırsal alanlara yapılmalı.
- Toprak ve Teknoloji Desteği: Verimli tarım arazileri korunmalı ve teknolojik yatırımlar artırılmalı.
- Psikolojik ve Sosyal Destek: Üreticiye aidiyet ve güven duygusunu güçlendiren sosyal programlar uygulanmalı.
Tarımsal istihdam ve kırsal göç, yalnızca ekonomik bir sorun değildir; toplumsal, kültürel ve psikolojik boyutlarıyla stratejik bir meseledir. Toprağını terk eden toplum, geleceğini de terk eder. Tarımın sürdürülebilirliği, kırsalda iş imkânlarının artırılması ve üreticiye güven verilmesiyle mümkündür.
Unutmayalım: Toprak sadece ürün değil, umut üretir. Ve umudu kaybeden bir köy, geleceği de kaybeder.