Ramazan Kur’an Ay’ıdır (2)

Salih Sedat Ersöz

Mekke’de bir Ramazan ayı içinde Cebrail (a.s.) vasıtasıyla, Rasûlü Ekrem Efendimize (s.a.v.)  gönderilmeye başlanan Kur’an, tam 23 senede bölüm bölüm nazil olarak tamamlanmıştır.

Tabi ki, Kur’an’ın inmeye başladığı bu ilk Ramazan Ay’ında henüz oruç farz kılınmamıştı. Orucun farz kılınması; hicretin ikinci senesinde, Bedir savaşının hemen öncesinde gerçekleşti. Orucun farz kılınması ile beraber Müslümanlar, ilk oruçlarını yakıcı sıcak altında ve Bedir savaşı esnasında tutmuşlardır. 

Ramazan ayının kutsiyetinden ve faziletinden biri oruç tutmak, diğerleri de bu ay içinde nazil olan Kur’an-ı Kerim’i okumak, dinlemek, anlamını öğrenmek ve yaşantımızı Kur’an’a göre ayarlamaktır. Kur’an, Allah kelâmı, Ramazan ise Kur’an ayıdır.

Kur’an-ı Kerim’in, ilk olarak Ramazan Ay’ı içinde indirilmiş olması ve Rabbimizin, “Ramazan ayı ki; insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu yanlıştan ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır” buyurması hasebiyle, Ramazan Kur’an ayı, Rahmet, Mağfiret ve Gufran ayıdır.

Madem ki Ramazan ayı içindeyiz ve Ramazan Kur’an ayıdır öyle ise şu anda elimizde çok büyük bir fırsat var demektir. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli, Ramazan’ın ve Kur’an’ın feyzinden, bereketinden, af ve mağfiretinden bolca istifade etmeli ve içinde bulunduğumuz bu rahmet deryasından kana kana içmeliyiz.   

Ramazan madem ki Kur’an ayıdır, öyle ise kutsal Kitabımız Kur’an’a bu ay içinde çok daha fazla ehemmiyet vermemiz, Kur’an’ı gerek okuma, dinleme ve anlamada gerekse yaşantımızı Kur’an’a göre ayarlamada daha hassas ve daha titiz davranmalıyız. Ancak bu şekilde Ramazan’da affa mazhar olabilir ve mağfiret olunmuş bahtiyar zümrenin içine dâhil olabiliriz.

Kur’an okumak bir ibadettir. Efendimiz çok Kur’an okumayı tavsiye ve teşvik etmiştir. Onun için Ramazan’da, Müslümanların günde bir cüz okumak suretiyle bir ayda Kur’an’ı hatmetmesi yüz yıllardan bu yana süre gelen güzel bir gelenektir. 

Efendimiz, Ramazan aylarında Kur’an okumaya ayrı bir önem vermiş ve diğer aylara nazaran daha fazla ilgi göstermiştir. Hatta Ramazan’da,  Rabbimizin emriyle Cebrail a.s. ın, Efendimiz Kur’an okurken her gece dinlemeye geldiğini bildiren Hadisler mevcuttur.

Son Ramazan’da ise önce Cebrail a.s. okumuş, Efendimiz dinlemiş, sonra da Efendimiz okumuş Cebrail a.s. dinlemiştir. Bu karşılıklı okuyuşun son Ramazan’da iki defa tekrarlandığını yine Hadis-i Şerif’lerden öğreniyoruz ki, böylece Ramazan bir mukabele ayı haline gelmiş oldu.

Efendimiz ve Cebrail a.s. ile başlayan bu Kur’an mukabelesi 14 asırdır Ramazan aylarında camilerimizde ve evlerimizde sürüp gelmektedir. 

Kur’an’ın okunması bir ibadet olduğu gibi dinlemesi de bir ibadettir. Efendimizin Kur’an’ı bizzat kendisi okuduğu gibi, “ben Kur’an’ı dinlemesini de severim” buyurarak bazı sahabelerine okuttuğu ve kendisinin de huşu içinde dinlediği bilinmektedir.

Efendimizden bu yana aralıksız olarak sürüp gelen Kur’an okuma ve dinleme geleneği ile, Müslümanlar Kur’an ile Ramazan aylarında daha fazla haşır neşir olurlar, daha fazla iç içe olurlar ve Kur’an’ı gönüllerine daha fazla nakşederler. 

Yarın devam edelim İnşallah.