Taş düşüren suları ile ünlü beldemiz: YUKARI ÇİĞİL
Zeki OĞUZ
Ilgın-Konya arasındaki tarihi yol üzerinde iki güzel beldemiz var. Aşağı ve Yukarı Çiğil. Aşağı Çiğil ana yol üzerinde, Yukarı Çiğil ise 3 km. kadar içerde. Çiğil adı ilk kez kurtuluş savaşı tarihimizi okurken karşıma çıkmıştı. Ekim 1920 de çıkan isyan o günlerde Kuvayı Milliyecilere epey zor anlar yaşatmış.
Ilgın taraflarına yolum düştüğünde genellikle Çiğil yolundan dönmeyi tercih ederim. Bu dağlık ve ormanlık arazide yol alırken her an karşınıza farklı bir güzellik çıkar. Pınarbaşılarında dinlenebilir ya da böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen çeşmelerden kana kana su içebilirsiniz.
Üç hafta önce torunum Umutcan ile Aşağı Çiğil’e gitmiştik. Fakat belediye başkanı bir güzel ekmişti bizi. Bizde yürüye yürüye Yukarı Çiğil’e gitmiş, kasabanın tek pidecisinde bir güzel karnımızı doyurduktan sonra geriye dönmüştük.
İki hafta önce belediye başkanı Ali Aksoy’u arayıp, beldesinde fotoğraf çekeceğimi, oraları yazmak istediğimi söyledim. Gelin yardım ederiz, dedi. Etti de. Sağolsun, verdiği araçla kasabada çekim yaptım, Güggü parkını ve çeşmeyi çektim. Başkanın anlattığına göre bu çeşmeden akan su böbrek rahatsızlıklarına iyi geliyormuş. Başkan çeşmenin çevresine geniş bir piknik alana yaptırmış. Gelenler koca çamların gölgesinde piknik yapıyorlar.
Burada turizme yönelik yanlış bir anlayış çıktı karşıma. Kimileri turizm deyince tarih ve tarihi kalıntılar geliyor akıllarına. Oysa Yukarı Çiğil sahip olduğu armanla kaplı dağları, yaylaları,ile güçlü bir turizm potansiyeline sahip. Kamp yapmayı sevenler için Güggü pınarının çevresi bile yeter.
Yukarı Çiğil Konya’ya 85 km. Ilgın’da 35 km uzakta. Ulaşım çok kolay. Ilgın’dan neredeyse yarım saatte bir dolmuş kalkıyor. 1967 yılında belediyelik olmuş. Ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Ancak sulanabilir arazı çok az olduğu için ancak kendi ihtiyaçları kadarını üretebiliyorlar. Yaz aylarında ise pancar çapasına gidiyorlar. Bu yüzden eğitim seviyesi çok düşük. Bir akrabaları yoksa okuyan çocukları da erkenden alıyorlar çapaya götürmek için. Baharda ve güzde uzun süre okula gidemiyor çocuklar. Geçim şartlarının zorluğu nedeniyle bir ara beş binlere çıkan nüfus iki binlere düşmüş, yani sürekli göç var büyük kentlere. Geçmişte kilimleri ile ünlüymüş Yukarı Çiğil. Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi bu sanatı yeniden diriltmek için kurslar düzenlemiş. Hasat dönemi dışında atölye ve evlerde kilim dokunuyormuş.
Belde de sulanabilir tarım arazilerini artırabilmek için Karakoçyüzü çayının üzerine bir gölet yaptırmaya çalışıyorlar. Yazın bir iki aylık hasat döneminden sonra kasabalının yapacağı hiçbir iş yok. Bu yüzden tam 17 tane kahvehane var beldede.
Çekimleri bitirdikten sonra yine beldenin küçük pidecisine düştü yolum ama Umutcan olmayınca boğazımdan geçmedi.