Suriye meselesi..

Mustafa Yiğit

Suriye meselesi devlet geleneğimize yakışır şekilde uhulet ve suhuletle halledilmeli

 

Suriye meselesinin çok önemli olduğunu gördük. Komşularımızla olan ilişkilerimiz bir Fransa’yla, bir Amerika’yla olan ilişkilerimizden çok farklı çok etkili.

Küçük bir kıvılcım Allah korusun bir savaşa neden olabilir. Bu ne bizim ne de Suriye’nin faydasına olur.

Bu coğrafyada barış içinde yaşamaya en çok bizim ihtiyacımız var. Çünkü bu coğrafyanın 600 yıllık hükümranlığını biz hep barış ve sükûnetle hallettik.

Kılıçla kazanılmak zorunda kalınan yerler oldu, ancak hakimiyeti gönül köprüleriyle kurduk ve yaşattık hep.

Komşularımızla gönül köprülerini yıkmaya çalışanlara fırsat vermemek gerekir. Baas ve Esad rejimi kötü bir senaryonun figüranları olabilir.

Ancak biz de bu senaryoda kötü adamı oynamak zorunda değiliz. Bu rolü bize vermek isteyenlere karşı çıkmalıyız.

Batının niyetini, ne yapmak istediğini önceki tecrübelerimizden biliyoruz.

Onlar için enerji koridoru, enerji sevkiyatının güvenliği milyonlarca Müslüman’ın güvenliğinden ve yaşama hakkından daha önemli.

Biz bu gerçeği Libya’da, Afganistan’da Irak’ta gördük.

Milli onurumuzu koruyarak, milli çıkarlarımızı gözeterek kendi coğrafyamızda, din kardeşlerimize, soydaşlarımıza karşı girişilecek operasyonlara izin vermeden, bu operasyonların bir parçası olmadan uhulet ve suhuletle durumu kontrol altına almalıyız. Çük şükür bunu yapacak bir devlet geleneğine sahibiz.

Kimsenin gazına gelmemeliyiz.

Ramazan ayı yaklaşırken bunları söylüyorum. Çünkü genelde bu tür operasyonlar hep Ramazan ayında yapılıyor, İsrail Gazze’yi NATO Libya’yı bu aylarda bombalamış, Ramazan’ı İslam dünyasına zehir etmişti. Aman uyanık olalım, dikkatli olalım. Allah bizi her türlü beladan ve savaştan uzak tutsun. Bu vesileyle çarşambayı perşembeye bağlayan gece idrak edeceğimiz Beraat kandilinin hayırlara ve tüm inananların beratına vesile olmasını diliyorum.

Yine İspanya…

Avrupa şampiyonası sona erdi. İspanya pas trafiği denen sıkıcı futboluyla finale kadar geldi. İtalya bu turnuvanın en iyi futbol oynayan takımı olarak göz doldurdu, finale çıkmayı da hak etti. Ancak yine bilinen s İspanya o baş döndürücü pas trafiğiyle hem de 4-0 gibi bir sonuçla Avrupa Şampiyonu oldu.

Bu son şampiyonluk diye düşünüyorum. Çünkü üç önemli şampiyonanın futbolcularında artık yaş kemale erdi. Bu jenerasyon futbolun sonbaharını yaşıyor.

Bu şampiyonada Türkiye’nin olmaması hepimizi üzmüştü, ancak en azından yeni bir teknik direktöre vesile olan “şampiyonaya gidememe” durumu gelecekten ümitli olmamızı sağladı.

İnanıyorum ki, bu dünya kupasında Türk Milli Takımı Abdullah Avcı yönetiminde büyük bir başarıya imza atacak. Yeter ki milli takım desteklensin. Çünkü bu süreçte milli takım tam anlamıyla yenilenmiş, yeni bir anlayışla futbol oynama yoluna girmiş olacak. Avcı ve talebelerinden ümitli olmak için hazırlık maçları yeterli veri diye düşünüyorum.