Sıhhiye Meydanına gelin!

yazar-59

Lübnan’a gidemiyorsanız Sıhhiye Meydanı’na gelin!

 

Saadet Partisi’nin İstanbul, Diyarbakır ve Trabzon’da düzenlediği İsrail’i telin mitingleri Filistin başta olmak üzere bütün İslam dünyasında coşkuyla karşılandı. El Cezire, El Arabiyye ve İran devlet televizyonunun canlı bağlantılarla naklettiği bu mitingler sayesinde Siyonist işgalden mustarip kardeşlerimizin dayanma ve direnme iradesi güçlenirken, Müslüman halklar arasına psikolojik duvarlar ören emperyalistlerin nifak siyasetine de büyük bir darbe indirilmiş oldu.

İslam birliği yolunda mevzi kazanıyoruz bu tür mitinglerle. Ümmet bilinci, küfre karşı ortak mücadele bilinci, “aynı gemideyiz, ya beraber batarız ya beraber çıkarız” bilinci yaygınlaşıyor. Meydanları kalabalıklarla doldurup taşırmaya devam edebilirsek, devletin Filistin / Lübnan siyaseti üzerinde tayin edici bir etkimizin olacağı da muhakkak. Hele, dolup taşan meydan başkentte olursa…

MAZLUMDER, önümüzdeki Cumartesi günü (5 Ağustos) saat 17:00’de Ankara Sıhhiye Meydanı’nda Filistin ve Lübnan Halkı İle Dayanışma Mitingi düzenliyor. Gelin, o gün varımızı yoğumuzu ortaya koyarak Ankara’yı ABD ve İsrail’e lanet sloganlarıyla inletelim. Gelin, o gün Filistin ve Lübnan halklarının soylu direnişini Ankara’nın göbeğinden coşkuyla selamlayalım. Öyle coşkuyla selamlayalım ki, bu selam tarihe geçsin.

Filistin yanıyor, Lübnan yanıyor ve biz bu yangını söndürememenin acısıyla yanıp kavruluyoruz… Filistin direniyor, Lübnan direniyor ve biz bu direnişe katılamamanın acısıyla yanıp kavruluyoruz… Öyle mi? Eğer öyle ise, işte fırsat! İşte meydan! Filistin’e, Lübnan’a kadar gidemiyorsak da Sıhhiye Meydanı’na kadar gidebiliriz. Orada izzetli bir duruş sergileyebiliriz. Filistin ve Lübnanlı direnişçilerin izzetli duruşuyla birleştirebiliriz duruşumuzu. Onların azmini kamçılayabiliriz. Ve sığınaklarda korkudan titreyen annelerin, çocukların kalplerine inşirah verebiliriz. “Sultan Abdülhamid’in torunları bizim için ayağa kalkmış! Ankara’da ‘Filistin, Lübnan’ diye öyle bir haykırmışlar ki yer-gök inlemiş!” haberinin Gazze’de, Kana’da, Beyrut’ta kutlu bir rüzgâr gibi eserek daralan göğüsleri genişletmesini sağlayabiliriz. Gelin, bunu yapalım. Ankara’da hak diyen, adalet diyen kim varsa Cumartesi günü saat 17:00’de Sıhhiye Meydanı’na mutlaka ama mutlaka gelsin. Çok önemli bir mazereti olmayıp da gelmeyene yazıklar olsun!

Türkiye-İsrail Askeri İşbirliği Anlaşması’nın imzalanmasından kısa bir süre sonraydı. İsrail yine Lübnan’ı bombalıyordu. Gazeteci olarak Beyrut’ta bulunan bir arkadaşım, utançtan yerin dibine geçiyordu mütemadiyen; zira, konuştuğu bütün Lübnanlılar, “Üzerimize bomba yağdıran bu uçakların pilotları Türkiye’de eğitiliyor. Siz İsrail uşağısınız” diyorlardı. Büyük bir fitne, bir Müslüman halkı başka bir Müslüman halka buğzettiriyordu. Derken, Hizbullah’a ait televizyon kanalında bir gece, İstanbul Beyazıt Meydanı’nda İsrail’i lanetleyen ve Lübnan mücahitlerini selamlayan İslamcıların görüntüleri yayınlandı. Arkadaşım anlatıyor: “Ertesi gün Beyrut’ta bütün hava değişmişti. Kiminle konuşsam, İsrail’e karşı Lübnan’la beraber saf tutan Türklere şükranlarını sunuyordu…”

Miting deyip geçmeyin; Cumartesi günü saat 17:00’de Sıhhiye Meydanı’na gelen herkes, zulme ve fitneye karşı savaşta fiilen yer almış olacak!

Ben bu fırsatı kaçırmayacağım inşaallah.

Gazamız mübarek olsun.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.