Pembe Hayallerin Sonu mu ?

yazar-28

Ankara’nın Pembe Hayallerin Sonu mu ?..

 

Manzara açık. Artık iyice belli olmaya başladı ki Ankara’nın pembe hayalleri son aylarda kararmaya başladı. Özellikle Şemdinli iddianamesinden bu yana Ankara'da çok garip şeyler oluyor. Adı konulamayan bir hesaplaşma yaşanıyor. Ard arda patlayan çete krizleri ve imalı açıklamalar. Kimse net konuşmak istemiyor. Kızım sana söylüyorum anlamında Başkentte yaşanan garip gelişmeler.

Ankara'da 17 Mayıs'ta yaşanan Danıştay saldırısıyla birlikte pik yapan ilginç gelişmeler şöyle sıralanabilir.

Danıştay'a türban kararına tepki olarak saldırdığını açıklayan avukat Alparslan Arslan yakalanarak tutuklanıyor. Mübarek yakalanayım da yaptığım telefon trafiği belli olsun diye yanında taşıdığı cep telefonunun üç ayrı SİM kartı üzerinden tüm telefon trafiği tespit ediliyor. Operasyon genişliyor. 10'dan fazla kişi gözaltına alınıyor ve 4 kişi tutuklanıyor. Saldırının bir örgüt tarafından yapıldığı en resmi ağızlardan açıklanıyor. Sonrada garip bir intihar vakasıyla en suçlu ilan edilen de yakalanıyor. Sorgulanıyor. Serbest bırakılıyor. Gariptir çoğu asker veya emekli. Öyle bir hava yaratılıyor ki asker darbe yapacak. Hatta bazı gazetelerde çetenin arkasında bazı emekli generaller var gibi abuk subuk laflar da ediliyor. Ancak çetenin yapısı çözülemiyor. Hükümet kaynakları saldırının 'hükümete karşı komplo' olduğunu iddia ederken, AKP kendini kurtaracak bir dal bulmuş umuduyla sarıldıkça sarılıyor ama dal kırık çıkıyor. Gözaltına alınıp serbest bırakılan eski subay Muzaffer Tekin'in yaralandığı evin, çete üyelerinin eğitiminde kullanıldığı iddiaları ortaya atıldı, ancak adliyede ev sahibinin tutuklanmasını gerektirecek delil bulunamıyor. Hükümet bir kez daha sıkıntı da ama yeni siyaset manzaraları yeni olay ve açıklamalar getiriyor. Üstelik Almanya’da olduğu açıklanan Ayhan Parlak gelip Türkiye’de, Ankara’da teslim oluyor. Gerekçesi de çok korkmuştum. Bakılıyor ki bir çete yetmedi, pantolon uymadı al sana gömlek, yeni bir çete. Yeni bir çete daha yakalanıyor. Atabey çetesi. Mübarek memleketi çeteler sarmış da kimsenin haberi yok. Nereye el atsan bir çete. Üstelik sıkıştıkça ortaya çıkan hazır çeteler. İçişleri Bakanlığı ne yapar ki.

Atabey operasyonu ile biri emekli üç askerin de bulunduğu 9 kişi gözaltına alınıyor. Operasyonun hemen ardından, kendilerine 'Atabey Gerilla Grubu' diyen çete bilgisiyle birlikte Başbakan Tayyib Erdoğan'ın ve bazı Yargıtay üyelerinin evleri ile Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'ya ait BİM mağazalarının krokilerinin ele geçirildiği bilgiler basına verildi ve krokiler dağıtılıyor. Merak ediyorum. Acaba Zapsu’nun evinde deliğe süpürmek için bir süpürge var mıydı diye

Belgelerin basın yayın organlarına dağıtılması ise soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Keleş'in tepkisini çekti. Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ı çağırarak, belgelerin sızması konusunda rahatsızlığını bildiriyor. Tam bu sırada emniyet gittikçe gerilen olayı yumuşatmak için bir açıklamada bulunuyor. Gerekli bilgiler Genel Kurmaya kurallar gereğince bildirildi. Ama asker susmuyor. Genel Kurmayın açıklaması çok manidar.

“ Emniyet'in, Atabeyler operasyonunda kurumlar arası çatışma yaşanmadığı ve Genelkurmay'ın bilgilendirildiği açıklamasına askerden yanıt geldi: Bilgi ve belgelerin önce basın kuruluşlarına ulaşmış olması dikkat çekici.

Genelkurmay Başkanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görevli bir yüzbaşı ve iki astsubayın tutuklandığı, bir yüzbaşının gözaltında bulunduğu, Atabeyler operasyonunda "kurumlar arası çatışma yaşanmadığını Genelkurmay'ı bilgilendirdikleri"ni söyleyen Emniyet Sözcüsü İsmail Çalışkan'ın aksine, olayı basından öğrendiğini duyurdu.

 

Genelkurmay'dan yapılan açıklamada, askeri makamlara bildirilmeyen bilgilerin bütün detaylarıyla basında yer almasının "dikkat çekici bulunduğu" ifade edildi. Genelkurmay önüne çağrılan bazı gazetecilere belge ve bilgilerin "sarı zarflarda" dağıtıldığı iddiaları dile getirilirken, soruşturmaya ilişkin olarak Genelkurmay'dan dün bir açıklama yapıldı ve şöyle denildi: "30 Mayıs'ta bazı TSK mensuplarının Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınarak Terörle Mücadele Merkezi'ne götürülmeleri ve sorgulanmaları ile başlayan soruşturmaya ilişkin konulardan, 31 Mayıs tarihli basın organlarında yer alan haberler üzerine bilgi sahibi olunmuştur. Olayın içeriği hakkında askeri makamlara herhangi bir bilgi ve belge ulaşmadan olayla ilgili bilgilerin bütün detaylarıyla basın kuruluşlarına ulaşmış olması dikkat çekici bulunmuştur.” Yıllarca önce Ankara’da yine böyle bir çatışma yaşanmıştı. Sonuç malüm.

Manzara Ankara’da terleyenler olduğunu gösteriyor. Gerekçenin de mevsim normallerinden olmadığı kesin..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.