Prof. Gökçe’den ‘Mobbing’ İddialarına cevap

Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Gökce, ‘Yüksek lisans ve araştırma görevlilerine mobbing uygulanıyor’ iddialarına cevap verdi.

Geçtiğimiz hafta Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Başkanı Şenol Metin ve Memur-Sen İl Temsilciliği yöneticileriyle birlikte ‘SÜ’de mobbing uygulanıyor’ başlıklı basın açıklaması yaptılar. Basın açıklamasından ayrı olarak da İHH Konya Şube Başkanı H. Hüseyin Uysal tarafından Konya’daki bir yerel gazeteye yaptığı açıklamada ‘Selçuk Üniversitesi’nde Mobbing’ iddiasını gündeme getirmişti. Tüm bu gelişmelerin ardından, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Gökce iddialara cevap verdi.

“HUKUKA AYKIRI TALEPLERİN KARŞILANMASINI İSTİYORLAR”

Prof. Dr. Gökçe, yaptığı basın açıklamasında SÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı olarak şahsına, eşine ve bölüm öğretim üyelerine yönelik hak ve hukuku hiçe sayan ve kendisinin itibarsızlaştırılma yaklaşımlarının olduğunu söyledi. Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin ve İHH Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Uysal’a seslenen Gökçe, “Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin ve İHH Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Uysal tarafından itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmıştır. Amaçları, ulvi kavramların arkasına saklanarak, bölümde hukuka aykırı taleplerinin karşılanmasını sağlamaktır. Başka bir ifadeyle, yasa ve yönetmelikler dışında imtiyazlı muamele edilmesini sağlamak, paralel nüfuz alanları oluşturmaktır. Bölüm Başkanı olarak bu hukuksuzluğa müsaade etmediğim için de “Bölümde araştırma görevlilerine mobbing uygulanıyor, eziyetler yapılıyor, yetki gaspı var” vs. gibi mesnetsiz iddialarla Üniversite üst yönetimi üzerinde kamuoyu baskısı oluşturarak kendi haksız taleplerine izin vermeyen bölüm başkanını görevden aldırmayı hedefliyorlar. Başlattıkları itibarsızlaştırma ve yıpratma kampanyalarını da Bölüm başkanı görevden alınıncaya kadar sürdüreceklerini ifade etmekten geri durmuyorlar. Üniversitelerde görevlere nasıl gelineceği yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Dışarıdan müdahale ile birileri görevden alınmaz ya da göreve getirilmez. Ayrıca bizim, herhangi bir makam, mevki ya da koltukta hiçbir zaman gözümüz olmamıştır. Aynı şekilde orada oturmak için de özel bir çabamız olmamıştır. Ama bir birimi temsil ediyorsak, öncelikli görevimiz mevcut yasal çerçevesinde hak-hukuku gözetmektir. Biz de elimizden geldiğince bunu yapmaya çalışıyoruz. Biz, devletimizin ve milletimizin hizmetkârıyız. Bu anlayış doğrultusunda da her şartta ve koşulda adaletli olmayı, devletimizin ve milletimizin çıkarlarını korumayı kendimize şiar edindik” ” dedi.

“HAK İLHALİ VARSA MAHKEMEYE GİDİN”

Gökçe açıklamasının devamında hukuksuzluk olmadığını eğer iddia edildiği gibi hukuksuzluk varsa bunun mahkemede çözülmesi gerektiğini hatırlattı. Gökçe, kendisine iftira atıldığını dile getirerek şöyle konuştu; “Hak-hukuk ihlal ediliyor diyenlerin tek bir amacı var; o da Bölüm Başkanı ve Bölüm öğretim üyelerini kendi yakınlarına, daha açıkçası çocuğuna hukuka aykırı olarak doktora programı için İstanbul’a gitmesine izin vermeye zorlamak. Bunu sağlamak için doktora sınavlarında başarısız olan iki araştırma görevlisini de araçsallaştırmaktadırlar. Bunlardan biri dava açmış ve yerel mahkeme üniversiteyi haklı bulmuştur. Diğeri de dava açmamış ve dava süresi dolmuştur. Eğer hak-hukuk ihlali iddiası olan varsa, bunun yolu yaygara koparmak,  hakaret etmek, iftira atmak, Bölüm Başkanı üzerinde baskı oluşturarak hak-hukuk tanımaz isteklerine meşruluk kazandırmaya çabalamak değil, konuyu adli mercilere intikal ettirerek hukuki süreci başlatmaktır. Bu iddialarını ispat için yüce Türk adaletinden niçin kaçındıkları da merak konusudur? Ayrıca bu kişilerin danışmanı ben değilimdir ve sınav jürisinde de ne ben ne de eşim vardır. Sınav jürisinde ülkemizin Selçuk Üniversitesi kadar saygın olan üniversitelerinden alanında tanınmış uzman saygın bilim insanları vardır.

