ANKARA (AA) - Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak, "Kolluk güçleri, hızla değişen ve farklılaşıp karmaşık hale gelen yeni şartlar suç ve güvenlik risklerine karşı kendini yenilemek zorunda kalmıştır." dedi.
Çolak, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Şehir ve Güvenlik Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, dünyanın son yüzyılda her alanda baş döndürücü bir değişim ve dönüşümden geçtiğini ve bu değişimin en belirgin sonucunun, büyüyen şehirler olduğunu belirtti.
20. yüzyılda dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun şehirlerde yaşamaya başladığını, şehirlerin metropollere dönüştüğünü anlatan Çolak, "Hızla değişen sosyoekonomik yapılar ve teknoloji yeni suç türlerini ortaya çıkarmış, güvenlik kavramında değişikliklere yol açmıştır. 'Güvenlik' dediğimiz olgu, artık sadece devlet düzeyinde değil birey ve uluslararası düzeyde ele alınır olmuştur." ifadelerini kullandı.
Çolak, iletişim imkanlarının hızlı bir şekilde gelişmesi sonucu, siyasal ve sosyal alanlarda yaşanan gelişmelerin polisleri etkilediğine işaret ederek, "Kolluk güçleri, hızla değişen ve farklılaşıp karmaşık hale gelen yeni şartlar suç ve güvenlik risklerine karşı kendini yenilemek zorunda kalmıştır." diye konuştu.
Dünya'daki gelişmelerin etkisiyle Türkiye'nin hızlı bir şekilde değişim ve dönüşüm geçirdiğini hatırlatan Çolak, "Sayın Cumhurbaşkanım, 7 Şubat 2012 FETÖ darbe girişiminden sonra çağdaş gelişmelerin ve ülkemizin gelmiş olduğu demokratik gelişmişlik düzeyinin gerisinde kalan ve adeta bir çete tarafından kuşatılan emniyet teşkilatında yenilenme ihtiyacını görüp bir dizi reform uygulamaya koydunuz." dedi.
Çolak, son yıllara ait veriler doğrultusunda, emniyet teşkilatının yenilenmiş kadrosu ile çok başarılı işlere imza attığını, teşkilatta yaşanan yapısal dönüşümün Türkiye'nin güvenlik sisteminde herhangi bir zafiyet yaratmadığını ve bu süreçten daha fazla güçlenerek çıktıklarını söyledi.
Demokratik teamüllere bağlı ve görevini sadece sivil otoritenin emrinde yürüten bir polisi gücüne sahip olduklarını vurgulayan Çolak, "Adeta FETÖ'nün karargahına dönmüş Polis Akademisi, tüm FETÖ unsurlarından tamamen temizlendi. Yepyeni dinamik ve kaliteli bir akademik kadro oluşturduk." değerlendirmesinde bulundu.
- "Duvarları yükselterek güveni tesis edemeyiz"
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin de konuşmasında, güvenin olduğu yerde sağlık, huzur ve mutluluk olduğunu belirterek, şehirlerde güven yoksa endişe, korku, ölüm ve ayrımcılığın olduğunu ve güvensiz ortamın kazananının bulunmadığını kaydetti.
Şahin, "Artık ilk çağlarda olduğu gibi kalelerin boyutlarını uzatarak duvarları yükselterek güveni tesis edemeyiz. Artık gönülden gönüle giden güveni ve merhamet haklarını güçlendirmemiz gerekiyor." dedi.
Fatma Şahin, kentsel planlama, aydınlatma, peyzaj, güvenli altyapı, dijital dönüşüm gibi sosyal barış, sosyal adaleti sağlayan, sağlıklı erişim ve sosyal hizmete ulaşımın en önemli koruyucu ve önleyici tedbirlerin karşılarına çıktığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe de yerleşim yerleri oluşturulurken önceliğin güvenlik olduğunu ancak büyüyen şehirlerin güvenlik problemi oluşturduklarını da aktardı.
Şehirlerin, bazı özelliklerinden dolayı güvensiz hale geldiğini ve suç işleme amacında olanları kendine çektiğini anlatan Karatepe, ekonomik ve sosyal şartlar ile teknik imkanlar değiştikçe suç tiplerinin de farklılaştığına işaret etti.
Klasik kriminolojinin eskiden suçlu üzerinde yoğunlaştığını kaydeden Karatepe, geçen yüzyılın başında Chicago Okulu tarafından yapılan araştırmada, mekanlardaki değişikliklerin, insan davranışlarını etkilediğine ilişkin sonuç çıktığını belirtti.
- "Belediye hizmetlerindeki eksiklik güvensizliği ortaya çıkarıyor"
Karatepe, "Şüphesiz şehirleri güvensiz hale getiren sadece ceza hukuku bakımından suç kabul edilen tutum ve davranışlar değildir. Esasen şehirleri güvensiz hale getiren belediyelerin ve yönetimlerin yapması gerekenleri ihmalinden kaynaklanan durumlardır. Şehirler açısından baktığımızda belediyelerin yürütmekle yükümlü olduğu alt yapı, zabıta, planlama ve imarla ilgili hizmetlerinin eksik yürütülmesinden deprem, yangın, sel baskını ve salgın hastalık gibi mal ve can emniyetini riske atan önemli güvensizlik sorunlarının ortaya çıktığını görüyoruz." diye konuştu.
19. yüzyılın başında İstanbul'da dar ve dolambaçlı sokakları ile sokaklar üzerine sıralanmış cumbalı-çıkmalı ahşap evler bulunduğunu anımsatan Karatepe, söz konusu yıllarda İstanbul'un güvenlik sorunlarının yangınlar olduğunu bildirdi.
- İstanbul'daki yangınlar imar planlarında değişikliği getirdi
İstanbul'da 19. yüzyılın ortalarında meydana gelen büyük yangınlara değinen Karatepe, bu yangınların ardından kentte ahşap yapıların yasaklandığını ve ilk defa ızgara planlı yapıların yapılmaya başlandığını ifade etti.
İstanbul için bugün de deprem riskinin bulunduğunu belirten Karatepe, bunun da yine İstanbul'un imar yapısından kaynaklandığını anlattı.
Karatepe, şehir güvenliğinin tek başına polisiye tedbirlerle sağlanamayacağını, güvenliği sağlamaya planlamadan başlamak gerektiğini vurguladı.