Siyaset akademisi ve...

Memleketi Kurtaran Adam

Siyaset akademisi ve derviş siyaseti

 

Uzun bir ara verdiğim yazılarıma yeniden başlamanın ve siz değerli ehbaplarla yeniden buluşmanın heyecanı içerisindeyim. Geçen zamanda yazmak istediğim o kadar çok konu oldu ki, anlatamam. Gerek Konya’da gerekse yurdumuzun dört bir tarafında ilgimizi çeken onlarca mesele üzerine eğilemeden kaynadı gitti…

 

Memlekette neler olup bitiyor tabi sizlerle paylaşmamız icap ediyordu. Ayrılık bitti, bugünden itibaren eski yerimizdeyiz inşallah…

2007 yılı cumhurbaşkanlığı tartışmaları ve temmuz seçimlerinin arasında bir hayli sıcak geçmişti. 2008 yılı da ondan geri kalmayacak. Birincisi gelecek senenin başında yerel seçimler var. Yani belediyeler her bakımdan halkı yanına çekmeye asılacak. İkincisi, içinde bulunduğumuz günlerde başörtüsü meselesini laikliğe darbe gibi göstermeye çalışan ve adına bilmem kaç tane kadın örgütü düzenledi denilerek kakalanan Tuncay Özkan gibilerin bağırış çağırışları. Tabi bir de milletin bu kadar olumsuzlukla birlikte hükümetten beklediği ekonomiyi canlandıracak yeni düzenlemeler…

 

Akşamları nargile salonlarında veya okey masalarında neler konuşulduğuna gelince, hemen hemen herkes sessizce bekliyor. Neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Siyaset akademisine kayıt olanların beklentileri ise, yerel seçimlerin heyecanını bir yıl evvelinden yüreklerde hissettirmeye başladı. Ben de bugün bu AK Parti’nin siyaset akademisinden bahsedeceğim…

 

Bu işi kim akıl etti, aslında tam olarak ne düşündü onu bilemem, ama derslere girenlerden aldığım intiba şu ki, oldukça faydalı geçiyor dersler. Peki niye? Çünkü daha önce bu tip şeylere önem verilmiyordu. Bir yerde bir göreve gelen her şeyi en iyi kendisinin bildiğini sanıyor veya o havayı veriyordu. Artık anlaşıldı ki kimse bir şey bilmiyor. Hocalar ders anlatırken siyaset beklentisiyle yanıp tutuşanların ağzı açık dinlemelerinden bunu anlayabiliyorsunuz. Hali hazırdaki belediye reisleri ile belediye ve il genel meclisi üyelerinin pek çoğunun adam gibi bir siyaset dersine ihtiyaçları vardı. Bu işi çok önemseyip kendileri için olmazsa olmaz sayanların buralara yazılmaları gerekiyordu…

 

Bolca il genel meclisi üyesinin bulunduğu bir yerde, gözlemlediğim şuydu ki, merkez üyelerinin iyi kötü işi idare ettiklerini ama taşradan gelenlerin hakkaten özensiz bir takım oldubittilerle seçildiğini müşahede ettim. Örneğin her fırsatta içkinin dibine vuran birisi falanca ilçeden AK Parti’nin il genel meclis üyesi olmuşsa, oy verirken tam olarak neye oy verdiğini bilmeyen duyarlı(!) seçmenin tercihine saygısızlık yapılmış olur…

 

Adam gibi üzerine bir ceket alıp giyemeyen ve elini hiç cebine atamayan, ama siyaset arenasının ön sıralarından geri kalmamak için olmadık fırıldağı çeviren kimi üyelerin gördükleri görecekleri bu olmalı ve bir daha milletin önüne getirilmemelidir.

 

Siyaset akademisi siyaset yapmak isteyenler için asla bir ön şart olmamalı, eksiği olan bazıları için kurtarma veya telafi imtihanı gibi sayılmalıdır. Kenarda köşede bu tip derslere gelmeyi kendisine zül sayan veya bırakın ders almayı fazlasıyla ders verecek çaptaki nice iyi niyetli kimsenin siyasete girmesi teşvik edilmelidir. Tabi bunu önce bu kişilerin kendileri istemeli. Çünkü siyaset derviş hayatı yaşayanların içine asla girmemeleri gereken bir alandır.

Yarın görüşmek ümidiyle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.