Sendika 2 Nolu şube başkanı,  üniversitede eğitim-öğretimin nasıl daha kaliteli hale getirileceğine ilişkin öneriler getirmek yerine, tüm enerjisini,  tamamen hukuka uygun tesis edilen uygulamaları,  kendilerine imtiyaz tanımaya yanaşmayan Bölüm Başkanını yıpratmaya harcamaktadır.

Selçuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde işlemler yasalara ve yönetmeliklere ve bu çerçevede kamu yararı ve kamu hizmetleri ilkeleri doğrultusunda tesis edilmektedir. Hak-hukuk dışı hiçbir işleme, kişilere göre özel muameleye izin verilmemektedir. Bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın”

“BU İŞİN PERDE ARKASINDA FETÖ’YE YARDIM EDEN NEÜ’DEKİ REKTÖR YARDIMCISI VAR”

Prof. Dr. Orhan Gökçe, açıklamasında büyük iddialarda bulunarak bu işlerin perde arkasındaki ismi işaret etti. Gökçe’nin olay yaratacak cümleleri şu şekilde; “Tüm bu işlerin perde gerisinde, geçmişte FETÖ’cü dediği ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ iltisağı ve bağlantısı nedeniyle meslekten ihraç edilen birine oy verip Bölüm Başkanı olarak atanmasını sağladıktan sonra (bu kişi hakkında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da hemen adli mercilere FETÖ’cü diye ihbarda bulunmuştur) Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Rektör Yardımcısı konumunda olan şahıs vardır. Amacı, geçmişte hayata geçirdiği bu eylem ve davranışını gizlemek, bölümdeki FETÖ’cülere verdiği desteğin açığa çıkmasını engellemektir. Bunun için de her türlü yola başvurmakta, kullanabileceği her vesileyi kullanmaktan geri durmamaktadır. Bu şahıs ile ilgili de hukuki işlem tarafımızdan başlatılmış, konu yüce Türk yargısına intikal ettirilmiştir.  Aynı şekilde, Kurumum, eşim ve şahsım ile ilgili yaptıkları paylaşımlar ve kişilik haklarımı, mesleki saygınlığımı, toplumsal itibarımı zedelemeye yönelik başlatılan kampanyayla ilgili olarak Şenol Metin ve Hasan Hüseyin Uysal hakkında da her türlü hukuki haklarımızı kullanmaktan geri durmayacağız.

Unutulmamalıdır ki; ben özel yaşamımı ve otuz yıllık akademik hayatımı hak ve hukuk temelli yaşamaktayım.

Bu itibarla; her türlü saldırıya rağmen, adaletten vazgeçmeyeceğimin, devletimizin bekasına ve milletimizin birlik ve bütünlüğüne, milli ve manevi değerlerine yönelik kimden ve nereden gelirse gelsin (PKK, FETÖ vb.) her türlü saldırıyla bugüne kadar mücadele ettiğim gibi, bundan sonra da mücadeleme tavizsiz devam edeceğimin bilinmesini isterim”

Yerel Haberleri

TANITIM TOPLANTISI YAPILDI
M1 Konya AVM’de imza günleri ve Kitap Fuarı başlıyor
Bel ağrınız artıyorsa bu bilgiye kulak verin
Meram'ın Yeşil Hazinesi Kışa Hazırlanıyor
Kış Gelmeden Teslim! Hacılar'da 552 Konutluk TOKİ Projesi Hız Kesmiyor