TARİHSEL BİR ZİYARET GÖNÜL PENCEREMDEN

A.Cenap Kendi

Şeyhül Muharririn Basın Dünyamızın seçkin ünlülerinden KONYA  AYDINLAR OCAĞI yönetim kurulu adına Başkan  sayın  Dr.Mustafa Güçlü refakatında,  Sayın Rivahi  Kalay, Sayın Hasan Özücan, Sayın Mustafa Balkan, Sayın Ziya Öksüz, Sayın A. Ayakan,  dostlarımın geçen hafta beni evimde yaptıkları nazik ziyaretlerinden dolayı memnuniyetimi arz etmek isterim.

Eşim Nuran Hanım’ın sağlığı ile ilgili bir mazereti dolayısı evde olmayışının verdiği sıkıntı beni düşündürürken Rivahi Kalay Hanım’ın atak yaparak mutfağa girmiş olması ve ikram işlerini mükemmel bir şekilde yürütüvermesinin ruhumda yarattığı memnuniyeti unutamayacağım. Yad ediyorum.

Bu ziyaretin konusu elbette Konya kültürünün geçmiş yıllardan hatta asırlardan sarkıp gelen hatıraların deşelenmesiydi. Hacı Veyis Zade Hacı Mustafa Hocamız ile Üveysi Veli Ladikli Hacı Ahmet Elma hazretlerine ait yüz sene hatta Asırlar öncesi Ruhaniyet ağırlıklı bilgi aktarımları sanırım Dr.Mustafa Güçlü Üstadımın ve salondaki otoritelerin vaki beğenisi bizleri unutulamayacak ufuklara sürüklemiştir kuşkusuz.

Başka bir deyişle söz gelimi iki CANLI TARİHİN karşılaşmış olması Müphem, belirsiz, şüpheli, geçmiş zamanın karanlıklarında kalmış olan  bir çok kerametlerin  ışığa kavuşturulmasında başarılı olacağımız kanaatindeyim.

Zamanımız kifayet etmediğinden hacı Veyis Zade ile Ladkli hacı Ahmet Elma hazretlerine ait Kerametlerin tanıtımına zaman ayıramadık. Burada Hacı Elma ağabeyimizin şah eser kerametlerinden AÇIN KAPIYI BEN GELDİM konulu bir kerameti var bir nebze dokunup yazımı bitireceğim.

KONYA’nın şirin beldelerinden eski adı Zıvarık yeni adı Altınekin olan bir yerleşim merkezi var. Lâdikli hacı ağabeyimizin burada ikamet eden dostları var. Bunlar Zıvarık büyük camiinin imamı, Hacı Nuri Efendi, Altınekinli Hacı Ahmet Efendi’dir. Bir gün bunların üçü birden Konya’da buluşurlar. Gece olur yatsı namazını Kapı Camii’nde kılarlar. Üç kafadar oradan Üçler Mezarlığı’na girerler. Oradan da Hazreti Mevlana’yı ziyaret etmek üzere çıkarlar ve Mevlana’nın kapusuna  gelirler. Demir kapu kilitlidir.

      Hacı ağabey çok duygulanır. Yanaklarını kapunun kanadına dayar. Ve içinden gelen bir istekle  “AÇIN KAPUYU BEN GELDİM” der. Kapu açılmaz. Bunun üzerine şu beyitleri İRTİCALEN duyulacak şekilde söylemeye başlar.

           AÇIN KAPUYU BEN GELDİM

        BALDAN OLUR KALBE ŞEKER

        BU YANGINI CESET ÇEKER

        NE OLUR HAL CEKE ÇEKE

        GÖTÜRÜRLER OL GURBETE

       ***

       VARDIM AŞKI PERVANEVE

       HAK ESRARI DİVANEYE

       SELAM VERDİM MEVLANEYE

       AÇIN KAPUYU BEN GELDİM

       ***

       SELAM EMBİYA ERENLER

       HAKKA ARZUHAL VERENLER

       AÇIP KAPUYU GİRENLER

       AÇIN KAPUYU BEN GELDİM.

       ***

       KOKUN EVLİYA KOKUSU

      UYURSUN AHRET UYKUSU

       GELDİĞİM HAKKIN KAPUSU

      AÇIN KAPUYU BEN GELDİM.

      ***

       SENİN AŞKIN DÜŞTÜ BANA

       HAK HİDAYET VERDİ SANA

       SEHERDECENNET REYHANA

       AÇIN KAPUYU BEN GELDİM.

       ***

       HALK EYLEDİ BENİ YOKTAN

       HİDAYET ERERSE HAKDAN

       RAHMET İNER SEMAVATTAN

       AÇIN KAPUYU BEN GELDİM.

       ***

       SEHERDE CENNET REYHANI

       AHMET SEYRET ASUMANI

      ÇIKAR BU AŞKIN DUMANI

       AÇIN KAPUYU BEN GELDİM..

       Bu beyitleri hacı ağabey okuduktan sonra kilitli demir kapunun kanatları gecenin bu saatinde  insan eli değmeden aralanır ve açılır.

       Diğerleri dışarıda kalır Hacı Ahmet Ağa içeri girer..İçeride bir müddet ruhaniyet alemine mensup tefekkür içinde oldukdan sonra dışarıya çıkar çıkmaz kapular kapanır  

         KAYNAK: Osman KARABULUT  - LADİKLİ HACI AHMET AĞA..

                       --------------------------------------------------------------------------------------  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.